Bursa Güncel Haber Merkezi

Ordu'nun Ünye ilçesinde sahur vakti meydana gelen fırtınada çatılar uçtu, ağaçlar yıkıldı. Fırtına tarım arazilerinde de zarara yol açarken, daldaki fındıkları döktü.

Bölgenin geçim kaynağı olan fındık, sahur vakti çıkan fırtınanın azizliğine uğradı. Tarım arazilerinin zarar görmesinin yanı sıra bazı bölgelerde ağaçlar ve elektrik direkleri devrildi. Tarım arazilerin zarar görmesi ve fındığın dökülmesine ilişkin açıklamalarda bulunan Ünye Ziraat Odası Başkanı Osman Sarıkahraman, dökülen fındığın hiçbir şekilde işe yaramadığını belirterek yüzde 50 oranında dökülme olduğunu belirtti.

Sarıkahraman açıklamasında, "200 rakımın üzerinde bu sene fındığı olmayanların daha acısını paylaşamamışken, Ünye sahilinde olacak fındığın rekolteye faydası olacağını düşünürken rüzgara yakalandık. Bunların hepsi afet kapsamında olan şeyler. Fırtına da sigorta kapsamında. Üreticimizin demek ki bu bölgedeki fındığı sigorta yaptırması gerekiyor. Bu bir kez daha görüldü" dedi.

Fındık üreticisi Abdullah Akbaş ise bir buçuk ton yerine 500 kg fındık yapabileceğini belirterek, "Normal şartlarda 1.5 ton fındığım oluyor ancak bu afetten sonra 500 kg fındık olur diye düşünüyorum. Dalda görünen fındık bunu gösteriyor. Bir ton fındık zayi oldu. Elma armut gibi meyvelere de hasar verdi rüzgar. Dalda hiç bir şey kalmadı" diye konuştu.

SELİM GÜREL
ORDU

İzmir'de, kent merkezi ve ana arterlerdeki otobüs sayısını azaltarak aktarmalı sistemi güçlendirmeyi hedefleyen ESHOT Genel Müdürlüğü, Ulaşım Sisteminin Yeniden Tasarımı Projesini hayata geçirdi.

İzmir'de, kent merkezi ve ana arterlerdeki otobüs sayısını azaltarak aktarmalı sistemi güçlendirmeyi hedefleyen ESHOT Genel Müdürlüğü, Ulaşım Sisteminin Yeniden Tasarımı projesini dün hayata geçirdi. Uygulama ile merkez, Karşıyaka, Bornova, Buca ve Teleferik olmak üzere 5 ana bölgeye ait 42 alt bölgenin ulaşım sistemi yeniden tasarlandı. Buna göre, yolcular otobüsler vasıtasıyla İzmir Metro ve İZBAN istasyonlarına, vapur iskelelerine ya da otobüs duraklarına taşınacak. Uygulamanın başladığı günün pazar günü olması nedeniyle karmaşa yaşamayan İzmirliler, haftanın ilk iş gününde uygulamaya isyan etti. Hangi noktadan hangi noktaya nasıl gideceklerini bilemediklerini ve çok fazla aktarma yapmak zorunda kaldıklarını belirten yolcular, "Sabahtan beri işe gitmeye çalışıyoruz. İşe geç kaldık. Kaç aktarma yaptık bilmiyoruz bile. Ramazan'da yapılır mı? İşler ancak Aziz Kocaoğlu gidince rayına oturur. Yaşlılar, engelliler, hastalar bu kadar aktarmayla nasıl yolculuk yapacak?" dediler.

"32 SENEDİR İZMİR'DEYİM AMA NE YAPACAĞIMI ŞAŞIRDIM"

Uygulamanın ilk günü zorluk yaşadığını ve yaşamaya da devam edeceklerini söyleyen Aytaç Kardeş isimli yolcu, "Daha ilk gün ikinci araca transfer olmaya çalışıyoruz. Zor bir dönem olacak. Umarım böyle sürmez. Engelliler ve yaşlılar için elbet daha zor olacak. Bir de bunun kış dönemi var. Burada beklemek bile mümkün olmayacaktır" dedi. Uygulamayı 'rezillik' olarak yorumlayan Serhat Yaşar da, trafik yükünü azaltmak için kulağın tersten tutulduğunu belirterek şunları söyledi: "Aziz Kocaoğlu'nun açıklama yapması lazım. 32 senedir İzmir'deyim ama şuan ne yapacağımı şaşırdım. Konak'a gideceğim ama nasıl gideceğimi bilmiyorum. İzmir'i yeniden tanımaya başlıyoruz."

"İŞE GEÇ KALDIM"

Uygulama hakkında anlaşılır bir tanıtım yapılmadığı için hangi otobüse bineceğini bilmediğini söyleyen Nilgün Apohaner isimli vatandaş ise şöyle konuştu: "İşe gidemiyoruz. 252 yazıyor, Kahramanlar diyor. O nerede bilmiyoruz ki. Normalde evimizin önünden işyerime otobüs vardı. Şimdi metro ile 15 dakika yürümek zorunda kalacağım. İşe geç kaldım iş başı 09.00."

