SandP 'Türk Şirketleri' konulu bir seminer düzenledi

Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Standard & Poor's, İstanbul'da 'Türk Şirketleri' konulu seminer düzenledi.

Standard & Poor's, Turkiye ve gelişmekte olan ülkelerdeki şirketler hakkında değerlendirmelerin paylaşıldığı bir seminer düzenledi. Seminere Standard & Poor's Doğu Avrupa, Orta Doğu ve Afrika Bölge Müdürü Zeynep Holmes, Ülke Derecelendirmeleri Analitik Başkanı Moritz Kraemer, EMEA Bölgesi Şirket Reytingleri Başkanı Blaise Ganguin ve EMEA şirket reytingleri grubundan Hina Shoeb'ın yanı sıra ekonomi çevrelerinden de çok sayıda kişi katıldı.

Seminerde S&P ülke derecelendirmeleri hakkında konuşan Ülke Derecelendirmeleri Analitik Başkanı Moritz Kraemer, Türkiye'nin ana kırılganlıklarının dış hesaplar olarak görüldüğünü belirterek "Sadece sayılı gelişmekte olan ülkenin FED tapering sonucunda, sermaye akımının azalması halinde benzer kırılganlık gösterdiğini görüyoruz. Bu durum önemli bir nokta olarak vurgulanmıştır çünkü borç krizlerini genelde ödemeler dengesi problemlerinden önce gözlemlenir. Ülke tahvil piyasaları Türkiye için birkaç yıldır daha iyimser olurken; şu andaki fiyatlama, piyasanın bizim daha tedbirli görüşümüze yaklaştığını görüyoruz" ifadelerini kullandı.

Standard & Poor's Şirket Reytingleri Analisti Hina Shoeb ise gelişmekte olan ülkelerdeki gayrimenkul sektörünü ve bu bölgedeki İslami finans potansiyeline değindiği konuşmasında şöyle konuştu: "Gelişmekte olan pazarlardaki gayrimenkul sektörüne bakıldığında, Türk gayrimenkul sektörünün en çok ilgi gören ilk üç ülke arasında yer aldığını görüyoruz. Türkiye pazarında S&P'nin uluslararası ve bölgesel uzmanlığı bulunuyor. 2007 yılından beri her sene çeşitli kurumlar tarafından dünyanın İslami finans konusundaki en iyi kredi derecelendirme kuruluşu seçildik. Global olarak, toplamda 323 gayrimenkul şirketini (GYO'lar ve imarcılar dahil olarak) derecelendirmekteyiz. 1990'ların ortasından beri gerçekleştirdiğimiz sukuk değerlendirmeleri ise şu anda 57 milyar dolar seviyesine ulaştı. Sukuk ihracındaki büyümenin 2014 yılında tekrar hızlanıp 100 milyar dolar sınırını aşacağını düşünüyoruz. Özellikle Afrika ülkeleri olmak üzere; ülke sukukları, fonlama büyümesine alternatif olarak görülmektedir. Türkiye hükumeti de Afrika ülkelerindeki bu trende uyarak, 2012 yılında 2,4 Milyar dolar değerinde sukuk tahvili ihraç ederken, 2013'te bu rakam 3,044 milyar dolara ulaşmıştır" dedi.
Ülke riskleri ve Türkiye ve gelişmekte olan ülkelerdeki şirket fonlamaları hakkında konuşan EMEA Bölgesi Şirket Reytingleri Başkanı Blaise Ganguin "Şirketlerin karşılaştığı riskler, kendi operasyonlarından kaynaklanır. Ülke riskleri 4 ana faktör içerir; bunlar ekonomik risk, finansal enstitü ve yönetimsel riskler, finansal sistem riskleri ve hukuksal risklerdir. Anahtar soru; o şirket, ülke derecelendirmesi temerrüt seviyesine düştüğünde, kendi finansal gerekliklerini yerine getirecek durumda olabilecek midir? İşlenen anahtar konu; şirketlerin hangi şartlar altında bu finansal gerekliliğini yerine getirmiş olup olmadığıdır" dedi.