Son Dakika..
Yükleniyor...

Recent Post

30 Nisan 2014 Çarşamba
no image

8. Giresun Günleri’nde şehitlere anlamlı vefa

8. Giresun Günleri kapsamında tarihi bir kültür hizmetine imza atan Giresun Federasyonu, Giresunlu 1076 şehidin listesini ilk kez bir kitapçıkta toplayarak 1-4 Mayıs tarihleri arasında Feshane'de gerçekleştirilecek Giresun Günleri'ne katılan ziyaretçilerine hediye edecek.

27 Nisan'da Beyoğlu İstiklal Caddesi'nde yürüyüş yaparak müthiş görsel şölen yapan Giresun Federasyonu'nun öncülüğünde ve Giresun Valiliği'nin himayesindeki 8. Giresun Günleri'nin açılışı yarın gerçekleşecek. Feshane'de 3 gün sürecek Giresun Günleri'nde önemli bir kültür hizmeti vermeyi amaçlayan Giresun Federasyonu Giresunlu 1076 şehidin listesinin yer aldığı Giresun kitapçığı ilk kez vatandaşlarla buluşturacak.

Giresun Federasyonu Kültür Komisyonu Başkanı ve Devr-i Alem Belgesel Program yapımcısı İsmail Kahraman tarafından hazırlanan ve Giresun Federasyonu'nun kültür hizmeti olarak yapılan çalışmada Giresun'un ilçe ilçe şehit listesi ilk kez açıklanacak. Giresun'un özetle tanıtan kitapçıkta, Genelkurmay Başkanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığı kayıtlarına göre başta 93 harbi, Birinci Dünya Savaşı ve Kurtuluş Savaşı olmak üzere tüm mücadelelerde şehit düşen 1076 şehidin isimleri yer alıyor.

Turan: Şehitlerimize vefa borcumuz var
Giresun Federasyonu Başkanı Hasan Turan, 8. Giresun Günleri'nde önemli bir kültür hizmetini hemşerilerine sunacaklarını söyledi. Giresunlu 1076 şehidin listesini, federasyonun kültür hizmeti olarak Giresun tanıtım kitapçığı ile ilk kez kamuoyuna açıklamanın heyecan ve gururunu yaşadıklarını ifade eden Başkan Turan, "Federasyonumuzun kültür hizmeti olan çalışmayı Feshane'de hemşerilerimize dağıtacağız. Giresunlu şehitlerimiz için ne yapsak azdır. Onlara olan vefa borcumuzu yerine getirmek için yaptığımız bu çalışma denizde bir damla. Onların isminin hatıra ormanlarında yaşatılması noktasında çalışmalarız var. Aziz şehitlerimiz için ne yapsak azdır. Onları bir kez daha rahmet ve minnetle anıyorum" dedi.


Kaynak IHA : 8. Giresun Günleri'nde şehitlere anlamlı vefa
Alıntı: 8. Giresun Günleri'nde şehitlere anlamlı vefa

Bursa Güvenlik Sistemleri
no image

Ortaylı: 'Balkan milletleri için Türkler ortak bir düşmandır'

Ünlü tarihçi İlber Ortaylı, Balkan milletleri için Türklerin ortak bir düşman olduğunu belirtti.

Tekirdağ'da Namık Kemal Üniversitesi'nin düzenlediği 'Balkan Tarihi Sorunsalı' konferansında konuşan tarihçi İlber Ortaylı, katılımcılara Balkanlar hakkında bilgi verdi. Ortaylı, "Balkanlar'da Türkler ortak bir düşman olarak görülmektedir. Türkler arzu edilmeyen bir yapıdır. Fakat bunlar aynı zamanda itişme kakışma, dışarı atma gibi politikalar takip etmelerine rağmen Türkler içeride kalmışlardır. Bugün bile Bulgaristan nüfusunun önemli bir kısmı, Yunanistan gibi başka azınlıkları silen, sindiren bir ülkede hala küçümsenmeyecek bir nüfus Türk'tür" dedi.

Ortaylı, bir öğrencinin Kırım'da yaşananlarla ilgili sorusu üzerine, "Kırım'da Türkler var, Kırım'da Ruslar var. Türkler fevkalade kırgın. Hani lehçe vardır, sahil Türkçesi, onun gibi durum. İnsanlar gidip oraya oturamıyor, iş bulursa sabah çalışmaya gidiyor, akşam evine diğer tarafa gidiyor. Sonra boşalmış köyler var. Benim soyadım da öyle bir köyden gelmektedir. Buraya yeniden iskan olmuyor. Çocukların devam edeceği kendi okulları yok. Kadınlarda bütün dünyadaki Türk kadınları gibi şirazesi bozuk. Amerika'daki Türk kadın çocuğu ile İngilizce konuşuyor, Rusya İmparatorluğu'ndaki Türk kadın çocuğu ile Rusça konuşuyor. Bu çok ayıp bir şeydir" diye konuştu.
Konferansa Tekirdağ Valisi Ali Yerlikaya, Namık Kemal Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Osman Şimşek ve öğrenciler katıldı. Konferansın ardından İlber Ortaylı'ya Namık Kemal Üniversitesi Rektörü Şimşek tarafından plaket takdim edildi.

SERHAT YEŞİLİPEK


Kaynak IHA : Ortaylı: 'Balkan milletleri için Türkler ortak bir düşmandır'
Alıntı: Ortaylı: 'Balkan milletleri için Türkler ortak bir düşmandır'

Bursa Güvenlik Sistemleri
no image

Mısır'daki idam cezaları Bursa’da protesto edildi

Bursa'da İnsan Hak ve Hürriyetleri İnsani Yardım Derneği üyeleri, Mısır'da 683 kişi hakkında verilen idam kararlarını protesto etti.

Mısır'daki darbenin ardından iktidara gelen cunta rejiminin aldığı idam kararlarına tepkiler sürüyor. Mısır'da daha önce 529 kişi hakkındaki idam kararının ardından 683 kişinin daha idama mahkum edilmesine tepkiler sürüyor. İHH Bursa Şubesi üyeleri ve vatandaşlar, idam kararlarını protesto etmek için Fomara Meydanı'nda toplandı. Katılımın yoğun olduğu gösteriye İHH Bursa Sorumlusu Hüseyin Kaptan, AK Parti Bursa İl Başkanı Cemalettin Torun, Mısır'dan gelen Prof. Dr. Muhammed Nasr Said ve çok sayıda gösterici katıldı. Kardeşlerinin yaşadığı zulmü yüreklerinde hissettiğini belirten İHH Bursa Sorumlusu Hüseyin Kaptan, "Müslümanlara yönelik zulüm sadece Mısır ile sınırlı değil. Arakan'da, Suriye'de, Irak'ta ve daha birçok İslam coğrafyasında zulümler devam ediyor. Şuan Mısır'da yaşananlar bizleri derinden üzüyor. Darbe yönetiminin aldığı kararları kesinlikle tanımıyoruz. Bizler son nefesimize kadar kardeşlerimizin yanında duracağız. Bugün burada toplanarak kardeşlerimizin yanında olduğumuzu gösterdik" dedi.

Mısır'da yaşanan darbenin ardından Türkiye'ye gelen Prof. Dr. Muhammed Nasr Said de, "Mısır'da yaşananlardan sonra birçok din adamı ve aydın başka ülkelere gitmek zorunda kaldı. Çünkü ülkeye hakim olan cunta rejimi Mısır'ı kan gölüne çevirdi. Mısır'da her ev acı içinde kıvranıyor. Bu darbeciler daha önce de İhvan Hareketi'ne saldırdılar ve liderlerini öldürdüler. Bunların amacı İslam'ı yok etmektir. Son zamanlarda yaşananlar Mısır'daki tabloyu açıkça ortaya koyuyor. Cuntacıların aldığı yeni kararla 683 kişi idama mahkum edildi. Bir annenin beş evladı da bunların içinde. Ne kadar acımasız oldukları çok açık bir şekilde ortada" diye konuştu.

Bu idam karalarının ardında ABD, İsrail ve Avrupa ülkelerinin olduğunu söyleyen Said, "Daha önce yaptıkları gibi yine birçok kişiyi idam etmeye çalışıyorlar. Amaçları İhvan-ı Müslim üyelerini yok etmek. İnşallah Allah onlara fırsat vermeyecektir. Mısır halkının yanında ne ABD ne Avrupa ülkeleri durdu. Mısır'da yaşanan katliama ses veren tek ülke Türkiye ve tek lider ise Recep Tayyip Erdoğan oldu. Kendisine minnettarız" şeklinde konuştu.

GÖKHAN SARIKAYA


Kaynak IHA : Mısır'daki idam cezaları Bursa'da protesto edildi
Alıntı: Mısır'daki idam cezaları Bursa'da protesto edildi

Bursa Güvenlik Sistemleri
no image

Genelkurmay Başkanı’nın acı günü

Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel'ın vefat eden kayınpederi Mehmet Özkarahan, son yolculuğuna uğurlandı.

Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel'in kayınpederi Mehmet Özkarahan (86), Özel Avcılar Hospital'da solunum ve kalp yetmezliği sonucu hayatını kaybetti. Özkarahan için Bahçeşihir Camii'nde ikindi namazına müteakip cenaze töreni düzenlendi. Törene Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel, İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, İstanbul Emniyet Müdürü Selami Altınok, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, Orgeneral Kurmay 2. Başkanı Yaşar Güler, eski Kuvvet Komutanı Hayri Kıvrıkoğlu, eski Deniz Kuvvetleri Komutanı Emin Murat Bilgel, Başakşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal, İstanbul'da görev yapan amiraller ve generaller katıldı.

Törende Orgeneral Necdet Özel, kayınpederi Özkarahan'ın çocukları Cemal Özkarahan, Kemal Karahan ve eşi Kamuran Özel ile birlikte taziyeleri kabul etti. Necdet ve Kamuran Özel'in kızları Tuğba Özel Kızıl ve eşi Yusuf Kızıl, çocuklarıyla birlikte cenazede annelerini yalnız bırakmadı. Cenazeye Cumhurbaşkanlığı tarafından da çelenk gönderildiği görüldü.

Törene katılanlardan son kez helallik alındıktan sonra Mehmet Özkarahan'ın cenazesi başında dualar okundu. Özkarahan'ın cenazesi, kılınan cenaze namazının ardından toprağa verilmek üzere Hadımköy Gülhane Mezarlığı'na götürüldü.


Kaynak IHA : Genelkurmay Başkanı'nın acı günü
Alıntı: Genelkurmay Başkanı'nın acı günü

Bursa Güvenlik Sistemleri
no image

Oğlunun adını duyunca yıkıldı

İzmir'de, vatan savunmasında şehit düşen polis ve askerlerin aileleri ile birlikte gazilere Devlet Övünç Madalyası verildi. Törene katılan şehit polis ve asker yakınları gözyaşlarına boğuldu.

Bakanlar Kurulu kararınca Devlet Övünç Madalyası'na layık görülen şehit polis ve askerlerin yakınları ile gazilere, Sabancı Kültür Merkezi'nde düzenlenen törenle madalyaları takdim edildi. Törene Vali Mustafa Toprak, Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, İl Emniyet Müdürü Celal Uzunkaya, Ege Ordusu Komutanı Orgeneral Abdullah Atay, Hava Eğitim Komutanı Korgeneral Mehmet Çetin, Güney Deniz Saha Komutanı Koramiral Hasan Uşaklıoğlu ve çok sayıda üst düzey temsilci katıldı.Törende şehitlerin ve gazilerin özgeçmişleri okunurken şehit aileleri gözyaşlarına hakim olamadı.

Şehit ailelerinin yakınlarına madalyalarını takan İzmir Valisi Mustafa Toprak, şöyle konuştu: "Bu topraklarda bugün özgürce yaşayanların, vatanına, milletine, bayrağına, ezanına ve tüm mukaddesatına bir halel gelmesini istemeyen herkesin milletimizin birlik ve beraberliğine, vatanın bölünmez bütünlüğünün korunmasına önem vermeleri gerektiğine inanıyorum. Canlarının bir parçası olan evlatlarını kaybetmiş olmalarına rağmen hiçbir zaman bedenlerinden sabrı ve dillerinden "Vatan sağolsun" cümlesini düşürmeyen şehit ve gazilerimizin aileleri, yakınları her zaman bu milletin baş tacı olacaktır." Türk milletinin her ferdinin istiklal ve istikbali için şahadeti Allah'ın kullarına nasip ettiği ölümlerin en şereflisi olarak gördüğünü anlatan Toprak, şunları söyledi: "Zira biliyoruz ki Cenab-ı Allah kutsal kitabımızda bizlere; Allah'a adanmış canları, Allah için vatan, bayrak ve ezan gibi mukaddes değerler uğruna feda edilmiş canları övmüş ve cennetiyle müjdelemiştir. Yine biliyoruz ki, Allah katında en yüce mertebe, peygamberlikten sonra şehitlik mertebesidir. Ne mutlu bu mertebelere erişenlere. Evladınızın, yakınlarınızın mukaddes anısına sunulan bu övünç madalyasını gururla taşıyınız. Çünkü Türk Milleti ilelebet payidar olmasını bu fedakarlıklara borçludur."

BABASININ MADALYASINI TAKTI
Törende Hava Eğitim Komutanı Korgeneral Mehmet Çetin de şehit yakınları ve gazilere madalyalarını taktı. Korgeneral Çetin, şehit polis memuru Murat Koç'un Devlet Övünç Madalyası'nı 5 yaşındaki oğlu Ata Koç'a taktı.
Törende görevlerinde şehit olan Piyade Uzman Çavuş Özgür Küçük, Piyade Er Mustafa Türkmen, Sıhhiye Er Yusuf Vural, Jandarma Komando Er Göksel Fidan, Jandarma Er Oğuz Şahin Kayabaş ile polis memurları Sinan Aras, Murat Koç, Samet Kırcalı, Mümin Atik'in yakınına övünç madalyası verildi.

Malullerden Piyade Üsteğmen Bülent Sarıgül, Piyade Kıdemli Çavuş Mehmet Lütfi Dal, İstihkam Uzman Çavuş Semih Gündeğer, Piyade Onbaşı Kamil Öncel, Topçu Uzman Çavuş Bülent Kusanç, Piyade Uzman Çavuş Mesut Evci, Jandarma Er Mehmet Taza, Polis Memuru Özkan Çağlar, Polis Memuru Hakan Demir, Polis Memuru Mehmet Yalçın ve Polis Memuru Serter Gönen'e de madalyaları verildi.