CEREN ATMACA-SERHAT YILDIZ

İstanbul'da yaşayan ancak Kayseri Talasemi ve Lösemililer Derneğinin desteği sonrası Kayseri'ye getirilen Hukuk Fakültesi mezunu Hutuhat Çelebiünlüsoy, ilik kanseri hastalığı ile mücadele ediyor.

3,5 yıl önce ilik kanseri hastalığına yakalanan Hutuhat Çelebiünlüsoy, "Doktorlar bana 4 yıl ömür verdi. 3,5 yılı gitti 6 ayım kaldı" dedi.

İstanbul'da yaşayan Hukuk Fakültesi mezunu Hutuhat Çelebiünlüsoy, 3,5 yıldır ilik kanseri hastalığına karşı mücadele veriyor. Sosyal paylaşım sitesinden Çelebiünlüsoy'un mücadelesini ve çektiği sıkıntıları duyan Kayseri Talasemi ve Lösemililer Derneği, hasta kadını Kayseri'ye davet etti. Kayseri'de bulunan Hutuhat Çelebiünlüsoy, "İlik kanseriyim. 3,5 yıldır bu hastalığa karşı mücadele veriyorum. Aynı zamanda Hukuk Fakültesi mezunuyum. Fakat mesleğimi eşim yaptırmadığı için yapmadım. Kansere yakalandıktan sonra doktorlar bana 4 yıl ömür verdiler. Bu 4 yıllık sürenin 3,5 yılı gitti 6 ayım kaldı" diye konuştu.

Devletten yardım almak istediğini belirten Çelebiünlüsoy, "Eşim vefat ettiği için bana 720 TL bir maaş bağlandı. Bu maaşın 480 TL'si krediye kesiliyor. Bunun dışında kalan parayla 400 TL ev kirası veriyorum ama 6 aydır kiramı ödeyemiyorum, tahliye kararı açtılar. Ev sahibim beni kapının önüne koyuyor. Elektriğim, suyum, doğalgazım kesildi. Tedavim için ayrıca aylık 850 TL vermem gereken bir ilacım var. Bunu sigorta karşılamıyor. Şuanda sokakta kalmış bir insanım. Bana 'bakımlısın' diyorlar. Yırtık mı giyinmem gerekiyor? Kapılarına gidip yalvarmam mı gerekiyordu? Ben bunu yapmayacağım. Kafam dik geziyorum. Bundan sonrasını büyüklerimin vicdanına bırakıyorum" şeklinde konuştu.

Kayseri Talasemi ve Lösemililer Derneği Başkanı Faruk Başdemir ise, "Biz Kayseri Talasemi ve Lösemililer Derneği olarak internet aracılığıyla hasta kardeşimizin sesini duyduk. Telefonla görüştüğümüzde mağduriyet yaşadığını öğrenmiş olduk. Vicdanımız bu kardeşimize yardım etmek istedi. O günden sonra kendisini Kayseri'ye davet ettim. Kayseri'ye geldikten sonra kendisi ile ilgili bilgileri aldık. Emin olun Türkiye'de böyle mağdur olan özellikle ilik kanseri olup da işte bypass ameliyatı geçirmiş, şeker hastası olan, yaşam kalitesi çok iyi olması gereken bir hastanın böyle bir hayat şartları içerisinde olduğunu görünce gerçekten kendisine şimdi neler yapabileceğimizin hazırlığını yapıyoruz. Şu anda ülkemizin çeşitli kurumlarında görev yapan hatta özel kuruluşlarda dahil bu kardeşimize çok kısa sürede sahip çıkılması lazım" ifadelerini kullandı.

İlik kanseri kadının yaşam standartlarının çok zor olduğunu kaydederek, "Evine beyaz peynir 2 yıldır girmemiş, kilo kaybı konusunda çok büyük sıkıntıları var. Tedavilerini aksatıyor. Hutuhat hanım şu anda ilaçlarını temin edemiyor. Aşağı yukarı 2 aydır da ilacını kullanamıyor. Ölümle pençeleşiyor. Böyle bir yaşamın içerisinde olan bir insana bizde dernek olarak sahip çıkmak istedik. Kayseri böyle bir kardeşimize sahip çıkacaktır. Biz kendisini buradan gözü yaşlı değil, güler yüzü ile göndermek istiyoruz" diye konuştu.

OLCAY DÜZGÜN

İslam aleminin Ramazan ayına başladığı şu günlerde, Kocaeli'nin Gölcük ilçesinde yaşayan Osman Ay isimli vatandaş 8 bin 778 gündür oruç tutuyor.