FERRUH SERÇE-MİHRAP DÜZÖZ


Kaynak IHA : Oğlunun adını duyunca yıkıldı
Alıntı: Oğlunun adını duyunca yıkıldı

Bursa Güvenlik Sistemleri
no image

Geçmişten günümüze Taksim ve 1 Mayıs

1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü, 1912 yılından itibaren, bazı dönemlerde tamamen yasaklanmış olmasına rağmen bugüne kadar kutlanmaya devam edildi. 1977 yılında Taksim Meydanı'nda gerçekleşen ve akıllarda 'Kanlı 1 Mayıs ' olarak kalan, olayların ardından ise Taksim 1 Mayıs kutlamaları için özellikle tercih edilen bir yer haline geldi.

1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü, 1912 yılından itibaren, bazı dönemlerde tamamen yasaklanmış olmasına rağmen bugüne kadar kutlanmaya devam edildi. 1977 yılında Taksim Meydanı'nda gerçekleşen ve akıllarda 'Kanlı 1 Mayıs ' olarak kalan, olayların ardından ise Taksim 1 Mayıs kutlamaları için özellikle tercih edilen bir yer haline geldi. Bunun ardından da izinli, izinsiz, resmi ya da gayrı resmi oluşu fark etmeden hemen hemen tüm 1 Mayıs kutlamalarının adresi Taksim Meydanı oldu.

Türkiye'de 1 Mayıs kutlamaları ilk defa 1912 yılında İstanbul'da yapıldı. İlk kez resmi olarak 1923 yılında kutlanan 1 Mayıs, 1925'te çıkan Takrir-i Sükun Yasası ile yasaklandı ve bu yasak uzun zaman geçerliliğini korudu. 1935 yılında yapılan yeni düzenlemelerle "Bahar ve Çiçek Bayramı" adı altında gerçekleşen 1 Mayıs kutlamalarının ardından, uzun yıllar sonra ilk defa geniş katılımlı 1 Mayıs kutlaması, 1977 yılında, İstanbul Taksim Meydanı'nda yapıldı. 1977'de Taksim Meydanı'nda yapılan kutlamalar sırasında çıkan olaylar nedeniyle, 34 kişinin hayatını kaybetmesi ve 136 kişinin yaralanması sonucu burada yaşanan olaylar akıllarda 'Kanlı 1Mayıs' olarak kaldı. 1977'deki olayların ardından 1 Mayıs, 1978′de yüz binlerce kişi tarafından yine Taksim Meydanı'nda kutlandı. Ancak kutlamalara yeniden yasak gelmesi uzun sürmedi ve Sıkıyönetim Komutanlığı, 1979'da, sadece Taksim Meydanı değil, genel olarak İstanbul'da miting yapılmasına izin vermedi ve hatta sokağa çıkma yasağı ilan edildi. Zaman içerisinde yaşanan kötü olaylara ve yasaklara rağmen, özellikle Taksim Meydanı'nda olmak üzere İstanbul sokaklarında, korsan 1 Mayıs kutlamalarına izinsiz gösteriler şeklinde devam edildi. 1 Mayıs kutlamaları sırasında yaşanan kötü olaylar konusunda Taksim Meydanı ile benzer talihi paylaşan ve kutlama yapılaması konusunda yasak gelen bir diğer alan Kadıköy oldu. Ancak Kadıköy'ün yasağı uzun sürmedi.

Uzun yıllar boyunca yasakların koyulup kaldırıldığı 1 Mayıs kutlamaları, 2008 Nisan'ında, 'Emek ve Dayanışma Günü' olarak kutlanması TBMM tarafından kabul edildi. Sendikalar, Taksim'de kutlama yapılması konusunda hükümetle uzlaştı. Ancak Taksim Meydanı'nda kutlama yapma yasağının kalkması olayların çıkmasına engel olamadı ve sabah saatlerinden itibaren, Şişli, Osmanbey, Pangaltı, Nişantaşı, Okmeydanı, Dolapdere ve Kurtuluş'ta yine olaylar çıktı.

1 Mayıs'ın, 1981 yılından sonra tekrar resmi bayram olarak kabul edilmesi Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne verilen önergenin ardından, 2009 Nisan'ında gerçekleşti ancak kutlamaların Taksim'de yapılması yine yasaklar arasındaydı. 2013 yılında Taksim'i Yayalaştırma projesi adı altında 1 Mayısın Taksim'de kutlanılması yeniden yasaklandı. Buna rağmen bazı gruplar kutlamaları Taksim'de izinsiz olarak yapmak istemesi ve göstericilerin Taksim Meydanı'nda kalma konusunda ısrarı üzerine, polisin müdahalesi gerçekleşti, polis ve göstericiler arasında arbede yaşandı.

Bu yıl ise yapılacak 1 Mayıs kutlamaları için Taksim Meydanı yine yasaklı alanlar arasında. Bu nedenle akla gelen öncelikli ihtimaller, Taksim'de gerçekleşebilecek izinsiz gösteri ya da korsan kutlamalarla meydana gelebilecek bir kargaşa durumunda, Şişli ve civarındaki bölgelerde ulaşım ya da diğer kent dinamiklerinin ne ölçüde etkileneceği gibi sorular oluşturuyor.

Penbe Koç


Kaynak IHA : Geçmişten günümüze Taksim ve 1 Mayıs
Alıntı: Geçmişten günümüze Taksim ve 1 Mayıs

Bursa Güvenlik Sistemleri
no image

Ulaşıma 1 Mayıs ayarı

1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü nedeniyle metrobüs hattında sadece Beylikdüzü-Topkapı arasında sefer yapılacak.

İstanbul Valiliği'nin 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü nedeniyle toplu ulaşım ile ilgili aldığı kararlar şöyle:

"- 1 Mayıs 2014 günü 06.00'dan itibaren İstanbul Metrosu Yenikapı-Şişhane-Taksim ve Levent- Taksim arasında yolcu taşıması yapılmayacak. Taksim-Kabataş Füniküler seferleri de belirtilen saatten itibaren yapılmayacak.
- Metro seferleri sadece Levent-Hacıosman arasında sefer yapacak.
- Metrobüs seferleri 06.00'dan itibaren Anadolu yakasından, Avrupa yakasına seferler yapılmayacak.
Metrobüs hattında Avrupa Yakasında ise Beylikdüzü-Topkapı aktarma istasyonu arasında seferler yapılacak.
- Bağcılar-Kabataş arasında çalışan tramvay Topkapı istasyonuna kadar sefer yapacak. Topkapı-Kabataş arası sefer yapılmayacak.
- Kadıköy-Kartal metro hattı 1 Mayıs günü normal seferlerine devam edecek.
- Aksaray-Atatürk Havalimanı hattında hafif metro seferleri normal devam edecek.
- 300 İETT aracı Anadolu ve Avrupa yakasında istenilen her noktadan geliş ve gidiş ücretsiz sağlamak üzere tahsis edildi.
- Asayiş Harekat Merkezi'nden sorumlu Vali Yardımcısının talimatları doğrultusunda seferler normale dönecek".


Kaynak IHA : Ulaşıma 1 Mayıs ayarı
Alıntı: Ulaşıma 1 Mayıs ayarı

Bursa Güvenlik Sistemleri
no image

Borsa 74 bini aştı

İkinci seansa yükselişle başlayan BIST 100 Endeksi, 74 bin puanı aştı.

İlk seansın ardından günün ikinci yarısına da yüzde 0,09 oranında yükselişle 73 bin 502 puandan başlayan Borsa İstanbul (BIST) 100 Endeksi, 74 bin puanın üzerine çıktı. Endeks, yüzde 2,29 oranında kazançla 73 bin 970 puanda seyrediyor.


Kaynak IHA : Borsa 74 bini aştı
Alıntı: Borsa 74 bini aştı

Bursa Güvenlik Sistemleri
no image

Türkiye’nin ilk evcil hayvan mezarlığı büyütülüyor

Bursa Osmangazi Belediyesi'nin 2007 yılında açmış olduğu Türkiye'nin ilk Evcil Hayvan Mezarlığı, kapasitesinin dolması nedeniyle büyütülüyor.

Bursa Osmangazi Belediyesi'nin 2007 yılında açmış olduğu Türkiye'nin ilk Evcil Hayvan Mezarlığı, kapasitesinin dolması nedeniyle büyütülüyor. Toplam 500 mezar kapasiteli olan mezarlıkta 495 hayvan gömülü bulunurken, yeni hayvanların defnedilebilmesi için mezarlık bin metrekare daha genişletilecek.Osmangazi Belediyesi Sahipsiz Hayvanlar Doğal Yaşam ve Tedavi Merkezi içerisinde yer alan Türkiye'nin ilk 'Evcil Hayvan Mezarlığı'na, 7 yıl içerisinde toplam 495 hayvan evcil hayvan gömüldü. Yıllardır beraber yaşadığı hayvan dostunu kaybeden vatandaşların büyük ilgi gösterdiği 500 mezar kapasiteli mezarlıkta, yeni hayvanların defnedileceği alan kalmaması üzerine Mezarlığın büyütülmesine karar verildi.Büyütme çalışmaları kapsamında, mezarlığın hemen yanında yer alan bin metrekarelik boş arazi mezarlığa dahil edildi. Yeni arazinin de eklenmesiyle birlikte mezarlığın kapasitesi iki katına ulaşarak 500 mezardan bin mezara çıktı.

Osmangazi Belediyesi Sahipsiz Hayvanlar Doğal Yaşam ve Tedavi Merkezi yetkilileri, ölen hayvanlarını gömmek isteyen vatandaşların yoğun talepleri doğrultusunda Evcil Hayvan Mezarlığı'nın büyütülmesine karar verildiğini söyledi. Vatandaşların talepleri doğrultusunda, Osmangazi Belediyesi'nin hayvan mezarlığının yanındaki boş alanı mezarlığa dahil etme kararı aldığını belirten yetkililer, "Evcil Hayvan Mezarlığı kapasitesini doldurmuş bulunmakta. Ancak hayvan sever vatandaşlarımızın ölen hayvanlarını gömebilmek için yaptıkları yoğun devam etmekte. Vatandaşlarımızın bu taleplerini karşılayabilmek için Evcil Hayvan Mezarlığı'nın hemen yanında bulunan barınağa ait bin metrekarelik boş alan, mezarlığa dahil edilerek, mezarlığımızın kapasitesi iki katına çıkacak" dedi.

Evcil hayvanlarını gömen vatandaşların, özellikle bayramlarda ve resmi tatil günlerinde mezarlığa ziyaretlere geldiklerini ifade eden Osmangazi Belediyesi Sahipsiz Hayvanlar Doğal Yaşam ve Tedavi Merkezi yetkilileri, "Vatandaşlarımız hayvanlarını öldükten sonra da unutmuyor ve mezarlığa sık sık ziyarete geliyor. Bu ziyaretlerde mezarların etrafına çeşitli çiçekler ekiyorlar" diye konuştu.Türkiye'nin ilk hayvan mezarlığındaki mezar taşlarına yazılan duygu dolu sözlerde oldukça dikkat çekiyor. Kaybettikleri hayvan dostlarını mezarlığa gömen vatandaşlar, mezar taşlarına yazdıkları yazılarla ölen hayvanlarına olan sözlerini kalıcı hale getiriyor.


Kaynak IHA : Türkiye'nin ilk evcil hayvan mezarlığı büyütülüyor
Alıntı: Türkiye'nin ilk evcil hayvan mezarlığı büyütülüyor

Bursa Güvenlik Sistemleri
no image

Yaş çayın bedeli belirlendi

Rize Ziraat Odası Başkanı Nevzat Paliç, artan yaş çay üretim maliyetlerini de göz önünde bulundurarak yaş çay için hükümetten 1 TL 60 kuruş talep edeceklerini duyurdu.

Rize Ziraat Odası Başkanı Nevzat Paliç yaptığı basın açıklaması ile bu yıl için hükümetten talep edilecek 1 kilo yaş çay bedelini 1 TL 60 kuruş olarak açıkladı. Paliç yaptığı açıklamada, " 2013 yılında yaptığımız araştırmalarda çay üreticisinin mağdur edilmemesi için 1 kilo yaş çay yaprağına 1 TL 50 Kuruş verilmesini talep etmiştik. Bu talebimize rağmen geçtiğimiz yıl Çaykur tarafından alınacak yaş çayın kilogramı için 12 kuruşluk destekleme ödemesi ile birlikte 1 TL 35 kuruş verilmişti. Bu yıl talep edeceğimiz rakamı belirlemek için odalarımız ve diğer sivil toplum kuruluşları ile yaptığımız istişareler neticesinde, artan üretim maliyetlerini de göz önünde bulundurarak 1 TL 60 kuruş talep etmeye karar verdik. İlgili bakanlığımızdan üreticilerimizin mağdur edilmemesi için 1 kilo aş çay yaprağına bu bedeli vermelerini talep edeceğiz."dedi. Paliç, bu yıl Mart ayında yağan kardan dolayı yaklaşık yüzde 15'lik bir ürün kaybı beklediklerini belirtti.

BEYAZ ÇAY EK GELİR OLACAK

Paliç, Çaykur'un beyaz çay üretimine geçmesinin kendileri açısından sevindirici bir gelişme olduğunu belirterek, "Bunlar güzel ve desteklenmesi gereken çalışmalardır. Kilo gramı yaş çaya kıyasla çok çok fazla olsa da bu üreticilerimizin beyaz çaydan büyük paralar kazanacağı anlamına gelmiyor. Bilindiği gibi beyaz çay, çay filizinin en ucundaki tomurcuktan üretiliyor. Üreticilerimizin toplayacağı tomurcuk miktarı sınırlıdır. Bir insanın bir günde toplayabileceği tomurcuk miktarı yarım kilo kadardır. Bir dönüm çaydan elde edilecek tomurcuk miktarı da yaklaşık o miktarda olur. Yalnız tomurcuğu alınan çay bitkisinin diğer kısmı yine çay olarak toplanıp satılabileceği için bu uygulama üreticilerimize azda olsa ek bir gelir sağlayacaktır. Yetişkinler çay toplarken çocuklar tomurcukları toplayabilir" diye konuştu.


Kaynak IHA : Yaş çayın bedeli belirlendi
Alıntı: Yaş çayın bedeli belirlendi

Bursa Güvenlik Sistemleri
no image

Sinema sanatçısı Erdo Vatan hayatını kaybetti

Tanınmış sinema sanatçısı Erdo Vatan, Balıkesir'in Burhaniye ilçesinde hayatını kaybetti.

Yaklaşık 10 yıl önce yüz felci geçiren 79 yaşındaki sanatçı, bir yıldan bu yana da pankreas kanseriyle mücadele ediyordu. Çok sayıda filme imza atan 2 çocuk babası Erdoğan Vatan, dün gece Burhaniye İskele mahallesindeki evinde hayatını kaybetti.

Ankara Gazi Üniversitesi'ndeki 2 aylık tedavinin ardından Burhaniye'ye gelen sanatçı, Burhaniye Devlet Hastanesindeki yoğun bakım ünitesindeki tedavinin ardından 5 gün önce taburcu edilmişti.

Erdo Vatan'ın cenazesi yarın Merkez Kocacami'de öğlen namazının ardından kılınacak cenaze namazının ardından ilçenin Geriş mezarlığında toprağa verilecek.

FATMA TALAY


Kaynak IHA : Sinema sanatçısı Erdo Vatan hayatını kaybetti
Alıntı: Sinema sanatçısı Erdo Vatan hayatını kaybetti

Bursa Güvenlik Sistemleri
no image

Leopar davası başladı

Diyarbakır'da geçtiğimiz yıl kendilerine saldıran leoparı öldürdükleri gerekçesiyle haklarında dava açılan Mahmut ve Kasım Kaplan isimli kuzenlerin yargalanmasına başlandı.

Leopar davasının ilk duruşmasında mahkeme heyeti, saldırıya uğrayan Kasım Kaplan'ın vücudundaki izlerin pençe izi olup olmadığının tespiti için dosyayı Adli Tıp Kurumu'na göndermeye ve 12 Haziran 2014 günü olay yerinde keşif yapmaya karar verdi.
Solmaz köyünde çobanlık yapan Mahmut Kaplan hayvan otlatırken, kuzeni Kasıp Kaplan'a saldırdığı gerekçesiyle bir leoparı vurmuştu. Leoparın öldürülme davasının duruşması bugün Çınar ilçesinde başladı. Çınar Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın ilk duruşmasına 2 yıldan 5 yıla kadar hapis istemi ile tutuksuz yargılanan Kasım Kaplan ile kuzane Mahmut Kaplan'ın yanı sıra Ankara, Antalya ve Gaziantep Barosu Hayvan Hakları Komisyonu ile Hayvanların Yaşam Haklarını Koruma Derneği temsilcileri katıldı.


"KASIM KAPLAN'I KORUMAK İÇİN ATEŞ ETTİM"
Duruşmada söz alan leoparı öldüren Mahmut Kaplan, hayvanlarını kayalık bir bölgede otlatırken bu hayvanla karşılaştığını ve Kasım Kaplan'ı korumak için ateş ettiğini dile getirdi. Leoparın saldırısına uğrayan Kasım Kaplan ise duruşmada verdiği ifadede leoparla boğuştuklarında uçurumdan yuvarlandığını ve leoparın yeniden saldırmak üzereyken kuzeni tarafından vurulduğunu belirtti. Kaplan, kuzeninin ateş etmemesi durumunda leoparın kendisini öldürebileceğini kaydetti.


OLAY YERİNDE KEŞİF KARARI VERİLDİ
Çınar Asliye Ceza Mahkeme heyeti sanıkları ve müdahil avukatlarını dinledikten sonra olayın aydınlatılması ve delillerin tespiti için leoparın öldürüldüğü yerde keşif yapılmasına karar verdi. Mahkeme, Diyarbakır Valiliği ve Dicle Üniversitesi'ne yazı yazılarak bölgede daha önce leopar görülüp görülmediğinin de araştırılmasına karar verdi. Mahkeme heyeti ayrıca yaralanan sanık Kasım Kaplan'ın tedavi kayıtlarının alınarak vücudundaki yaralanmanın leopar pençesi olup olmadığının tespiti için Adli Tıp Kurumu'na sevk edilmesine karar vererek, duruşmayı 20 Haziran 2014 tarihine erteledi.


"DAVANIN TAKİPÇİSİ OLACAĞIZ"
Duruşmanın ardından gazetecilere açıklamalarda bulunan Antalya Barosu Hayvan Hakları Kurulu üyesi avukat Lider Tanrıkulu sonuna kadar davanın takipçisi olacaklarını söyledi. Tanrıkulu, "Hayvan Hakları Evrensel Sözleşmesi'nin açık ihlali söz konusudur. Nesli tehlike altında olan bu hayvanın öldürülmesi fiilinin cezası hapis olmalıdır. Sanıkların savunmalarının gerçekçi bir tarafı yoktur. Leopar saldırısına uğrayan kişinin sağ kurtulması mümkün değildir. Bunların cezalandırılması gerekmektedir. Verilecek ceza kamu vicdanını rahatlatıcı olmalıdır. Biz bu işin peşini bırakmayacağız" ifadesini kullandı.
Tutuksuz yargılanan Kasım ve Mahmut Kaplan ise sorulara yanıt vermeden adliyeden ayrıldı.


Kaynak IHA : Leopar davası başladı
Alıntı: Leopar davası başladı

Bursa Güvenlik Sistemleri
no image

Ünlü aktör Bob Hoskins hayatını kaybetti

Ünlü İngiliz aktör Bob Hoskins, hayatını kaybetti.

Dünyaca ünlü oyuncu Bob Hoskins, zatürre tedavisi gördüğü hastanede, 71 yaşında hayata gözlerini yumdu. 26 Ekim 1942 doğumlu ünlü oyuncu, En iyi Drama dalında Altın Küre ödülü kazanmıştı. Hoskins 2012'de sinemayı bırakmıştı.


Kaynak IHA : Ünlü aktör Bob Hoskins hayatını kaybetti
Alıntı: Ünlü aktör Bob Hoskins hayatını kaybetti

Bursa Güvenlik Sistemleri
no image

İleri Otizm ve Engelliler Araştırma Derneği ödül töreni

İleri Otizm ve Engelliler Araştırma Derneği'nin çalışmalarıyla otizmden kurtulan çocuklar, 'uluslararası otizmden kurtuluş yeni hayata merhaba doğum günü partisini' kutladılar.

İleri Otizm ve Engelliler Araştırma Derneği'nin çalışmalarıyla otizmden kurtulan çocuklar, ödül alan sanatçılarla birlikte "uluslararası otizmden kurtuluş yeni hayata merhaba doğum günü partisini" kutladılar.Uğur Dündar, Petek Dinçöz, Müjdat Gezen ve daha pek çok sanatçının katılımıyla, otizmden kurtulan çocuklar, üzerlerinde kendi fotoğrafları bulunan pastayı kestiler.

Geceye katılan ve yaşam boyu onur ödülü alan Kibariye, doğum günü şarkısıyla çocukların doğum günlerini kutladı. Geceye katılan sanatçıların yanısıra haberciler, otistik çocuklara her zaman destek vermek istediklerini belirttiler.

Otizm Derneğinin basın sözcüsü Neşe Balcı Altın, günün anlam ve önemini anlattı.Geceye katılan otizmden kurtulan çocukların anneleri ise çocukların otizmden kurtulup, böyle bir gecede bunu kutladıkları için çok mutlu olduklarını belirttiler. İleri Otizm ve Engelliler Araştırmaları Derneği, her yıl otizmden kurtulan ve dünyanın farklı ülkelerinden gelecek olan çocuklarla doğum günü kutlamasını yapacak.


Kaynak IHA : İleri Otizm ve Engelliler Araştırma Derneği ödül töreni
Alıntı: İleri Otizm ve Engelliler Araştırma Derneği ödül töreni

Bursa Güvenlik Sistemleri
no image

Hasan Tomuk: 'Şiir bir başkaldırmadır'

Hasan Tomuk, radyo programcılığına yıllarını vermiş, sesini çok iyi kullanan ve dinleyiciyi ile nasıl konuşmasını bilen başarılı bir isim.

Radyo programcılığına genç yaşlarda başlamış ve uzun süredir dinleyicilerine kendi şiirlerini kendi sesiyle aktaran, yaptığı işin her evresinden keyif almayı bilen başarılı radyocu Hasan Tomuk'a misafir olduk bu röportajımızda. Aynı zamanda bir diksiyon eğitmeni de olan Tomuk sesini çok iyi kullanan ve dinleyiciyi ile nasıl konuşmasını, nerelere vurgu yapmasını çok iyi bilen bir radyocu. Bizim de kendi sesinden şiirler dinleme fırsatı bulduğumuz başarılı radyocu şiirin bir başkaldırma olduğunu vurguluyor ve röportajımızda böylece başlamış oluyor.

-Radyo programcılığına nasıl başladınız?

16-17 yaşlarındaydım o zamanlar Çorum'da yaşıyorduk. Radyo programlarını takip ederdim. Yayın yapanların ses tonuna ve düzgün Türkçeleri beni çok etkilerdi. O zamanlar kasetler yoğun olduğu için kendi sesimi çeker dinlerdim. Bununla ilgili bir anımı paylaşmak isterim. Bir gün ben yine kasete şiir okudum. Kaseti dinlerken annem girdi odaya 'Oğlum radyonun sesini kısar mısın? 'dedi. Bende tebessümle 'Anne o benim sesim' dedim. Annem haliyle şaşkına döndü. Böyle bir yeteneğim olduğu farkına varıldı. Ellerinden geldiğince destek oldular. Daha sonra memleketimin yerel radyolarında çalışmaya başladım. Sabah haberleri, kültür sanat ve şiir programları sundum. O sırada Konya Selçuk Üniversitesi İletişim Fakültesi'nde eğitime başladım. Orada da program yapmaya başladım. Şiir istek programları yine kültür sanat ağırlıklı programlardı. Bölümüm İletişim olduğu için haliyle diksiyon dersleri aldım. İstanbul'a geldim ve diksiyon üzerine birçok yerde eğitim veriyorum.

-Üniversite eğitiminize başlarken aynı zamanda da radyo programı sundunuz. Aileniz oğlum bırak işi önce eğitimini al dediği oldu mu?

Bu soruyu şöyle bir anımla cevaplayayım. Annem oğlum sen radyoya gidiyorsun. O kadar çalışıyorsun neden sana para vermiyorlar? Demişti. Ben sabrettim bekledim ve ısrarla devam ettim. Çorum gibi yerel yerlerde çeşitlilik olmuyor. Ancak ben bana kattıklarını düşünerek daha istekli oldum. Çok şükür şuan da ekmeğimi buradan kazanacak hale geldim. Bunu elbette o zaman tahmin edemezdim.

-Radyoculukta en önemli etken ses midir?

Her şey sestir diyemeyiz. Çünkü bunun örnekleri çok var. Muhabbet esnasında arkadaşlar işte bunu sesi güzel bunun sesi kalın bundan radyocu olur diye fakat her şey bu demek değildir. Sesi, öncelikle güzel kullanabilmek önemli. Doğaçlamanız yok ise asla radyocu olamazsınız. Bilgi birikim ve doğaçlama. İnsanlarla iyi bir iletişimi olmalı. Radyoculuk bana göre Televizyondan daha samimi ve özellikle şiir programları daha çok duygulara hitap ediyor. Hoşa giderse güzel dostluklar kuruluyor. Aileden biri gibi oluyorsunuz.

-Yayın esnasında sizi arayan dinleyicilerinizle konuştuğunuzda zorlandığınız oluyor mu?

Aslında birçok samimi tepkiler geliyor. Örneğin 'Ben evleneceğim ama ne yapmalıyım?'diyenler oluyor. Telefon açıyor ve istek istiyor. Kendini kötü hissedenler kendini anlayacak birini aramaya başlıyorlar. O an sesinizin samimiyetinden etkilenerek ilginç anlara tanık oluyorsunuz. Arıyor adamın biri intihar edicem yardım et diyor. O an düşünemiyorsunuz kimdir ne değildir kapatmakla kapatmamak arasında kalıyorsunuz. Bunu birkaç kez yaşadım. Bir taraftan vicdanınız ve bir taraftan radyoculuğunuz kalıyorsun ortada ikna ediyorsunuz.

-Radyo programlarınızda en çok neye dikkat ediyorsunuz?

En çok doğal olmaya doğal olmaya dikkat ediyorum. Zaten normal hayatta düzgün telaffuz kullanmıyorsam, radyoda da kullanamam tam bu noktada tersi olursa samimiyetsizlik oluyor. Ben nasılsam Türkçeyi nasıl kullanıyorsam hayata nasıl bakıyorsam bu en doğal haliyle dinleyicilere etkilemem gerekiyor.

-Şiirin sizin hayatınızda ayrı bir yeri olduğunu biliyoruz. Şiire olan yönünüzden bahsedercisiniz?

Şiiri hep sevdim. Toplumda şöyle bir yanlış algı var hep karşılıklı olan sevgiler için yazılı bazı şeyler. Oysa sevginin aşkın birçok çeşidi var. Sadece karşı cinslerin birbirine duygusal yaklaşımı değildir. Şiir bir kitabın ifade etmediği şeyleri iki mısrada anlatır. Bu yüzden şiirin benim yerimde ayrı yeri var. Şiir başkaldırmadır.

-Örnek aldığınız ve beğenerek dinlediğiniz radyocular var mı?

İbrahim Sadri'yi çok beğenerek dinliyordum. Zaten o zamanlar başkada kimse çıkmıyordu. Özellikle TRT'nin benim için ayrı bir yeri var. Yayınları kısa öz ve samimi şekilde ifade diyor.

-Türkiye'de radyo programcılığına gereken önem verildiğini düşünüyor musunuz?

Radyonun reklam gelirleri düştü ve kurumların karları azaldı. İyi bir programcı istiyorsanız iyi bir ücret vermeniz gerekiyor. Kimseye 'Allah rızası için gel çalış' diyemezsiniz. Radyocunun da emeği önemli çünkü radyocu kendi hayatına buradan devam ediyor ve buradan para kazanıyor. Burada önemli etkenlerde dinleyiciler, onlar olmasa bir anlam kalmıyor.

-Aynı zamanda iletişim ve diksiyon eğitimi veriyorsunuz. Kendini bu yönde geliştirmek isteyenlere neler önerirsiniz?