Gölcük ilçesinde 'Oruç tutan adam' lakabıyla tanınan Osman Ay, 25 yıldır oruç tutuyor. Oruçlu olduğu sürenin 8 bin 778 güne tekabül ettiğini söyleyen Ay, bu süre zarfında hiçbir sağlık problemi yaşamadığını belirtti. Sağlıklı ve huzurlu olmasını oruca borçlu olduğunu belirten Osman Ay, "Market içerisinde üç aylar girmişti. Ben de üç aylarda oruç tuttum. Sağlığıma bir zararı olmadığı için madem buradan bir yere çıkmıyorum, beş vakit namazımı da kılıyorum. Bunu oruçlu olarak değerlendireyim düşüncesiyle oruç tutmaya başladım. Herhangi bir amaç için başlamadım. Kesinlikle bir diyet ya da herhangi bir şey için de yapmıyorum. Tamamen yaptığım Allah rızası için" dedi.
Kendisinin 25 yıldır oruç tuttuğunu belirten Ay, insanlara her gün olmasa bile haftanın belirli günlerinde oruç tutmalarını tavsiye etti. Oruç tutamadığını belirten insanlara da tavsiyelerde bulunan Osman Ay, şunları söyledi: "İnsanlar gerçekten Allah-ü Teala'ya güzellikle yaklaşırsa, Allah'ta onlara kolaylıklar veriyor. 25 sene içerisinde ne sıcaklar geçti. Düşünün ben marketimde bu kadar gıdanın içerisindeyim ve onca insanla uğraşıyorum. Ama Allah insana gerçekten kolaylıklar veriyor. Ben her zaman 'Allah'ım maddiyatla değil manevi ruhumla benim vücudumu doyur' demişimdir. Hakikaten şu sıcak günlerde bile ne bir susuzluk ne bir açlık hissetmiyorum. O kadar büyük bir performans var ki anlatamam. Oruç insanı dinç tutuyor sağlıklı yapıyor. Performanslı yapıyor. Zaten oruç tutan insanda negatif hiçbir şey yok, pozitif her şey olan çok."
Ramazan ayında oruç tutan vatandaşlara tavsiyelerde bulunan Osman Ay, sözlerini şöyle tamamladı: "Dokuza çeyrek kala şu an iftar açıyoruz. Gün çok uzun. Bir de sıcaklar çok fazla. Benim tavsiyem bol sıvı tüketmeleridir. Ayrıca tahıllı gıda, bol lifli gıdalar tüketsinler. Kızartma gibi yağlı gıdalardan kaçınsınlar. İftarda bir anda yüklenmek yerine, azar azar yiyerek kalksınlar. Tatlılara fazla ağırlık vermesinler."

Başakşehir Belediyesi tarafından Kayabaşı'nda kurulan sokak iftarında yüzlerce vatandaş aynı sofrada iftarını açtı.

Başakşehir Belediyesi'nin her sene onbinlerce mahalleliyi aynı sofrada buluşturduğu sokak iftarlarının ilki Kayabaşı Mahallesi Kiptaş Konutları'nda yapıldı. Ramazan'ın bereketinin paylaşılan lokmalarla arttığı iftar için mahalle sakinleri erken saatlerde alanı doldurmaya başladı. Gencin, yaşlısının aynı sofrayı paylaştığı sokak iftarı dualarla açıldı, dualarla tamamlandı. Ev sahipliğini Başakşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal'ın yaptığı iftar yemeğine, Başkan Yardımcıları Hatice Demiralay, Haluk Dikbaş, Murat Şahin, Nurettin Ertemel ve birim müdürleri katıldı.

Başakşehir Belediyesi'nin ambalajlı korunaklı kaplarda sunduğu üç çeşit sıcak yemek, iftariyelik ve tatlıdan oluşan menüsüyle oruçlarını açan vatandaşlar, iftar duasını hep birlikte yaptı.

"NÜFUSU EN HIZLI ARTAN İLÇEYİZ"

İftar öncesinde vatandaşları sofralarında selamlayan Başakşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal, halkın Ramazan'ını tebrik etti. Başkan Uysal yaptığı konuşmada, "30 Mart'ta bizleri büyük bir oy farkıyla seçtiniz. Sizlere teşekkür etmek içinde buradayım. 2009 yılında yüzde 38,5 ile seçilmiştik. Allah'a şükür ki yüzde 50'leri geçtik. Nüfusu en hızlı artan ilçeyiz. Çok çalıştık, vatandaşlarımızda bu çalışmanın karşılığını oyları artırarak verdi. Bulunduğumuz bölgenin pek çok eksikleri vardı, eksiklerin büyük çoğunluğunu giderdiğimizi düşünüyorum. Bu bölgeden Kanal İstanbul'un geçme ihtimali var. Eğer bu proje gerçekleşirse Kayabaşı deniz manzaralı olacak. Bizler her sene mahalle sakinlerimizle iftar açıyoruz. Ramazan'dan sonra da bu dostluk ve birliktelik ruhunu apartmanlarınızda devam ettirin" dedi.

Başkan Uysal, "Çalışmalarımızda Büyükşehir Belediyesi hep arkamızda, hükümetimiz hep yanımızda. 12 senedir ülkemizi bulunduğu noktadan çok yukarılara taşıyan bir başbakanımız var. Ülkemiz ayağa kalktı, yürümeye başladı. İnşallah maratona başlayacak. Ramazan'da ibadetlerinizin ve dualarınızın kabul edilmesini diliyorum" diye konuştu.

VATANDAŞLAR AYNI SOFRADA ORUÇ AÇTI

Mahalle sakinlerinin yoğun ilgi gösterdiği sokak iftarına, ilçe dışından ve yurt dışından yoğun katılım oldu.Suriyeli Rukiye Hasso, "Suriye'den buraya tatile geldik. Başakşehir çok güzel bir yer. Benim ülkemde sokak iftarları oluyor. Zengin iş adamları iftar veriyor ama belediyeler iftar yemeği vermiyor. Burada iftar açmak çok güzel. Herkesin Ramazanını tebrik ediyorum" dedi. Türkiye'ye ilk kez geldiğini ifade eden Özbekistanlı Kuzey Abdullah, "Özbekistan'dan Başakşehir'e tanıdıklarıma geldim. Sokak iftarında olmak çok güzel" diye konuştu.