Öncelikle şöyle bir sözü vardır büyük bir âlimin 'Bilmediklerimi ayağımın altına koysam başım göğe ererdi' sözünün benim için ayrı bir yeri var. Bilmiyorum demek önemlidir. Bazı derslerime radyo programcıları ve diksiyonu düzgün dediğim kişiler de geliyor. Onlara 'Sıkılabilirsin dersimden' diyorum. Onlarda 'Hayır mutlaka eksiğim vardır' diyorlar. Eksiğinizi mutlaka kabullenmeniz gerekir. Öğrenci iyi bir şey görüyorsa örnek alır. Hocalara büyük görev düşüyor. Birçok notlar var elbette bunlardan da takip edebilirsiniz ama önemli etkenlerden biri öğreten kişidir. Günümüzde iş için daha çok ön planda olsa da iletişim toplumda büyük kurtarıcıdır. İletişim kurmak bir yana iletişimi etkili kurmaktır amacımız. Büyük küçük demeden herkesin alması gereken derstir.

-Şiir albümünüzden bahseder misiniz?

Bildiğiniz gibi şiir yorumlarını daha öncede yapıyordum.Sözün Kırgın Kanatları adlı şiir albümü çıkardık. Ben bunu şiir kitabı olarak çıkartırsam sanki bir şeyler eksik kalacaktı. İnsanların beni seslendirdiğim şiirlerden tanımasını istedim. Kitapta okuduğu şiiri birde seslendirilmiş olarak görmesi okuyucular açısından iyi olacağını düşündüm.

-Son olarak eklemek istediğiniz bir şey var mı?

Mevlana'nın; Ben dostlarımı ne kalbimle ne de aklımla severim. Olur ya …Kalp durur …Akıl unutur …Ben dostlarımı ruhumla severim. O ne durur, ne de unutur … sözleriyle bitirmek isterim.

ŞİFA KAYMAK

İSTANBUL


Kaynak IHA : Hasan Tomuk: 'Şiir bir başkaldırmadır'
Alıntı: Hasan Tomuk: 'Şiir bir başkaldırmadır'

Bursa Güvenlik Sistemleri
no image

Doğu Karadeniz’de ölüm oranları azaldı

Doğu Karadeniz Bölgesi'nde 2013 yılında ölüm oranlarının bir önceki yıla göre azaldığı belirlendi.

Türkiye İstatistik Kurumu (TUİK) Trabzon Bölge Müdürlüğü'nden alınan verilere göre, Türkiye'de ölüm sayısı 2012 yılında 376 bin iken, 2013 yılında yüzde 1 azalarak 372 bin 94 oldu. Ölenlerin yüzde 55'ini erkekler, yüzde 45'ini kadınlar oluşturdu. Doğu Karadeniz Bölgesi'nde ise ölenlerin sayısı 2012 yılında 16 bin 488 iken, 2013 yılında bu sayı yüzde 3,1 oranında azalarak 15 bin 977'ye geriledi. Ölenlerin yüzde 55,8'ini erkekler, yüzde 44,2'sini kadınlar oluşturdu. Kaba ölüm hızı (Belli bir yıl içinde her 1000 nüfus başına düşen ölüm sayısıdır) 2012 yılında binde 6,5 iken, bu hız 2013 yılında binde 6,3'e düştü.

2013 YILINDA DOĞU KARADENİZ'DEKİ TÜM İLLERDE KABA ÖLÜM HIZI AZALDI
Kaba ölüm hızı 2013 yılında bir önceki yıla göre Trabzon'da binde 0,1 azalarak binde 5,8; Ordu'da binde 0,2 azalarak binde 6,1; Giresun'da binde 0,4 azalarak binde 7,3; Rize'de binde 0,2 azalarak binde 5,9; Artvin'de 0,1 azalarak binde 7,7; Gümüşhane'de binde 0,2 azalarak binde 6,2 oldu.

DOĞU KARADENİZ'DE BEBEK ÖLÜM HIZI BİNDE 8,2'YE DÜŞTÜ
Doğu Karadeniz'de bebek ölüm sayısı 2012 yılında 350 iken, 2013 yılında 263'e düştü. Bebek ölüm hızı, 2012 yılında binde 10,7 iken bu hız 2013 yılında binde 8,2 oldu. Diğer bir ifade ile 2013 yılında 1 000 canlı doğum başına 8,2 bebek ölümü düştü. Doğu Karadeniz'de bebek ölüm hızı illere göre incelendiğinde, 2013 yılında bebek ölüm hızının en yüksek olduğu il binde 9,5 ile Trabzon oldu. Bunu binde 8,3 ile Ordu, binde 8 ile Artvin, binde 7,7 ile Giresun, binde 6,6 ile Gümüşhane izledi.
Bebek ölüm hızının en düşük olduğu il ise binde 5,8 ile Rize oldu. Türkiye'deki bebek ölüm hızının en düşük olduğu il sıralamasında da Rize, Tünceli'den sonra ikinci sırada yer aldı.

OZAN KÖSE
TRABZON


Kaynak IHA : Doğu Karadeniz'de ölüm oranları azaldı
Alıntı: Doğu Karadeniz'de ölüm oranları azaldı

Bursa Güvenlik Sistemleri
no image

Kastamonu'da susuzluk alarmı

Kastamonu'da susuzluk alarmı verildi.Nisan yağmurlarına rağmen Karaçomak Barajı'nda su seviyesi istenilen seviyeye gelmedi.

Bahar yağmurların az olması Karaçomak Barajı'nı olumsuz etkiledi. Barajda su seviyesi düşerek , bir zamanlar suyla dolu alanlar azalarak yeri çorak topraklara bıraktı. Barajda suların çekilmesini tehlikeli gördüklerini belirten Amatör Balıkçı Nevzat Arslan, "Kastamonu'da kuraklık tehlikesi var. Barajlarda suların çekilmesi içme suyunun bitmesi sinyalini veriyor. Onun için bir önlem alınması gerekiyor. Ben, 25 yıldır Kastamonu'da ikamet ediyorum. İlk defa suların çekildiğini görüyorum" dedi.
Önceki yıllarda Karaçomak Barajında su seviyesinin yüksekte olduğunu belirten Emrah Çilingir (25) de, önümüzdeki yıllarda aynı sorunu yaşamamak için Kırık Barajı'nın biran önce hayata geçirilmesini istedi.

Konuyla ilgili yazılı açıklama yapan Kastamonu Bölge Müdürü Recep Çıtır ilde 100 günlük içme suyu kaldığını belirterek, " Kastamonu açısından değerlendirdiğimizde son 83 yılın en kurak mevsimlerini yaşıyoruz. Şu anda Karaçomak Barajı'nda aktif hacim olarak 3 milyon 216 bin metreküp su bulunmaktadır. Bu oran doluluk oranında yüzde 15,9 oranına tekabül etmektedir. Geçen haftadan başlayarak yağan yağmurların baraja önemli bir katkısı olmadı ve su seviyelerinde önemli bir yükselme meydana gelmedi. Yağan yağmurla akışa geçmedi. Toprak tam olarak suya doymadığı için yağmur suları barajı besleyemedi. " dedi.

Çıtır , Türkiye'de kuraklığın en çok hissedildiği ilin Kastamonu olduğu belirtti.

VATANDAŞLAR, KIRIK BARAJI'NIN YAPILMASINI İSTİYOR

Devlet Su İşleri (DSİ) Kastamonu Bölge Müdürlüğü'nün ikinci gölet projesinin bir an önce hayata geçmesi bekleniyor. Vatandaşlar, baraj içindeki suların azalmasıyla geçen yıllarda projesi hazırlanan ve bir türlü hayata geçirilemeyen ikinci içme suyu için yapılması planlanan Kırık Barajı'nın biran önce yapılmasını istiyor.

VEDAT YUNUS İKİZOĞLU


Kaynak IHA : Kastamonu'da susuzluk alarmı
Alıntı: Kastamonu'da susuzluk alarmı

Bursa Güvenlik Sistemleri
no image

Diyanet işleri Başkanı’nın kandil mesajı

Diyanet işleri Başkanı Mehmet Görmez: 'Regaib gecesi bizlere rağbetlerimizin yalnızca rabbimize yönelik olması gerektiğini hatırlatır' dedi.

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, Regaib Kandili dolayısıyla yayımladığı mesajında, Türkiye'de işlenen kadın ve çocuk cinayetlerine dikkat çekerek, "Hiç şüphesiz bu yaşananlar bütün dünyada insanlığın, İslam'ın barış ve rahmet mesajlarına ne kadar da çok muhtaç olduğunu göstermektedir" dedi.
Diyanet İşleri Başkanı Görmez, Regaib Kandili münasebetiyle yayımladığı mesajında, "Aslında müminler için tüm zamanlar, günler, geceler, haftalar, aylar ve seneler, Allah'a kulluk şuuruyla ve Rabbimizin rızasına ermek amacıyla yaşanır. Ancak her yıl gelen Regaib gecesi, üç aylar olarak bilinen ve manevi coşkunun daha yoğun yaşandığı müstesna zaman dilimlerinin başladığını haber verir. Kur'an ve oruç ayı Ramazan-ı şerifin müjdesini getirir. Günahlardan arınmak için sunulan imkân ve fırsatları; Rabbimizin sonsuz rahmet ve mağfiretini bizlere hatırlatır. Her yıl gelen Regaib gecesi, geleceğe ve istikbale yönelik arzu ve isteklerimizi, emel ve tutkularımızı gözden geçirme imkânı verir, rağbetlerimizin yalnızca Rabbimize yönelik olması gerektiğini hatırlatır" dedi.

"ÇOCUK VE KADIN CİNAYETLERİ İSLÂM'IN DA ÖTESİNDE İNSANLIĞIN VİCDANINI KAYBETTİĞİNİN BİR EMARESİDİR"
"Üzülerek ifade edelim ki üç ayların başlangıcını ve Regaib Kandilini idrak ettiğimiz şu günlerde bir tarafta Suriye, Mynmar, Irak ve Orta Afrika'da akan kanlar, diğer tarafta adalete ve hukuka uygunluğu her zaman tartışılacak olan Mısır'da alınan idam kararları mümin yürekleri incitmiş, İslâm dünyasının manevi mevsime yine acı ve ıstırapla girmesine neden olmuştur" diyen Görmez, şunları kaydetti:
"Diğer taraftan son günlerde işlenen çocuk ve kadın cinayetleri ise, İslam'ın da ötesinde insanlığın vicdanını kaybettiğinin bir emaresidir.

Hiç şüphesiz bu yaşananlar bütün dünyada insanlığın, İslam'ın barış ve rahmet mesajlarına ne kadar da çok muhtaç olduğunu göstermektedir. Bunun için öncelikle mümin gönüllerin merhamet eğitiminden geçmesi, sevgi, şefkat, hilm ve kardeşlikle buluşması, kalb-i selim sahibi olması gerekmektedir. Mümin gönüllere rahmet ve merhamet yerleşmeden, İslâm dünyasının birçok bölgesinde var olan açlık ve sefalet; şiddet, çatışma ve gerginlik ortamları ortadan kaldırılamaz.""Ne yazık ki müminler topluluğu olarak bizler, bugün, bilgiye, imana, Kur'an'a, üsve-i hasene bir peygambere, köklü bir medeniyete, engin tecrübeye, zengin birikime sahip olmamıza rağmen bir türlü sulh ve sükûnu, birlik ve beraberliği, muhabbet ve meveddeti, kardeşlik ve dayanışmayı gerçekleştiremiyoruz" diyen Prof. Dr. Görmez, şunları ifade etti:


"Müslümanlar olarak her birimiz arzu ve isteklerimizi, emel ve tutkularımızı, rağbetlerimizi daima iyiye, doğruya, güzele, faydalı olana, hakka ve hakikate; regaibimizi Rabbimize yöneltmemiz gerekirken bir de bakıyoruz ki dil, ırk, mezhep, meşrep ve grup ayrılığına düşmüş, kamplara bölünmüş, ihtilaf, tefrika ve fitne bataklığına saplanmışız. İslâm'ın barış ve esenlik mesajlarını tüm insanlığa takdim ederek yeryüzünde hakkı, hakikati, hukuku, adaleti, ahlakı, fazilet ve erdemi gerçekleştireceğimiz yerde, enerjimizi sürekli boşa harcıyoruz. Bir türlü kin, nefret ve intikam duygularından nefislerimizi arındırarak İslâm diyarlarını barış ve esenlik diyarlarına dönüştüremiyoruz. Bir türlü iç sorunlarımızı halledip de insanlığı kuşatan sorunlara yönelemiyoruz. İslâm'ın barış ve esenlik mesajlarını asrın idrakine sunamıyoruz."

"HİÇBİR ÇIKAR, MENFAAT VE MASLAHAT, MÜMİNLERİN KARDEŞLİK HUKUKUNU İHLAL ETMESİNE NEDEN OLMAZ"
"Gelin, üç aylar ve Regaib Kandilini fırsat bilerek İslâm dünyasını, İslâm'ın dünyası yapmak için çaba gösterelim" diyen Görmez, "İslam coğrafyasını çocuklarımıza ve gelecek nesillere yeniden umut veren bir coğrafyaya dönüştürelim. Bunun için Müslümanlar olarak fert fert ve topluca bir muhasebe içine girelim. Bütün yapıp ettiklerimizi bir kez daha gözden geçirelim. Kalb-i selim dışında hiçbir şeyin fayda vermediği o gün gelmeden önce nefislerimizi hesaba çekelim. Bilelim ki Müslüman, elinden ve dilinden diğer Müslümanların selamette olduğu kimsedir. Mümin, elinden ve dilinden diğer müminlerin güven duyduğu, emin olduğu kimsedir. Müslüman Müslümana zulmetmez. Müslüman, Müslüman kardeşinin hakkına ve hukukuna el uzatmaz. Müminler kardeştirler. Hiçbir çıkar, menfaat ve maslahat, müminlerin kardeşlik hukukunu ihlal etmesine neden olmaz. Hiçbir mümin, bir başka müminin hak ihlali üzerine varlık tesis edemez. Yine bilelim ki bugün Müslümanların yapması gereken, kardeşliğin edebiyatını yapmak yerine kardeşlik ahlakını ve hukukunu var etmek, yaşamak ve yaşatmaktır" diye konuştu.
Prof. Dr. Görmez, mesajında şunları kaydetti:


"Herkesin büyük kalabalıklar içerisinde yalnızlığı yaşadığı bu dünyada adımlarımızı, sevgiye, muhabbete, dostluğa ve kardeşliğe doğru atalım. "Hiç kimse kimsesiz kalmasın" diyelim. Yalnızlıktan sıyrılarak başta ailelerimiz olmak üzere, mahallelerimizde, semtlerimizde, beldelerimizde ve ülkemizin her köşesinde sevginin ve muhabbetin coşkusuyla birliğimizi ve dirliğimizi pekiştirelim. Böylelikle bu coşku, heyecan ve imanın atmosferinde hiçbir fert yoksulluğu ve kimsesizliği hissetmesin. Unutmayalım ki yoksulluk varlığın kaybolması ve yok olması demek değildir. Yoksulluk içimizdeki merhametin yok olması, karşımızdakini merhametin zenginliğinden yoksun bırakmaktır. Yetim, öksüz ve kimsesiz kalmak maddi olarak sadece anneden ve babadan mahrum kalmak değildir. Yetim, öksüz ve kimsesiz kalmak, sevgi, şefkat ve merhametten uzak kalmak demektir. Mümin, fıtrî olarak öz çocuğuna duyduğu sevgi ve şefkati bir ahlak olarak hayatına yansıtan, diğer bütün çocukları, garipleri, kimsesizleri kendi çocuğu gibi görebilen kimsedir.

Kısacası Kur'an'ın ve Hz. Peygamberin mesajlarıyla gönüllerimizi mümin duyarlılığıyla imar edelim ki, ihsana, hüsne ve güzel olana varalım. Her türlü riyadan, gösterişten, yalandan, iftiradan, gıybetten, kinden, öfkeden, nefretten, kibirden, ihanetten, vefasızlıktan, ikiyüzlülükten, bencillikten, güç tutkusundan ve tahakkümden nefislerimizi arındıralım ki, fazilet ve kemale erelim. Bu duygu ve düşüncelerle aziz milletimizin, yurt dışındaki millet varlığımızın ve âlem-i İslâm'ın mübarek üç aylarını ve Regaib Kandillerini tebrik ediyor; üç ayların gelişiyle birlikte gönüllerimizi itminana kavuşturan rahmet, mağfiret ve bereket ikliminin, ülkemizden başlayarak dalga dalga tüm insanlığı kuşatmasını, onların hidayet, barış ve huzuruna vesile olmasını, bu mübarek gün, gece ve aylarda yapacağımız ibadet, dua ve yakarışların kabul olmasını Rabbimden niyaz ediyorum."


Kaynak IHA : Diyanet işleri Başkanı'nın kandil mesajı
Alıntı: Diyanet işleri Başkanı'nın kandil mesajı

Bursa Güvenlik Sistemleri
no image

Yeni imajıyla kimse tanıyamadı

Kurtlar Vadisi Pusu dizisinde 'İbrahim Velid' karakteriyle hafızalarda yer eden usta tiyatrocu ve seslendirme sanatçısı Payidar Tüfekçioğlu, yeni imajıyla dikkat çekti.

Kurtlar Vadisi Pusu dizisinde 'İbrahim Velid' karakteriyle hafızalarda yer eden usta tiyatrocu ve seslendirme sanatçısı Payidar Tüfekçioğlu, yeni imajıyla dikkatleri üzerine çekti.Önceki gün yakın çevresiyle yemekte görüntülenen Tüfekçioğlu, sakallı imajıyla ​görülünce, hemen akıllara yeni proje olup olmadığı sorusu geldi.

Başarılı oyuncu, mekan çıkışında muhabirlerin "İmajınız çok yakışmış, uzun süredir ekranlardan uzaksınız, yoksa yeni bir proje mi var?" sorusuna, "Yeni bir dizi projesi var evet. Ama imajım yeni proje için değil. Belki ​de bu şekilde oynarım, işin o kısmını hep birlikte göreceğiz" diyerek mekandan uzaklaştı.


Kaynak IHA : Yeni imajıyla kimse tanıyamadı
Alıntı: Yeni imajıyla kimse tanıyamadı

Bursa Güvenlik Sistemleri
no image

3.Sosyal Bilimler Sempozyumu'nda sosyal medya konuşuldu

Birikim Koleji ortaokul ve lise öğrencileri 'Sosyal Medya' temalı 3. Sosyal Bilimler Öğrenci Sempozyumu'nu gerçekleştirdi.

Birikim Koleji ortaokul ve lise öğrencileri "Sosyal Medya" temalı 3. Sosyal Bilimler Öğrenci Sempozyumu'nu gerçekleştirdi. Sempozyumda günümüzde sosyal medyanın etkisi etraflıca tartışıldı.Üsküdar Bağlarbaşı Kültür Merkezi'nde düzenlenen sempozyuma; Yönetim Kurulu Başkanı: Hasan Haki
Genel Müdür: Cemil Keskin, Birikim Koleji yetkililerinin yanı sıra Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ramazan Özey, Marmara Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Okan Yeşilot, Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yücel Kabapınar, Sakarya Üniversitesi Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ahmet Şimşek, Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Mustafa Otrar, Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Ahmet Katılmış, öğrenciler ve sosyal medya uzmanları katıldı.

Sempozyumda, 12-18 Yaş Arası Gençlerin İnternet Sitesi Tercihleri, Anne - Babaların, Çocuklarının Facebook Kullanımı Hakkındaki Bilgi ve Görüşlerinin İncelenmesi, Ortaokul Öğrencilerinin Sosyal Medya Kullanma Alışkanlıklarının İncelenmesi, Sosyal Medya Kullanımının Okul Ortamındaki Arkadaşlık İlişkilerine Yansımaları, Sosyal Medya Potasında Dil, Kültür ve Toplumsal Olaylar, Türk Medyası ve Wikileaks, Öğretmen ve Öğretmen Adaylarının Sosyal Medya ve İnternet Kullanımının Okuma Alışkanlıklarında Yol Açtığı Farklılaşmanın İncelenmesi, Sosyal Medyada Farklı Kullanıcı Profilleri, Twitter Fenomenleri ve Takip Edilme Nedenleri, Reklam, Tanıtım ve Mesleki Gelişim için Sosyal Medya gibi konu başlıklarında oturumlar düzenlendi.

Öğrencilerini bu sempozyumu yapmaya teşvik eden Birikim Koleji yetkilileri sempozyum fikrinin iki temel hedefinin olduğunu, birinci hedeflerinin "'Araştırma Temelli Öğrenme' anlayışına uygun olarak öğrencilerinin akademisyenler ve öğretmenleri rehberliğinde kendi araştırma süreçlerini yürüterek 'bilimsel araştırma'yı öğrenmesini sağlamak". İkinci hedeflerinin ise "öğrencilerin sosyal bilimler alanını kendine has bilimsel karakteri ile tanımasını, benimsemesini, kullanmasını ve geliştirmesini sağlamak" olduğunu söylediler.Sempozyumda 12 ortaokul, 6 lise grubunda yer alan 51 öğrenci araştırmalarını sundu. Sunulan 18 araştırmanın 9'u nitel, 8'i nicel ve 1'i karma olarak araştırıldı.


Kaynak IHA : 3.Sosyal Bilimler Sempozyumu'nda sosyal medya konuşuldu
Alıntı: 3.Sosyal Bilimler Sempozyumu'nda sosyal medya konuşuldu

Bursa Güvenlik Sistemleri
no image

Kıdem tazminatı düzenlemesi rafa kalktı

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, kıdem tazminatı konusunu taraflarla uzlaşamadıkları için rafta beklettiklerini söyledi.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, Stratejik Düşünce Enstitüsü (SDE) tarafından hazırlanan 'Çalışma Hayatında 10 Yıl' (2003-2013) başlıklı raporun açıklandığı toplantıda yaptığı konuşmada, Stratejik Düşünce Enstitüsü'nün birçok alanda ortaya koyuduğu çalışmalarla Türkiye'nin yarınlarına ışık tuttuğunu belirterek, "Bugün buradan 76 milyonu ilgilendiren çalışma ve sosyal güvenlik alanında çalışmaları özetleyen ilk rapor gündeme çıkmış bulunuyor. Türkiye'nin son 10 yılda her alanda aldığı mesafeyi görmek ve yarınlarımızı daha sağlıklı planlayabilmek için dünyanın ve Türkiye'nin geçirdiği evrelerin iyi bilinmesi gerekiyor. Geçmişte yaşananları bilmezsek bugün elde ettiğimiz kazanımların ne anlama geldiğini anlamakta zorlanırız. İnsanlık tarihine baktığımız zaman değişim ve gelişim süreçleri ağır bedellerin ödenmesi neticesinde elde edilmşi süreçlerdir" şeklinde konuştu.

"Yıllırca tabu haline gelen 1 Mayıs'ın tatil ilan edilmesi de 2009 yılında hükümetimiz tarafından gerçekleştirildi" diyen Bakan Çelik, "Taksim meydanında yaşanan üzücü hadiseler 37 vatandaşımızın hayatınını kaybetmesine neden olaydan sonra 1980 ihtilali ile birlikte 1 Mayıs yasaklanmıştı. Konfederasyon başkanlarıyla oturduk neticede Emek ve Dayanışma Günü olarak 1 Mayıs'ın tatil edilmesini sağladık. Belli çevreler 1 Mayıs'ın tatilini beklemiyordu. Biz hep bu sürprizleri yaptık. Bu taleplere cevap veren hükümet olarak 1 Mayıs tatil edildi. Öncelikle tüm emekçilerin 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü'nü kkutluyorum. Bu emek ve dayanışma, emek kesiminin sorunlarının gündeme geleceği ve dayanışmanın sağlanacağı bir gün. Bunları Türkiye'nin dört bir tarafından konuşma imkanı veren tatil günü. Kamunun tahsis etmiş olduğu, kamu güvenliği açısından sorun teşkil etmeyen yerlerde 1 Mayıs'ı kutlama imkanı verken Taksim konusunda ısrar edenleri anlamakta zorlandığımızı ifade etmek istiyorum. Taksim artık şehrin merkezi. Geçmiş yıllarda ara sokaklarda artniyetli bazı kişilerin kamu güvenliğini nasıl zedelendiğini görmüş bulunuyoruz" ifadelerini kullandı.

BAKAN ÇELİK'TEN SENDİKALARA 1 MAYIS ÇAĞRISI

Bakan Çelik, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Bu görüşmenin neticesinde Taksim'de ısrarı olan sendikalara buradan sesleniyorum. 'Sizin bir adım atma imkanınız yok mu kamu güvenliği açısından siz söyleyin, siz bir çözüm getirin'. Evet, bu yıl madem kamu, elde ettiği bilgiler çerçevesinde burada değil de Yenikapı'da veya başka alanlarda Taksim'in ve 1 Mayıs'ın kutlanmasıyla ilgili bir tavır ortaya koyuyorsa 'siz bir adım atın' diyelim. Tek taraflı diyalog olur mu, tek taraflı adım atmak olur mu. Biz bu konuda 1 Mayıs'ın tatil edilmesinden alınız, 1 Mayıs'ın her yerde kutlanmasıyla ilgili her defasında sosyal taraflarla diyalog içerisinde çözüm bulmuşken, bugün en büyük konfederasyonlar farklı alanlarda bu kutlamayı yaparken bu ısrar neden. En büyük işçi konfederasyonu Kadıköy'de, en büyük memur konfederasyonu Diyarbakır'da bu kutlamaları yapıyor ama ısrarla belli kesimler orada anma programını yapma imkanları varken ve diğer alanlara İstanbul Valiliği 300 otobüs tahsis etmiş bulunuyor. Taksim konusunda ısrarlarını doğrusu anlamakta zorlandığımızı buradan bir kez daha ifade etmek istiyorum. Birlikte eğer yönetimden bahsediliyorsa evet, birlikte kararlar alabilmeliyiz, birlikte toplumun huzurunu, kamu güvenliğini dikkate alarak çözümler de üretebilmeliyiz. Malesef bazı sendikalarla bu noktada henüz aynı noktaya gelemediğimizi de vurgulamak istiyorum."

KIDEM TAZMİNATI

Kıdem tazminatını taraflarla uzlaşamadıkları için rafta bekletiklerini söyleyen Çelik, "Bu, birey olarak işçinin kazanımları açısından çok önemlidir. Hangi açıdan bakarsanız bakın mevcut sistemi sürdürülebilir olmaktan çıkmıştır. Yüz işçiden 90'ının yararlanmakta zorlandığı bir tazminat, tazminat değil. Bunu artık konfederasyon başkanlarının tabanlarıyla görüşmesi gerekiyor. 12 milyon işçinin yararlanma imkanı varken, biz neden 1 yıl çalışma süresini getirip, 12 ay çalışmasına rağmen bu işçinin tazminattan yoksun bırakılmasına seyirci kalalım? İşçilerin ciddi hak kaybına uğramasına seyirci kalmamak gerektiği düşüncesindeyiz" ifadelerine yer verdi.

Taşeron işçilerle ilgili çalışmayı tamamladıklarına işaret eden Çelik, kamu kurumlarının tümüyle sendikalarla enine boyuna konuşulduğunu ifade etti. Alt işveren işçisinin olacağını anlatan Çelik, buradaki haksızlıkları, sömürüyü, emeğin israfını ortadan kaldıracak bir yaklaşımın sergilenmesi gerektiğini ifade etti.


Kaynak IHA : Kıdem tazminatı düzenlemesi rafa kalktı
Alıntı: Kıdem tazminatı düzenlemesi rafa kalktı

Bursa Güvenlik Sistemleri
no image

Bu çileğin tanesi 100 gram

Afyonkarahisar'da satışa sunulan 'Benicia' türü çilek, boyutları ile görenleri şaşkına çeviriyor.

Yaz mevsimin yaklaşması ile birlikte çarşı- pazardaki tezgahlarda satışa sunulan çilek vatandaşlar tarafından yoğun ilgi görürken, kentte şu günlerde en çok satılan meyvelerin başında çileğin geldiği belirtildi. Satışa sunulan çilek türleri arasında yer alan Benicia Çileği aşırı büyüklükteki boyutları ile görenleri şaşkına çevirirken, çileklerden fazla gelişmiş olanlarından 1 tanesinin terazide 100 gram olduğu gözlendi. Nektari ile hemen hemen aynı boyutta olan Benicia çileği, fiyatı ile de bu meyve ile yarışır durumda.

Satıcılar aşırı büyük boyutlardaki çileklerin hormonla bir ilgisinin olmadığını belirtirken, bu tür çileklerin normalde bu boyutlarda olduğunu öne sürdüler. Büyük boyutlardaki çilekleri gören ve sadece 1 tanesinin 100 gram ağırlığında olmasına tanık olan vatandaşlar ise şaşkınlarını gizleyemediler.