Muzaffer Bahçeci, "Kızım Başakşehir'de oturuyor, onun yanına geldik. Tüm ailecek katılıyoruz. Ben ilk defa sokak iftarına katılıyorum. Sokak iftarı çok güzel, çok teşekkür ediyorum" derken, Nazife Kurt ise "Bayramtepe'den sadece bu sokak iftarı için geldim. Dört kişi olarak katıldık. Sokak iftarlarında hep birlikte oluyoruz. İftar harika zaten Mevlüt Başkanımız da harika" şeklinde konuştu.

Ramazan ayının yaz ayına denk gelmesi, havanın sıcak olması ve sahur-iftar arasındaki sürenin oldukça uzun olması bu ayı sağlıklı bir şekilde geçirmek için yapılan önerilerin diğer yıllara göre biraz daha farklı olmasına yol açıyor.

Yaz aylarında sıcaklardan dolayı sıvı kaybının arttığına işaret eden Dr. Raziye Uyguç, bu durumun su ihtiyacını artırdığını, sahur ve iftar arasındaki uzun sürenin de göz önünde bulundurulduğunda en çok dikkat edilmesi gereken noktaların başında sıvı alımının geldiğini söyledi. Uzun Ramazan günlerinde vücudun sıvı dengesini sağlayabilmek için yapılması gerekenler hakkında bilgiler veren Uyguç, "Sahur ve iftar süreçlerinde mümkün olduğunca su içmeye özen gösterin. Elektrolit dengesini sağlamak için daha çok ayran ve taze sıkılmış meyve suları için.

Daha çok sebze ve meyve tüketin. Mideyi terk etme hızı yüksek olduğundan soğuk tüketimlerden kaçının. İftarda ağır, yağlı, kızartma gibi gıdalardan mümkün olduğunca uzak durun. İftara çorbayla başlayın. İftar öğününde mutlaka sebze yemeğine yer vermek ve mümkün olduğunca iyi çiğneyerek yavaş tüketmeye özen göstermek gerekiyor. Susuzluğa karşı karpuz yiyin" dedi.

Ramazanda öğün tüketimin sıklığındaki azalmayla birlikte görülen kabızlık şikayetini önlemek amacıyla ise iftardan bir-iki saat sonra yaz ayında olmanın avantajını da kullanarak meyve tüketimine özen gösterilmesi tavsiyesinde bulunan Uyguç, "Özellikle yaz meyvesi olan karpuz bol su içeriği ile iyi bir seçimdir. Sıcaklar da göz önünde bulundurarak ağır egzersizlerden kaçınmak gerekir. İftardan iki saat sonra hafif yürüyüşlerle destekleyerek daha rahat bir sindirim ve daha rahat bir uyku uyumayı sağlanabilir.

Özellikle yüksek tansiyon, diyabet, böbrek hastaları gibi ve düzenli ilaç kullanması gereken kişiler oruç tutmaktan kaçınmalıdır. Sahura kalkmadan oruç tutmaya çalışmamalı, mutlaka kahvaltı niteliğinde meyve, sebze, yeşillik ve bol suyla desteklenmiş bir sahur öğünü yapılmalıdır. Sahur yapmadan oruç tutmak iftar ve sahur arasındaki açlık ve susuzluk göz önünde bulundurulursa ciddi kan şekeri düşüklükleri, tansiyon düşmelerine bağlı baş ağrısı, uyku hali, baş dönmesi, tahammülsüzlük gibi sıkıntılara neden olabilmektedir" diye konuştu.

Oruç tutacakların mutlaka sahura kalkması uyarısında bulunan Uyguç, sahurla ilgili beslenme önerilerini şu şekilde sıraladı: "Bol sıvı alımına dikkat edilmeli. Sebze ve meyve tüketimine öncelik verilmeli. Et grubunda tercih sırasında tavuk, hindi, balık, dana eti olacak şekilde yapılmalı. Yemekler iyi çiğneyip, yavaş tüketmeli. Ağır, kızartma, yağlı, hamur işleri şeklindeki besinlerden uzak durmalıdır"

MEHMET BARLAS

30 Haziran 2014 İHA WEB TV'de günün önemli gelişmelerini sizin için derledik-1

''Farklı bir Türkiye'nin temelleri atıldı''

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Farklı bir Türkiye'nin temelleri atıldı. Şu anda bunun inşası başladı. Bunu milletle beraber inşa edeceğiz. Şunu çok rahat söylüyorum, artık dünya da farklı bir Türkiye'nin olduğunu kabul ediyor" dedi.

*

İstanbul'da göçük: 2 ölü, 1 yaralı

Sultangazi'de bir taş ocağında meydana gelen göçükte toprak altında kalan 2 işçi hayatını kaybetti. Olayda bir işçi de hafif yaralandı.

*

Seyir halindeki arabaya tekme attı

Seyir halindeki araca tekme atan motosikleti şahıs, ölümden döndü.

Yurtta hava sıcaklığının Kuzey ve iç kesimlerde 2 ila 4 derece artacağı tahmin ediliyor.

Meteoroloji Genel Müdürlüğü'nden alınan tahminlere göre, yurdun kuzeydoğu kesimleri ile zamanla güneybatı kesimlerinin parçalı yer yer çok bulutlu, öğle saatlerinde Doğu Karadeniz, Doğu Anadolu'nun kuzeyi Aydın'ın doğu, Denizli'nin güneyi, Burdur'un batı kesimleri ile Antalya'nın Elmalı ve Korkuteli ilçeleri, akşam saatlerinde Kars, Ardahan, Erzurum ile Artvin'in iç kesimlerinin kısa süreli ve yerel olmak üzere sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı, diğer yerlerin az bulutlu ve açık geçeceği tahmin ediliyor. Yağışların; öğle saatlerinde Kars, Ardahan ile Erzurum'un doğusunda yerel olarak kuvvetli olması bekleniyor.Hava sıcaklığının yurdun kuzey ve iç kesimlerinde 2 ila 4 derece artacağı tahmin edilirken; rüzgarın ise, genellikle kuzey, Akdeniz kıyıları ile Güneydoğu Anadolu'da güney ve batı yönlerden hafif ara sıra orta kuvvette; Marmara'nın güneybatısı ile yağış alan yerlerde yağış anında yer yer kuvvetli olarak (30-50 km/s) esmesi bekleniyor.

Bazı illerde beklenen hava durumuyla günün en yüksek sıcaklıkları ise şöyle:
Ankara: Az bulutlu 31
İstanbul: Az bulutlu 27
İzmir: Az bulutlu ve açık 34
Adana: Az bulutlu 32
Antalya: Az bulutlu ve açık, öğle saatlerinde parçalı bulutlu 30
Samsun: Parçalı bulutlu 28
Trabzon: Parçalı ve çok bulutlu, öğle saatlerinde sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı 25
Erzurum: Parçalı ve çok bulutlu, öğle saatlerinde doğusunda yerel olarak kuvvetli olmak üzere sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı 26
Diyarbakır: Az bulutlu ve açık 38

Bursalılar, sahura ses bombasıyla uyanıyor.

Osmanlı'dan bu yana sahur ve iftar vakitlerini duyurmak için 11 ayın sultanı Ramazan ayında kullanılan geleneksel Ramazan topu tarih oldu. Tophane sırtlarından asırlardır atılan Ramazan topu uygulaması yerini, gelişen teknoloji ile birlikte ses bombasına bıraktı. Geçtiğimiz yıllarda geleneksel olarak uygulamada olan Ramazan toplarının içerisine doldurulan parça bezler, topun içine doldurularak patlatılıyordu. Topun içine doldurulan bezlerin etrafa saçılarak kirliliğe sebep olması nedeniyle yerine ses bombası uygulaması başlatıldı. Ses bombası, iftar ve sahur vakitlerinde bir itfaiyecinin kontrolünde patlatılıyor.

Bursalılar, sahura davul ve ses bombasıyla uyanıyor. Ramazan davulcuları gece saat 02.00 itibarıyla mahallelerde davul çalarak vatandaşları sahura kaldırdı. Bursa İtfaiyesine bağlı ekipler ise 02.10 kalk, 03.32'da imsak için tophanede ses bombası patlattı.Eski topların hemen önünde patlatılan ses bombası vatandaşların ilgisini çekerken, eski toplar ise turistik gezi yapanların fotoğraf çektirdiği araçlar haline geldi.

Türkiye'de ve dünyada yaşanan önemli gelişmeleri gazeteler manşetlerinde nasıl gördü?

Türkiye'de ve dünyada yaşanan önemli gelişmeleri gazeteler manşetlerinde nasıl gördü?

GAZETELERİ OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ...

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, MÜSİAD'ın iftar programın ardından Eyüp'te bulunan Erok Spor Tesislerini ziyaret etti

Spor tesisinde yaklaşık 20 dakika kalan Erdoğan, daha sonra dışarıda kendisini bekleyen vatandaşlarla bir süre ayaküstü sohbet etti. Vatandaşlarla hatıra resim çektiren Erdoğan daha sonra makam aracına binerek buradan ayrıldı.

Üsküdar'da, tarihi miraslardan birisi olan Fatma Adeviye Dergahı yenilenerek eski günlerine geri döndürüldü.

Tarih ve kültür şehri Üsküdar'da, tarihi miraslardan birisi olan Fatma Adeviye Dergahı yenilenerek eski günlerine geri döndürüldü. Dergah, belediye tarafından düzenlenen iftar yemeğiyle açıldı.

Vakıflar Genel Müdürlüğü uhdesinde bulunan Üsküdar Çengelköy'deki Fatma Adeviye Dergahı'nın rölöve, restitüsyon ve restorasyon çalışması tamamlandı.