GÖKTEN CEYLAN


Kaynak IHA : Bu çileğin tanesi 100 gram
Alıntı: Bu çileğin tanesi 100 gram

Bursa Güvenlik Sistemleri
no image

Bülent Yıldırım Başkan Alemdar’ı ziyaret etti

İHH İnsani Yardım Derneği Sakarya Şubesi Başkanı Av. Bülent Yıldırım, Serdivan Belediye Başkanı Yusuf Alemdar'ı makamında ziyaret etti.

İHH Sakarya yönetimi ile birlikte yaptığı ziyarette Başkan Alemdar'a yeni dönemi için hayırlı olsun dileğinde de bulunan Yıldırım, İHH'nın çalışmaları hakkında da bilgi verdi. Yıldırım İHH'nın misyonunda; yeryüzünde adaletin ve iyiliğin hâkim olması için, evrensel kardeşlik bilinciyle nerede olursa olsun, muhtaç ve mazlum tüm insanlara ihtiyaç duydukları insani yardımı ulaştırmak ve onurlu bir yaşam sunmak olduğunu ifade ederek; Başkan Alemdar'a yardımlaşma noktasında verdiği desteklerden dolayı teşekkür etti.

Ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getiren Yusuf Alemdar, İHH'nın dünya üzerindeki tüm ihtiyaç sahiplerine hiçbir ayrım gözetmeden yardım götürdüğünü, bu açıdan önemli bir görevi yerine getirdiğini ifade ederek; "Biz her zaman mazlumun yanında olan ve yardım eli bekleyen herkese el uzatan bir milletiz. Bu hassasiyetimize en güzel şekilde tercüman olan İHH İnsani Yardım Derneği'nin yöneticilerine ve tüm üyelerine teşekkür ediyorum" dedi.

REMZİ ŞİMŞEK


Kaynak IHA : Bülent Yıldırım Başkan Alemdar'ı ziyaret etti
Alıntı: Bülent Yıldırım Başkan Alemdar'ı ziyaret etti

Bursa Güvenlik Sistemleri
no image

Gizem’im amcası için izin talebi

Hatice Akdeniz, kızı Gizem'in babasından çok sevdiği cezaevindeki amcasının cenaze törenine katılması için bir günlük serbest bırakılmasını istedi.

S.A. tarafından vahşice öldürülen kız çocuğuna Gizem adını veren amcası Umut Akdeniz'in 3.5 yıl kesinleşmiş hapis cezasıyla Yozgat Sarıkaya Cezaevi'nde yatmasından dolayı cenazenin toprağa verilmesine katılamayışı aileyi ikinci kez yıktı. Cezaevinde çok sevdiği yeğeninin akrabaları tarafından vahşice öldürüldüğünü öğrenen amca Akdeniz, bir gün dahi olsa Adana'ya gelip ağabeyine ve yengesinin yanında olup Gizem'in mezarına gitmek istiyor. Ancak aile bir türlü cezaevine ulaşıp Akdeniz'in Adana'ya gelmesini sağlayamadı. Bu duruma isyan eden anne Hatice Akdeniz, "Umut Akdeniz benim oğlum gibidir. O bizim evde büyüdü. Kızımın ismini de o koymuştu. Amcalarının içinde en çok onu severdi. Ancak o cezaevinde olduğu için gelemedi. Kızım babasından çok onu severdi. Onun bir gün bile olsa Adana'ya gönderilmesini istiyoruz. En azından kızımın mezarına gelip dua etsin" dedi.

Amca Kenan Akdeniz ise bütün çabalarına rağmen savcılığa ulaşıp izin alamadıklarını söyleyerek, "5 yaşındaki yeğenim akrabamız tarafından vahşice öldürüldü. Akrabamız ondan ne istedi bilmiyoruz. Bu acı haber bizi çok yıktı. Ancak cezaevinde olan kardeşimin cenazeye katılamaması bizi daha da yıktı. Bizim tek isteğimiz kardeşimizin bir günlüğüne gelip çok sevdiği yeğeninin mezarına gitmesidir. Kardeşimiz cezaevinde perişan durumda" diye konuştu.


Kaynak IHA : Gizem'im amcası için izin talebi
Alıntı: Gizem'im amcası için izin talebi

Bursa Güvenlik Sistemleri
no image

‘Oscarlı Karikatürler’ Nilüfer’de

Nilüfer Belediyesi, Aydın Doğan Uluslararası Karikatür Yarışması'nın 30. yılında hazırlanan sergiye ev sahipliği yaptı.

30 yılda değerlendirmeye giren birincilik, ikincilik ve üçüncülük alan seçkin karikatürlerin yer aldığı serginin açılışına Bursalı sanatseverler yoğun ilgi gösterdi. Açılışa Nilüfer Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, Bursa Büyükşehir Belediye eski Başkanı Erdoğan Bilenser, Aydın Doğan Vakfı Teknik Sorumlusu İlhan Artar, Anadolu Karikatürcüler Derneği Başkanı Ahmet Aykanat ve sanatseverler katıldı.

Nilüfer Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, sergiye ev sahipliği yapmaktan mutluluk duyduklarını ifade ederek, "Karikatür mizahı içeren bir alan. 30 yıl öncesine dair de bize bilgi veriyor. Çünkü karikatür mizahi yönünün yanı sıra güncel olayları da yansıtıyor. Bunun tanıtılması, yarışma ile süre gelmesi önemli bir boyut. Yarışmanın uluslararası bir boyutunun olması, Türkiye'de yapılması, ne kadar değerli sanat eserleri olduklarını ortaya koyuyor. Bu sanat eserlerini Aydın Doğan Vakfı sayesinde Bursalılarla buluşturduk" diye konuştu. Bozbey, 30 yıl içinde yarışmalarda dereceye giren karikatürleri tek tek görme şansı yakalaması için Bursalı sanatseverlerin mutlaka sergiyi gezmesini istedi.

Sanatseverler, 1983 yılından bu yana dünyanın en önemli karikatüristlerinin seçtiği eserlerin Bursa'da da sergilenmesinden mutluluk duyduklarını söylediler. Sergi 17 Mayıs tarihine kadar gezilebilecek.


Kaynak IHA : 'Oscarlı Karikatürler' Nilüfer'de
Alıntı: 'Oscarlı Karikatürler' Nilüfer'de

Bursa Güvenlik Sistemleri
no image

Üniversite tercihi yapacaklar dikkat

Üniversite ve bölüm tercihi yapacak öğrencilere tavsiyelerde bulunan Nişantaşı Üniversitesi Öğretim Görevlisi Tuncel Öz, Sivil Hava Ulaştırma İşletmeciliği ve Sağlık Yönetimi gibi sektörlerde çok fazla iş imkanı olduğunu belirtti.

Nişantaşı Üniversitesi, Çınar Koleji'nde gerçekleştirilen Kariyer Günleri'nde açtığı tanıtım standında üniversite tercihi yapacak öğrencilerin sorularını yanıtladı. Öğrencilerin bölüm ve üniversite tercihi yaparken sayısı ve mezunu az olan bölümleri tercih etmeleri gerektiğini söyleyen Nişantaşı Üniversitesi Sivil Havacılık İşletmeciliği Öğretim Görevlisi Tuncel Öz, iyi bir bölüm tercih ederken üniversitelerin sağladığı olanakları da değerlendirmenin önemine vurgu yaptı. Öğrencilerin mezun olduklarındaki rakip sayılarını dikkate almaları gerektiğini belirten Öz, "Mezun sayısı ne kadar az olursa öğrencinin iş olanağı o kadar artar. Nişantaşı Üniversitesi'nde fakülte kısmında havacılık, meslek yüksek okulu kısmında ise sağlık programlarına odaklanmış durumdayız. Bu programlar şu anda çok popüler. Gelişmekte olan bir ülke olduğumuz için her iki bölüm de hızlı şekilde ilerleme kaydediyor. Bu nedenle öğrenciler bu tür programlara çok talep gösteriyor" şeklinde konuştu.

Pratikte karşılığı bulunan ve sektörle iç içe olan bölümleri tercih etmek gerektiğini belirten Tuncel Öz, "Öğrenciler üniversiteye geldikleri zaman teori olarak eğitim alıyorlar ancak biz Nişantaşı Üniversitesi olarak teorinin üzerine uygulama kısmını da eklemek istiyoruz. Özellikle Sivil Hava Ulaştırma İşletmeciliği ve Sağlık Yönetimi gibi programların sektörlerinde büyük açıklar var. Öğrenciler bu bölümlere öncelik verirlerse çok daha rahat iş bulabilirler" dedi.

Özellikle İngilizce ve yurtdışı eğitimleri, yüksek lisans fırsatları ve sektör-üniversite işbirliğinin önemine vurgu yapan Tuncel Öz, "Türkiye'de ortalama yüzde 10'luk bir oranda işsizlik var. Bundan dolayı öğrencilerin temel beklentisi mezun olduktan sonra iş bulabilmek. Bizim temel amacımız öğrencilerin son sınıfa gelene kadar etkili stajlar yapması ve mezun olduktan sonra ise alanında söz sahibi olacağı bir işe sahip olması. Bu nedenle tüm bölümler için hocalarımızın yüzde 90'ı sektörden geliyor. Çünkü sektörden gelen alanındaki uzman isimlerin öğrencilere ders anlatmasının çok güzel geri dönüşleri oluyor. Ayrıca başarılı öğrencileri kendi kurumlarına da davet edebiliyorlar" ifadelerini kullandı.

Banu Ezber


Kaynak IHA : Üniversite tercihi yapacaklar dikkat
Alıntı: Üniversite tercihi yapacaklar dikkat

Bursa Güvenlik Sistemleri
no image

Bakan’dan enflasyon garantisi

Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, 'Önümüzdeki süreçte enflasyonun istediğimiz seviyeye doğru, aşağıya doğru, düşmeye başladığını göreceğiz' dedi.

Bakan Zeybekci, Orta Anadolu İhracatçı Birlikleri'nde düzenlenen 'Başarılı İhracatçılar Ödül Töreni'ne katıldı. Bakan Zeybekci, tören bitiminde gazetecilerin Merkez Bankası Başkanı Başçı'nın açıklamaları ile ilgili sorusu üzerine "Önümüzdeki süreçte enflasyonun istediğimiz seviyeye doğru aşağıya doğru başladığını göreceğiz. Haziran gibi İnşallah artış ile ilgili tortuların tamamen bittiği, olumlu yöne doğru evrilmeye başladığını göreceğiz. Yıl sonu ortalamasını tahmin etmek veya söylemek gereksizdir" ifadesini kullandı. Yüksek faiz oranlarının üretimin, ihracatın önünde büyük engel olduğunu söyleyen Zeybekci, şunları dedi:

"Piyasanın gösterge faizini yüzde 12'lere yakın seviyeden yüzde 9,5'lara getirdiğinde bunun sözlü olarak olumlu değerlendirmesini piyasa bekliyor, Merkez Bankası'ndan bekliyor. Piyasa şu anda kendi içinde reel anlamda faizleri aşağı doğru çekerken, Merkez Bankası'nın piyasanın bu hareketine uyacağını açıklamasının ilk aşamada yeterli olacağını ben inanıyorum. Yakın sürede piyasa Merkez Bankası'nı faizleri düşürmede zorlayacaktır. Piyasa faizini düşmesini alıyor. Merkez Bankası gereğini yapacaktır. O tedbiri elden bırakmadan bunu sağlayacaktır. Beklentimiz ilk zıplamayı yaptığı yere dönmesidir."

Kurlarla ilgili olarak ise bakan Zeybekci, "TL değerinin 2,15-2,25 seviyesinin ithalatı cazip olmaktan çıkarıp, ihracatı arttırıcı etkisinin olduğuna inanıyoruz. 2,10 altına düşen durumlarda Merkez Bankası'nın müdahale yönünde adımlar atabilmeli" değerlendirmesini yaptı.


Kaynak IHA : Bakan'dan enflasyon garantisi
Alıntı: Bakan'dan enflasyon garantisi

Bursa Güvenlik Sistemleri
no image

Gizem'in annesi: 'Onu assınlar birazcık yüreğim soğusun'

6 yaşındaki Gizem Akdeniz'in annesi Hatice Akdeniz, "Ona bir lokma ekmek, bir bardak su vermesinler, onu assınlar benim birazcık yüreğim soğusun" dedi.

Adana'da, kaybolduktan 2 gün sonra babasının amcasının oğlu tarafından öldürüldüğü ortaya çıkan 6 yaşındaki Gizem Akdeniz'in annesi Hatice Akdeniz, "Ona bir lokma ekmek, bir bardak su vermesinler, onu assınlar benim birazcık yüreğim soğusun" dedi.

Geçtiğimiz pazar günü kaybolduktan 2 gün sonra babasının amcasının oğlu S.A. tarafından öldürülen 6 yaşındaki Gizem Akdeniz'in evinde yas var. Aile, Gizem'in Kabasakal Mezarlığı'ndaki kabristanını ziyaret ederek ekilen çiçekleri sulayıp dua ettikten sonra tekrar evine döndü. Gözü yaşlı anne evinde de taziyeleri kabul etti. Anne Hatice Akdeniz, yaşadıklarına isyan ederek, "Söyleyecek bir şey bulamıyorum. Hele dün yavrumu o şekilde gördükten sonra hiçbir kelime bulamıyorum. Sadece devlete sesleniyorum ben, büyük başkanlarıma sesleniyorum. Ben burada yanıyorum, acı çekiyorum yanımda olduklarını, arkamda olduklarını söylüyorlar. Eğer ki ben burada bu kadar kahrolurken o caniye orada bir bardak su veriliyorsa, bir lokma ekmek verip onun karnını doyuruyorlarsa devletim devlet değil. Başkanım başkan değil. Bana acısını versinler, onu assın burada dünya aleme ibret olsun. Benim yavrum yandı, başka Gizemler yanmasın, başka annelerin yürekleri dağlanmasın" diye gözyaşı döktü.