ÜSKÜDAR BELEDİYESİ TARAFINDAN RESTORE EDİLDİ
1925 yılında tekke ve zaviyelerin kapatılması hususundaki kanuna binaen kapatılan tekke, metruk bir halde kaderine terk edilmiş bir vaziyette günümüze kadar geldi. Yıllar sonra büyük bir emek ve titiz bir çalışma neticesinde rölöveleri çıkarılan tarihi dergah binası aslına sadık kalınarak, kapsamlı bir restorasyondan geçirildi. Üsküdar Belediyesi'nin bütçesi ve İl Özel İdaresi'nin fonundan yararlanılarak yaptırılan 143 yıllık Fatma Adeviye Dergahı, düştüğü atıl halden eski şaşalı günlerine geri döndürüldü. Restorasyon çalışmasını, HC Ünal İnşaat'ın üslendiği dergah, düzenlenecek törenle hizmete açıldı. Kur'an kursu olarak hizmet verecek olan Fatma Adeviye Dergahı'nın açılış törenine Üsküdar Kaymakamı Mustafa Güler ve Üsküdar Belediye Başkanı Hilmi Türkmen ile çok sayıda davetli katıldı. Tören sonrası dergah bahçesinde iftar programı düzenlendi.

Törende konuşan Belediye Başkanı Hilmi Türkmen açılan dergahtan dolayı mutluluk duyduklarını dile getirdi. Kız Kur'an kursu olarak hizmet verecek dergah hakkında konuşan Başkan Türkmen şu ifadelere yer verdi: "Bütün kitaplar ve eserler Kur'an'ı anlamak için yazılmış zaten. İşte bu güzel dergahta özellikle hanım kızlarımız, Kur'an kursumuz güzel bir hizmet sunacaklar. Hem yüce kitabımızı anlayacaklar hem de buradan tüm milletimize, ülkemize güzel bir hizmeti sunmuş olacaklar."

KIZ KUR'AN KURSU OLARAK HİZMET VERECEK
Konuşmaların ardından protokol üyeleri dergahın açılışını yaptı, daha sonra restore edilen binayı gezdi. Mübarek Ramazan ayında hizmete giren Fatma Adeviye Dergahı bundan böyle "Kerime Hatun Kız Kur'an Kursu"na ev sahipliği yapacak. Uzun yıllardan beri Kur'an-ı Kerim eğitimi verilen ve son derece nitelikli hafızlar yetiştiren Kerime Hatun Kız Kur'an Kursu, Fatma Adeviye Hanım'ın vakfettiği tarihi dergahta hizmet vererek Osmanlı hanımının ismini yaşatacak.

SERDAL ALTINTEPE

Gaziosmanpaşa Belediyesi'nin başlattığı ve bir gelenek haline gelen sokak iftarlarına start verildi.

Belediye Başkanı Hasan Tahsin Usta, "Dünyanın birçok ülkesinde bu imkanlardan mahrum olan topluluklar var. Onlar için de dua ediyoruz" dedi.

Gaziosmanpaşa Belediyesi sokak iftarlarının ilkini Barbaros Hayrettin Paşa Mahallesi 1073. Sokakta gerçekleştirdi. İlk olarak Gaziosmanpaşa'da düzenlenen sokak iftarları, tüm Türkiye'de bir gelenek haline geldi. 7 den 70'e binlerce kişiyi açık alanda iftar sofralarda buluşturan Ramazan etkinlikleri, ilçe halkı tarafından yoğun ilgi gördü.

Vatandaşlarla aynı sofrada iftar yapan Başkan Hasan Tahsin Usta, "Ramazan'ın tüm İslam alemine hayırlar getirmesini diliyorum. Ramazan'ın ikinci akşamında birlikte iftar yapmayı bize nasip eden Cenab-ı Allah'a şükrediyorum. Bu kadar güzel bir toplulukla, bu kadar muhteşem bir kalabalıkla iftar yapmanın heyecanıyla sizlere şükranlarımı sunuyorum. Mübarek Ramazan ayımızın öncelikli olarak bölgemize, ilçemize, ülkemize ve tüm insanlığa hayırlar getirmesini temenni ediyorum. Sevgiyle, hoşgörüyle ve kardeşlik anlayışı içerisinde sürmesini diliyorum. Dünyanın birçok ülkesinde bu imkanlardan mahrum olan topluluklar var. Onlar için de dua ediyoruz. Hepinize şimdiden hayırlı Ramazanlar, hayırlı bayramlar temenni ediyorum. Hayırlı iftarlar" şeklinde konuştu.

Sema gösterileri ve ilahiler eşliğinde on binlerce kişinin buluştuğu sokak iftarları, Gaziosmanpaşa'da Ramazan ayı boyunca devam edecek.

ABBAS RAMAZANOĞLU

Taksim'de 22. LBGTİ Onur Haftası kapsamında düzenlenen 12. İstanbul LGBTİ Onur Yürüyüşü gerçekleştirildi.

Taksim'de 22. LBGTİ Onur Haftası kapsamında düzenlenen 12. İstanbul LGBTİ Onur Yürüyüşü gerçekleştirildi. İstiklal Caddesi'ndeki Fransız Başkonsolosluğu önünde toplanan binlerce kişi, Taksim Tünel'e yürüdü.

Taksim'de her yıl geleneksel olarak düzenlenen İstanbul Lezbiyen, Gey, Biseksüel, Trans, İnterseks (LGBTİ) Onur Yürüyüşü'nün 12.'si gerçekleştirildi. İstiklal Caddesi'ndeki Fransız Başkonsolosluğu önüne toplanan binlerce kişi, pankart, döviz ve flamalar açarak sloganlar attı. Ardından gökkuşağı renginde LGBTİ bayrağı açan grup, bayrağın arkasına geçerek saat 17.00 sıralarında Taksim Tünel'e doğru yürüyüşe geçti. CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu'nun da katıldığı yürüyüşte grup, sloganlar atarak Galatasaray Meydanı'na yürüdü. Galatasaray Meydanı'na gelen grup, bir süre bekledikten sonra Taksim Tünel'e doğru yürüyüşe geçti. Pankart, döviz ve flama açan eylemciler yürüyüşün ardından Taksim Tünel'deki demirden kuleye tırmandı. Burada bir süre bayrak sallayan eylemciler, ellerindeki pankartları asarak aşağıya indi.

Taksim Tünel'de LGBTİ grubu adına yapılan basın açıklamasında, "Hepimiz birer direnişçiyiz. Çünkü onurlu bir yaşam sürmenin yolu direnmekten geçiyor. 2013 LGBTİ Onur Yürüyüşü sona erdiğinde bir daha hiç yalnız hissetmeyeceğimizi biliyorduk. İstiklal Caddesi'ni gökkuşağı renkleriyle kaplayan on binlerce kişi hep birlikte öfkeli ve neşeli tüm insanlığı kuşatan, özellikle yaşadığımız topraklarda son yıllarda daha da saldırganlaşan, adına ahlak denilen, normal denilen, namus denilen baskı araçlarının gölgesinde kalmamak için hep birlikte bağırdık. Kapanan gözlere, tıkanan kulaklara inat kalabalık bir haykırışa dönüştük. Şiddetli bir baskıyı el ele kol kola yendiğimizi akılda tutarak devam ediyoruz" dedi.

Öte yandan polis, Taksim Meydan, Galatasaray Meydan ve bazı ara sokaklarda TOMA ve çevik kuvvet polisiyle önlem aldı.

DOĞAN CAN CESUR

Sokak basketbolunun en iyilerini keşfetmeyi amaçlayan düzenlenen Red Bull King of the Rock Turnuvası'nın Türkiye elemeleri tamamlandı ve final Sinop Tarihi Cezaevi'nde gerçekleşti.

Red Bull King Of The Rock'ta, İzmir, İstanbul, Ankara ve Bursa'da düzenlenen şehir elemelerinde başarılı olarak finale kalan 32 erkek, 8 kadın sokak basketbolcusu, Sinop'daki Tarihi Cezaevi'nde ter döktü. Turnuva sonunda sokak basketbolu kraliçesi akademisyen Sinegül Aksoy, günün kralı ise Burak Eşlik oldu. Büyük finalde Türkiye şampiyonu olan sporcular Tayvan'ın Samasana Adası'nda yapılacak dünya finallerinde mücadele edecek.

Finallerde ayrıca Ege Çubukçu özel bir performans sunarak Red Bull King Of The Rock için bestelediği yeni şarkısını seslendirdi. Sinoplu vatandaşların büyük ilgi gösterdiği turnuva sonrası izleyenler doyasıya eğlendi.

Hafta sonlarının hareketli geçtiği Şanlıurfa'da, bu kez esnaflar kepenk kapattı.

Ramazan ayının ilk günlerine aşırı sıcakta girilen Şanlıurfa'da, esnaflar gündüzleri kepenk kapattı. Aşırı sıcak ve oruç sebebiyle bazı lokanta, kebap ve fırıncılar gibi iş yerlerinin yanı sıra, giyim ve ayakkabı gibi dükkanlar da iftar vaktine kadar kapalı duruyor. İftarın ardından açılan iş yerleri sahura kadar açık kalırken, sıcaklar nedeniyle boşalan cadde ve sokaklar, iftar ile sahur vakti arasında yeniden insanlarla doluyor.

SERHAT DEMİR

Manisa Büyükşehir Belediyesi, Ramazan'ın ilk gecesinde İlahi ve Kasidelerle Hoş Geldin Ramazan programı düzenledi.

Niobe Amfi Tiyatro'da gerçekleştirilen programda Şehzadeler Mehteri de konser vererek, Manisalılara anlamlı bir akşam yaşattı.
Manisa Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen İlahi ve Kasidelerle Hoş geldin Ramazan programı, Niobe Amfi Tiyatro'da gerçekleştirildi. Program Büyükşehir Belediyesi Halk Eğitim Müdürü Ergun Aksoy, Kent Konseyi Başkanı İsmail Önay, Kent Konseyi Şube Müdürü Sevil Şekercioğlu, Belediye Meclis Üyesi Manisa Mevlüthanlar Derneği İkinci Başkanı Bestekar Hüseyin Köroğlu, Hafızlar ve Mevlithanlar Derneği Başkanı Ali Gülfidan ve vatandaşlar katıldı. Şehzadeler Mehteri'nin konseriyle başlayan program, Hafız Ahmet Aksoy'un Kur'an tilavetini okuması ile devam etti. Ardından Prof. Dr. Mustafa Yıldırım, Ramazan Ayı'nın anlam ve önemine ilişkin bir konuşma yaptı. Dikkatle dinlenen söyleşinin ardından Halk Eğitim Müdürü Ergun Aksoy, değerli katılımlarından dolayı Yıldırım'a teşekkür ederek, çiçek takdim etti. Program Hafızlar ve Mevlithanlar Derneği'nin Türk Tasavvuf Müziği konseri ve Ahmet İnce Tasavvuf Musikisi Gurubu'nun konseri ile devam etti.