Hatice Akdeniz, gözyaşları arasında şöyle devam etti:

"Yavrumu aldınız bari katilin canını verin bana. Bari birazcık rahatlayayım. Birazcık soğusun yüreğim. Kızım kaybolduğunda bu kadar yakın birinden beklemedim, şikayetçi bile olmadım. Şüpheli şahıs olarak bize söylendi, çünkü çocuğu en son gören o, para vermiş kola aldırmış, memur arkadaşları söyledi ben şikayetçi bile olmadım. Çünkü geldi bizim yanımıza bizimle birlikte afişler dağıttı bizimle birlikte aradı. Acımıza ortak oldu bizimle birlikte kahroldu, Allah'ta seni kahretsin. Seni parça parça etsinler, benim yavrumu parça parça etmiş. Allah'ta onu parça parça etsin. Allah'a bırakmasınlar içeride onu didik didik yolsunlar. Yolsunlar ki benim ana yüreğim azıcık dinsin, azıcık soğusun."

"GAMZE'Yİ VERMEDİK AMA HAKARET DE ETMEDİK"

Anne Akdeniz, S.A.'nın ailesini kızı Gamze'yi istediğini ancak kızının istemediğini belirterek, "Gamze'yi vermeme diye bir şey yok. Aile geldi kızımı benden istedi ben de dedim ki 'benim kızım üniversite 2. sınıfa gidiyor, kızım evlilik düşünmüyor, hayatında bugüne kadar hiç erkek ya da erkek arkadaşı olmadı. Okuluna, arkadaşlarına, öğretmenine çok düşkün bir çocuk. Okumayı, ileride İngilizce öğretmeni olmayı çok istiyor. Onun için yavrum okuyor, 'çocuğum meslek sahibi olana kadar evlenmeyi düşünmüyor' dedim. Onlar da 'tamam' dediler herkes evine dağıldı gitti. Ama bunca yıldan sonra böyle bir şey yapacağını ben nereden bileyim. Aradan 1 yıl geçti. Hiçbir şekilde kızım düşünmüyor evliliği, ne bu çocuk, ne bir başkasını düşünmüyordu. Önce benim mesleğim dedi. 'Mesleğimi elime alacağım' dedi. 'Ondan sonra ayaklarımın üzerinde sımsıkı duracağım' dedi. 'Belki ilerleyen zamanda' dedi. Ama ben kızımı sana vermeyeceğim, kızım sana layık değil de demedik. Kavga tartışma olmadı. Ailelerle aramızda küskünlük bile olmadı devamlı görüşüyoruz. Kahrolasıcanın evi iki adım ötede" diye konuştu.

FATİH KEÇE-EREN BOZKURT


Kaynak IHA : Gizem'in annesi: 'Onu assınlar birazcık yüreğim soğusun'
Alıntı: Gizem'in annesi: 'Onu assınlar birazcık yüreğim soğusun'

Bursa Güvenlik Sistemleri
no image

‘Bir Gazetecinin Sessiz Çığlığı’ Dadaş film festivalinde

Van Depreminde hayatını kaybeden Gazeteci Sebahattin Yılmaz'ın anısına 'Bir Gazetecinin Sessiz Çığlığı' belegesi, 9.Uluslararası Dadaş Fİlm Festivalinde izleyicilerle buluşacak.

Van Depreminde hayatını kaybeden Erzurumlu Gazeteci Sebahattin Yılmaz'ın anısına yapılan "Bir Gazetecinin Sessiz Çığlığı" adlı belgesel, 9.Uluslarası Dadaş Film Festivali kapsamında özel bir gösterim izleyicilerle buluşacak.2011 yılında Van'da meydana gelen deprem sonucunda hayatını kaybeden Gazeteci Sebahattin Yılmaz anısına çekilen, yönetmenliğini Atatürk Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim elemanın Jale Alcan'nın yapımcılığını İletişim Fakültesi Öğrencisi Mehmet Yılmaz'ın üstlendiği "Bir Gazetecinin Sessiz Çığlığı" adlı belgesel, bu yıl Erzurum'da 9.kez düzenlenecek olan Dadaş Film Festivali'nde özel gösterim olarak gösterilecek.

Festival kapsamında sadece 3 eserin özel gösterime alındığını ifade eden festival Başkanı Nil Gürpınar, Sebahattin Yılmaz'ın Erzurum için çok değerli olduğunu söyledi. Nil Gürpınar, "Bu yıl festivalimizin teması komedi ama Van Depremi'nde yaşamını yitiren Gazeteci Sebahattin Yılmaz'ın anısı festivalimizde özel gösterime aldık. Festival kapsamında Düğün Dernek, Bir Gazetecinin Sessiz Çığlığı ve Charlie Chaplin'in anısına Muzi Oldu Şarlo filmlerini özel gösterimle izleyicilerle buluşturacağız." dedi.

Belgeselin yapımcısı Mehmet Yılmaz, Türkiye'deki deprem gerçeğini ele alan ve Gazeteci Sebahattin Yılmaz'ın hayat hikayesini işleyen bu belgeselin böylesine önemli bir festivalde özel gösterime alınmasının kendilerini mutlu ettiğini belirtti.2 Mayıs Cuma günü başlayacak olan festivalde "Bir Gazetecinin Sessiz Çığlığı" adlı belgesel 5 Mayıs saat 12.30 Düğün Dernek filminden önce Cinetekno Sinema Salonunda gösterime girecek.

Sebahattin Yılmaz'ın yaşamını konu alan ve Türkiye'deki deprem gerçeğini işleyen belgeselin 10 Ocak Dünya Gazeteciler Gününde galası yapılmış ve izleyicilerden tam not almıştı.


Kaynak IHA : 'Bir Gazetecinin Sessiz Çığlığı' Dadaş film festivalinde
Alıntı: 'Bir Gazetecinin Sessiz Çığlığı' Dadaş film festivalinde

Bursa Güvenlik Sistemleri
no image

AK Parti Grup Başkanvekili Aydın’dan ‘1 Mayıs’ mesajı

AK Parti Grup Başkanvekili Ahmet Aydın, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma günü nedeniyle mesaj yayınladı.

Ahmet Aydın, yayınladığı mesajında 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü'nün bu yılda coşku ve heyecanla yurdun dört bir yanında kutlanılacağını belirtti.Ahmet Aydın mesajında şu ifadeleri kullandı:"Tüm çalışanların sorunlarının ele alınarak, çağdaş ve dinamik projelerin üretilerek, alın terinin ve emeğin her zaman ön planda tutularak yaşam standartlarının yükseltilmesi için çalışmalarımız her zaman olduğu gibi olanca hızıyla devam etmektedir.

Bu maksatla AK Parti iktidarı döneminde 1 Mayıs resmi tatil ilan edilmiş, emek ve dayanışma günü olarak tüm milletimizce huzur ortamında kutlanabilmesi için imkan sağlanmıştır.Bu güzel ve anlamlı günün kardeşliğin, huzurun, barışın ve dayanışmanın simgesi olması ve 1 Mayıs'ın sevinç içerisinde kutlanılması en büyük arzumuzdur. Bu manada AK Parti iktidarı ve hükümetimiz her yıl olduğu gibi bu yıl da 1 Mayıs'a sorumluluk ve ciddiyetle yaklaşmaya devam etmektedir.

Türkiye'nin yarınlarını aydınlatacak ve toplumumuzu birbirinden uzaklaştıran değil yaklaştıran etkinliklerin damgasını vurduğu nice 1 Mayıs Emek ve Dayanışma günleri dileğiyle tüm çalışanlarımızı ve emekçilerimizi bir kez daha tebrik ediyor, ülkemize ve milletimize hayırlara vesile olmasını diliyorum."

AHMET ARSLANTA


Kaynak IHA : AK Parti Grup Başkanvekili Aydın'dan '1 Mayıs' mesajı
Alıntı: AK Parti Grup Başkanvekili Aydın'dan '1 Mayıs' mesajı

Bursa Güvenlik Sistemleri
no image

Dani Alves’e bir destek de Osmaniye’den

İspanya La Liga'da oynanan Villareal-Barcelona futbol karşılaşmasında bir taraftar tarafından kendisine muz atılan Dani Alves'e bir destek de Osmaniye'nin Kadirli ilçesinden geldi.

Futbolcuya destek olmak için yüzlerini siyaha boyayan market çalışanları patronlarıyla birlikte muz yeyip düdük çaldılar. İş yeri önünde toplanan işçiler hem muz yedi hem de yoldan gelip geçen vatandaşa muz ikramında bulunarak ırkçılığa 'hayır' dediler.

Futbolcuya yapılan hareketi protesto eden market sahibi Kasım Yasdıoğlu, "Ülkemizde ve dünyada ırkçılığa son diyoruz. Hiç bir dinde ve hiç bir inançta kesinlikle ırkçılık yoktur. Dünyada insanlar yaşasın hiç kimse arasında ayrımcılık yapılmasın. Biz Türkiye'den ırkçılığa son düdüğü çalıyoruz" dedi.

Market çalışanları daha sonra ellerinde muzlarla şehrin en işlek caddesinde dolaşıp esnaflara muz ikram edip ırkçılığa 'hayır' dediler.


Kaynak IHA : Dani Alves'e bir destek de Osmaniye'den
Alıntı: Dani Alves'e bir destek de Osmaniye'den

Bursa Güvenlik Sistemleri
no image

Portakal dalında kaldı

Antalya'nın Çakırlar Mahallesinde üreticiler satamadığı portakalı dalında bıraktı.


Antalya'da portakalı satamayan üretici, ürünleri dallarında bırakmak zorunda kaldı. Ürünün para etmediğinden şikayetçi olan üreticilerden Şefik Palabıyık, "Pazarımız yok. Portakalı 25-30 kuruşa bile alan yok. Biz de portakalı toplamadık. Köyün hemen hemen yarısı ürününü toplamadı. 70-80 ton bahçesini bırakan arkadaşlar var. Çünkü işçi masrafını bile kurtarmıyor" dedi. 1998 yılında portakalın 1 TL ile 90 kuruş arasında fiyatla alıcı bulduğunu belirten Palabıyık, şunları söyledi: "O zamandan bu zamana masrafımız 50 kat arttı. Zirai ilaçların yanına bile yaklaşılmıyor. Mazot pahalı ancak bizim ürünlerimiz 20-30 kuruşa düştü."

MASRAFLARI KARŞILAMAK İÇİN TARLALAR SATILIYOR

Yirmi yıldır portakal üretimi ve paketleme işi yaptığını ancak artık mücadele edemeyip bıraktığını söyleyen Ramazan Palabıyık, sözlerini şöyle sürdürdü: "Buna karşıydık ancak bu iş artık bizi beslemiyor ve tek kurtuluşumuz imar. Bırakın para kazanıp ev geçindirmeyi, masrafını karşılayamıyoruz. Gübre, mazot, su satın alma sıkıntımız var. Köylü perişan. Masraflarını karşılayabilmek için tarlalarını dönüm dönüm satıyor. Köyümüzün yüzde 50'si satıldı."

İÇ PİYASADA ÜRÜN ARTTI

Bir başka çiftçi Şeref Palabıyık da portakalların ağaçta kalmasını üretimin artmasına, iç piyasadaki ürünlerin tüketilememesine ve ihraç edilmemesine bağladı. Palabıyık, iç piyasadaki ürünün arttığını belirterek "Adana'dan Mersin'e, Manisa'dan Alanya'ya kadar portakal, narenciye çoğaldı. Çoğalınca iç piyasada erimiyor. İhracat olması lazım. İhracat olmayınca ürünler elde kaldı. Bir işçinin yevmiyesi 50 lira ama 50 liralık portakal toplamıyor" diye konuştu.

Gübre ve ilaç fiyatının çok yüksek olduğundan yakınan Palabıyık, sözlerini şöyle tamamladı: "Girdiler çok yükseldi ancak portakal 10 senedir 20-30 kuruş civarında geziyor. Yani insanlar mağdur, yapacak bir şey kalmadı herkes toprak satmaya başladı. Bu tarlalar kendi haline olmuyor. Karşıdan bakanlar çam ağacı gibi kendi kendine oluyor sanabilir ama bu tarlaların yılda 7-8 defa sulaması var 2-3 defa sürülmesi, budanması, ilaçlanması var."


Kaynak IHA : Portakal dalında kaldı
Alıntı: Portakal dalında kaldı

Bursa Güvenlik Sistemleri
no image

30 Nisan 2014 İHA WEB TV'de günün önemli gelişmeleri-2

30 Nisan 2014 İHA WEB TV'de günün önemli gelişmelerini sizler için derledik-2

Vali Mutlu'dan 1 Mayıs açıklaması

İstanbul - Vali Hüseyin Avni Mutlu, 1 Mayıs kutlamalarıyla ilgili kararı, alınan istihbari bilgiler doğrultusunda verdiklerini belirterek, "Elimizde bazı istihbari bilgiler var. Bunları açıklayamıyorum" dedi.

***

AVM'nin tavanı böyle çöktü

İstanbul - Polonya'da yapı hatası bir tavan böyle çöktü.

***

Enflasyon beklentisi açıklandı

İstanbul - Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı, yılın ikinci Enflasyon Raporunu açıkladı. Başçı, yıl sonu enflasyon beklentilerinin 1 puan artarak yüzde 7,6 olduğunu söyledi.


Kaynak IHA : 30 Nisan 2014 İHA WEB TV'de günün önemli gelişmeleri-2
Alıntı: 30 Nisan 2014 İHA WEB TV'de günün önemli gelişmeleri-2

Bursa Güvenlik Sistemleri
no image

BMC'ye 725 milyon lira teklif

BMC için bugün düzenlenen ihalede tek teklif Ethem Sancak'ın sahibi olduğu Es Mali Yatırım ve Danışmanlık'tan geldi.

TMSF tarafından 985 milyon lira muhammen bedelle satışa çıkartılan BMC için bugün düzenlenen ihalede tek teklif Ethem Sancak'ın sahibi olduğu Es Mali Yatırım ve Danışmanlık'tan geldi. İhalede en yüksek teklif 725 milyon lira oldu.

Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF), Çukurova Holding'den yönetimini devraldığı ağır ve zırhlı araç üreticisi BMC Ticari ve İktisadi Bütünlüğü'nün satış ihalesini, yüksek katılım sağlanması amacıyla 10 Nisan'dan 30 Nisan tarihine ertelenmişti. BMC için bugün düzenlenen ihalede tek teklif Ethem Sancak'ın sahibi olduğu Es Mali Yatırım ve Danışmanlık'tan geldi. BMC için ES Mali Yatırımve Danışmanlık Anonim Şirketi tarafından kapalı zarf usulü ile 540 milyon Türk Lirası teklif verildi. İhale Komisyonu BMC'nin 985 milyon lira muhammen bedelle ihaleye çıktığını belirterek ES Mali Yatırım ve Danışmanlık Anonim Şirketi'ne katılım fiyatını artırması söyledi. Firma teklifini 550 milyon Türk Lirası'na çıkardı. İhale komisyonu Başkanı teklifin yükseltilmesini istemesi üzerine Sancak, tekliflerini 650 milyon liraya çıkarttı. Sancak, bu arada 700 milyon lira gibi bir rakam söyleyince, ihale komisyonu başkanı "Ben 700 milyon rakamını aldım" dedi.

Sıkı pazarlıkla geçen ihalede sıcak diyaloglar yaşandı. İhale Komisyonu Başkanı, "700 milyon lira yetmez. Bir atak daha rica ediyorum. Canlı yayındayız 700 milyon lira rakamını aldım. Bedel 985 milyon lira biliyorsunuz. Sizin ülke sevginiz ve BMC'ye gösterdiğiniz bu ilgi paraya da dönüşecektir. Önce memleket, önce BMC. 285 milyon lira açığınız var" dedi. Ethem Sancak, mola istedi.

Mola sonrası Ethem Sancak, "Çam sakızı çoban armağanı şeklinde teklifimizi süslüyoruz, 710 milyon dolar teklifini veriyoruz pardon 710 milyon Türk Lirası" dedi. İhale komisyonu Başkanı, "10 milyonla olmaz. 985 milyon muhammen bedelle başladığımız ihalede, 710 milyon lira verildi. Biraz daha çıkaralım bu fiyatı. 710 milyon liraya ulaştığınız teklifinizde yeni rakamlar istiyorum" demesi üzerine Sancak teklifini 725 milyon liraya çıkarttı. İhale komisyonu başkanı, "750 yapamaz mıyız?" sorusuna Sancak, "750 yaparsak Cuma günü pazarlığa limitimiz kalmaz" şeklinde cevap verdi teklifini 725 milyon lirada tuttu.

İhalede verilen 725 milyon liralık teklif tekrar görüşülecek.


Kaynak IHA : BMC'ye 725 milyon lira teklif
Alıntı: BMC'ye 725 milyon lira teklif

Bursa Güvenlik Sistemleri
no image

İstanbul-Ankara YHT seferleri Mayıs'ın ikinci yarısı başlayacak

Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lütfi Elvan, İstanbul-Ankara Yüksek Hızlı Tren seferlerine Mayıs ayının 2. yarısı başlanacağını söyledi.

Bakan Elvan, Sudan Ulusal Ekonomi ve Maliye Bakanı Bader Eldin Mahmoud Abbas ve Sudan Tarım ve Sulama Bakanı İbrahim Mahmoud Hamid'i ile Bakanlıktaki makamında görüştü. Görüşme sırasında gazetecilerin sorularını cevaplandıran Bakan Elvan, İstanbul-Ankara Yüksek Hızlı Tren Seferlerinin Mayıs ayının 2. yarısı başlanacağını ifade ederek hem açılışın gerçekleştirileceğini hem de seferlere başlanacağını kaydetti.

TÜRKER BEKTAŞ


Kaynak IHA : İstanbul-Ankara YHT seferleri Mayıs'ın ikinci yarısı başlayacak
Alıntı: İstanbul-Ankara YHT seferleri Mayıs'ın ikinci yarısı başlayacak

Bursa Güvenlik Sistemleri
no image

Vali Mutlu’dan 1 Mayıs açıklaması

İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, 1 Mayıs kutlamalarıyla ilgili kararı, alınan istihbari bilgiler doğrultusunda verdiklerini belirtti.

İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, 1 Mayıs kutlamalarıyla ilgili kararı, alınan istihbari bilgiler doğrultusunda verdiklerini belirterek, "Elimizde bazı istihbari bilgiler var. Bunları açıklayamıyorum" dedi.

Emniyetin bu yönde yaptığı operasyonlarda kalaşnikof ele geçirildiğini kaydeden Mutlu, "Her halükarda vatandaşlarımızın, mitinge katılanların da can ve mal güvenliğini korumakla görevliyiz. Yenikapı'da kutlamak 1 Mayıs'a halel getirmez" diye konuştu.

Vali Mutlu, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü kutlamalarına ilişkin gazetecilerin sorularını yanıtladı. Sendikaların yapmış oldukları resmi müracaata beklemeksizin resmi olarak cevap verdiklerini belirten Mutlu, "Emek ve Dayanışma Günü'nün bir şenlik havasında kutlanabilmesi amacıyla her türlü desteği verdik, vermeye hazır olduğumuzu da ifade ettik. İlk kez bir Emek ve Dayanışma Günü'nde işçi ve emekçi kardeşlerimizin bu bayramı bir huzur ortamı içinde kutlayabilmeleri için kamu imkanlarını da seferber ederek 300 İETT aracını da bu amaçla gerek Anadolu yakasında, gerekse Avrupa yakasında istenilen her noktadan geliş ve gidiş ücretsiz sağlamak üzere de tahsis ettik. Dolayısıyla Yenikapı'ya ulaşımla ilgili de herhangi bir sorun kesinlikle olmayacak. Marmaray'ın çalışmasıyla ilgili hiçbir kısıtlamamız yok. Kadıköy-Kartal metro hattı çalışacak. Beylikdüzü-Topkapı metrobüs hattı çalışacak. Boğaz Köprülerinde herhangi bir problem yok. Dolayısıyla ana arterlerin trafik ulaşımıyla ilgili de çok ciddi rahatlıklar da sağladık getirilmiş olduğumuz kısıtlamalarla birlikte. Yenikapı'ya ulaşım konusunda hiçbir problem yaşanmayacaktır. Geçen yıla oranla ulaşım konusunda da çok daha iyi transferler sağladık. Deniz yoluyla ulaşım konusunda birkaç iskeleyi sadece kapatmış olduk. Karaköy, Eminönü, Sirkeci ve Beşiktaş iskelelerini kapattık. Ama bunun dışındaki bütün Boğaz ve Adalar hattında deniz seferleri devam edecek" diye konuştu.

"TAHSİS EDİLEN İETT OTOBÜSLERİ ÜCRETSİZ HİZMET VERECEK"

İlk kez 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü'nün şenlik, neşe, birlik ve beraberlik içerisinde kutlanabilmesi amacıyla 300 İETT aracını İstanbul'un her bölgesinden ücretsiz hizmet vermesi için tahsis ettiklerini kaydeden Mutlu, "Bugünün bir barış, bir hoşgörü, dayanışma, neşe, huzur ve güven ortamında kutlanabilmesi için yapmış olduğumuz bu tekliflerin emekçi kesim tarafından değerlendirilmesi umudumuzu hala muhafaza ediyoruz. Değerli işçilerimizin, emekçilerimizin 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü'nü de gönülden tebrik ediyorum. Yarını böyle bir ortamda geçirmeyi temenni ediyorum. İdare olarak, emniyet olarak, güvenlik güçleri olarak bütün dileğimiz budur. Şehrimizde bir tek kişinin üzülmemesi, bir tek kişinin rahatsızlık çekmemesi, mağduriyet çekmemesi en büyük dileğimizdir. Bununla ilgili de Yenikapı'ya gidiş noktasında da vermiş olduğumuz çok ciddi destek var. Bunların iyi değerlendirilmesini arzu ediyorum" şeklinde konuştu.

"ELİMİZDE İSTİHBARİ BİLGİLER VAR"

1 Mayıs kararını hangi gerekçeye dayandırdıklarını yaptıkları yazılı açıklama ile ifade ettiklerini söyleyen Vali Mutlu, "İstihbari bilgilerden bahsettik. Hala elimizde bazı istihbari bilgiler var. Bunları açıklayamıyorum. Emniyet güçlerimiz geçtiğimiz gün yaptığı operasyonda iki kalaşnikof ele geçirdiler. Uzun namlulu silahların oluşturduğu bir risk var. Her halükarda vatandaşlarımızı, mitinge katılanların da can ve mal güvenliğini korumakla görevliyiz. Bu mitinge katılacak olanların can ve mal güvenliğini koruma zorunluluğumuz var. Bunu en iyi yapacağımız yerin Yenikapı olduğunu değerlendirdik" dedi.

"YENİKAPI'DA KUTLAMAK 1 MAYIS'A HALEL GETİRMEZ"

"Yenikapı'da yapılması 1 Mayıs kutlanmasına halel getirmez" ifadelerini kullanan Vali Mutlu, kendisinin de emekçi bir aileden geldiğini ve emeğin kutsallığını kabul ettiğini söyledi.

Emekçilerle aynı safta olduğunu belirten Mutlu, "Böylesine bir bayramı bayram neşesi içerisinde kutlamamız ve ortaklaşmamız gerekir. İlk kez İstanbul tarihide 300 otobüs ile taşımayı ücretsiz taahhüt ettik. Daha ne yapabiliriz. Tedbirlerimiz aldık bütün dileğim son dakikaya kadar yaptığımız önerilerin doğrultusunda ilgililerin değerlendirme yapmasıdır" şeklinde konuştu.

ŞENGÜL KARAKIŞ - TUNCER CENGİZ
İSTANBUL


Kaynak IHA : Vali Mutlu'dan 1 Mayıs açıklaması
Alıntı: Vali Mutlu'dan 1 Mayıs açıklaması

Bursa Güvenlik Sistemleri
no image

Ramazan ayının habercisi mübarek 'üç aylar' başladı

Mübarek üç aylar bugün başladı. Regaib Kandili ise Perşembe akşamı idrak edilecek.

Ramazan ayının habercisi mübarek üç aylar bugün başladı. İslam dininde Recep ayı tövbe, hürmet ve ibadet; Şaban ayı muhabbet ve hizmet; Ramazan ayı ise yakınlık ve nimet ayı olarak kabul ediliyor. İlmihal kitaplarında bu aylarda yapılacak ibadetler ise şöyle sıralanıyor:

"Bu aylarda hürmet etmek günahlardan uzaklaşmakla ve ibadetleri yapmakla olur. Bu mübarek aylarda vaat edilen sevaplara kavuşabilmek için, her şeyden önce itikadı düzeltmelidir. İlmihal bilgilerini öğrenmeli ve yaşayışını bunlara uygun hale getirmeli çok tövbe ve istiğfar etmeli, kazaya kalmış namazları kaza etmeye başlamalıdır."

PERŞEMBE AKŞAMI REGAİB KANDİLİ

Regaib Kandili ise 1 Mayıs Perşembe akşamı idrak edilecek. Kandil münasebetiyle yurt genelindeki tüm camilerde kandil programları düzenlenecek.

Diyanet İşleri Başkanlığı ise Regaib Kandili dolayısıyla Gaziantep Şahinbey İlçesi Ulu Camiinde özel bir program düzenleyecek. TRT 1 ekranlarından canlı olarak yayınlanacak ve Kur'an tilavetleriyle başlayacak programa, Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez de katılacak.


Kaynak IHA : Ramazan ayının habercisi mübarek 'üç aylar' başladı
Alıntı: Ramazan ayının habercisi mübarek 'üç aylar' başladı

Bursa Güvenlik Sistemleri
no image

Pepedil: ‘Çocuğunuzun dünyasını keşfedin’

Aile Danışmanı Uzman Terapist Dilara Pepedil, çocuğunun dünyasını keşfedemeyen ailelerin onlarla sürekli çatışma halinde olduklarını belirtti.

Pepedil, Rönesans Eğitim Vakfı'nın Adana Optimum Outlet Alışveriş Merkezi'nde gerçekleştirdiği "Anne- Baba Destek Programlarının" 15.'sine konuşmacı olarak katıldı.Optimum Avşar Sineması'nda düzenlenen "Çocuğun dünyasını anlamak ve yönetmek" konulu eğitim seminerinde ailelere uyarılarda bulunan Dilara Pepedil, ailelerin çocuklar üstünde tutumları, çocukların neden dikkat çekmek istediklerini ve annelerin çocuklar üzerinde nasıl başarılı olacaklarını anlattı.

BAĞLANMA SORUNU

İlgisiz, sevgisiz ve şefkatsiz büyüyen çocukların dikkat çekmek için çabaladıklarını ve güvenli bağlanma sorunu yaşadıklarını vurgulayan Terapist Dilara Pepedil, şunları söyledi:"Güvenli bağlanma, çocuğun anne ve babadan ayrıldığında 'benden uzaktalar ama geri gelecek. Ben kendi başıma bu ayrılık durumuyla başa çıkabilirim" bilincini kazanmasıdır. İlgisiz büyüyen çocukta, sağlık güvenli bağlanma oluşmuyor. Güvenli bağlanma çocuğun 0-1 yaşında aileden yeterli ilgiyi görmesiyle sağlıklı şekilde oluşuyor. Ayrıca çocuklar, anne ve babalarından yeterince şefkat, sevgi, saygı görmeyince, dikkat çekebilmek için ayrıca çaba gösteriyor."

AİLE FAKTÖRÜ

Aile içindeki tutumun çocuğun sağlıklı gelişiminde büyük rol oynadığını belirten Pepedil, "Baskıcı aile tutumu ailenin çocuğu kendi kurallarıyla yönetmesi, çocuğun ihtiyacı ve fikrinin önemsemediği tutumdur. Tavizkar tutum ise anne babanın çocuğa aşırı toleranslı davranması ve kuralların tamamen yok sayılması durumudur. Aşırı korumacı tutum, çocuğa 'dışarı çıkma hasta olursun' diyerek hayatını kısıtlaması ve onun gelişim açısından eksik yetiştirmesidir. Bu nedenle dengeleri çok iyi kurmak gerekiyor" dedi.

DENGEYİ SAĞLAYIN

Baskıcı, tavizkar ve aşırı korumacı aile tutumlarının çocukların gelişmesinde eksikliklere neden olacağının dile getiren Pepedil, şöyle devam etti:"Doğru aile tutumu demokratik aile tutumu dediğimiz davranış biçimidir. Ailenin kurallarının ve çocuğun ihtiyaçlarının dengede tutulmasıdır. Bu tutumda ne aile çok baskındır ne de çocuk. Bu sistem çocuğun sağlıklı gelişimine katkı sunar."

Dilara Pepedil, seminer sonunda katılımcıların sorularını da yanıtladı.


Kaynak IHA : Pepedil: 'Çocuğunuzun dünyasını keşfedin'
Alıntı: Pepedil: 'Çocuğunuzun dünyasını keşfedin'

Bursa Güvenlik Sistemleri
Quick Message
Press Esc to close
Copyright © 2013 Bursa Güncel Haber Merkezi All Right Reserved