Sakarya Büyükşehir Belediyesi SAMEK bünyesinde 75 BELPAŞ personeline verilen "Hijyen Eğitimi" programı tamamlandı.

Eğitimlerini başarı ile tamamlayan çalışanlara sertifikaları teslim edildi.Sakarya Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Dairesi Başkanlığı Yaygın Eğitim Şube Müdürlüğü bünyesinde faaliyetlerine devam eden SAMEK'te, 75 BELPAŞ personeline Hijyen Eğitimi verildi.

Halk Eğitim Öğretmeni Huriye Toker ile eğitim programını başarı ile tamamladıklarını dile getiren Yaygın Eğitim Şube Müdürü Fuat Bilgin, bu programda işbirliği ile çalıştıkları Adapazarı Halk Eğitim Merkezi yetkililerine teşekkür etti.

Orman Park'ta düzenlenen, BELPAŞ Genel Müdürü Nihat Seymen, Adapazarı Halk Eğitim Müdürü Yalçın Cincirop ve Sakarya Eğitimi Geliştirme Derneği Başkanı Osman Özkan'ın da katıldığı programla eğitimlerini başarı ile tamamlayan çalışanlara sertifikaları teslim edildi.

REMZİ ŞİMŞEK

Kepez Belediyesi tarafından her yıl geleneksel olarak düzenlenen Ramazan etkinlikleri ilk günden büyük ilgi gördü.

Antalya'nın Kepez ilçesinde her yıl geleneksel olarak düzenlenen Ramazan etkinlikleri bu yıl da büyük ilgi gördü. Ramazan Ayı'nın ilk günü olmasına rağmen ilçe sakinleri orucun açılmasının ardından etkinlik alanını tercih etti. Bir birinden güzel programların yer aldığı ilk program Hacivat ve Karagöz gösterisi ile başladı. Özellikle çocukların rağbet ettiği gösteri beğeni ile izlendi. Karagöz-Hacivat oyununun ardından mehter ve aşık-maşuk gösterisi ilgi çekti.

Ramazan etkinlikleri, 28 Haziran ile 27 Temmuz tarihleri arasında Kepez Spor Kompleksi'nin yanındaki alanında gerçekleşeceği bildirildi. Etkinliğin düzenlendiği alanda geleneksel Türk evleriyle satış stantları, dinlenme mekanları, sahne ve lunapark ilgi alanları farklı olan ziyaretçilerin beğenisine sunuldu.

Kepez Belediye Başkanı Hakan Tütüncü, tüm Antalyalıları eski Ramazanların yaşandığı Kepez ilçesine davet ettiğini söyledi.

Eski Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, Antalya Adrasan tatil bölgesindeki yangının ardından incelemelerde bulundu.

Günay, "Bölgeye sosyal yardım yapılması noktasında ve yanan tesisler için Ankara'da çalışmalar yapacağız" dedi.Milletvekili Günay, Antalya'nın Kumluca ilçesindeki Adrasan tatil merkezini, etkili olan orman yangının ardından ziyaret etti. Yangında kül olan işletmeleri gezen Günay, vatandaşlara geçmiş olsun dileklerinde bulunarak yanlarında olduklarını söyledi.İncelemesinin ardından gazetecilere açıklamada bulunan Günay, başlayan yangın aşırı rüzgar nedeniyle büyüdüğünü ve çıkış sebebin belirlenmeye çalışıldığını söyledi.

Yangında kasıt olmamasını temenni eden Günay, "Yanan orman hepimiz için acı. Oradaki bitkiler canlılar önemlidir. Bunun yanında turistik işletmelerde yanmış. Bu arkadaşlarımız yaptıkları işin gereği sigortalı değiller. Çünkü bunlar günübirlik tesisler niteliğinde. Büyük felaketle karşı karşıya kalmışlar" dedi.

Yangını duyar duymaz Adrasan'a hareket ettiğini ifade eden Günay, "Burada yetkili arkadaşlardan bilgi alıyorum. Yarın Ankara'ya gidiyorum. Hem Ankara hem Antalya Valiliği nezdinde bölge gereken yardım için çalışacağım. Can kaybı ve yaralının olmaması önemli. Orman yangınlarında çok dikkatli olunması gerekiyor. Kurak bir kış geçirdik. 40 derece sıcaklıkta rüzgarla en küçük ihmal felakete dönüşebilir. Yetkililerden bilgileri aldıktan sonra sosyal yardım konusu üzerinde de çalışacağız" diye konuştu.Günay'a, Kumluca Belediye Başkan Hüsamettin Çetinkaya ve Antalya Ticaret ve Sanayi Odası(ATSO) Başkan Çetin Osman Budak da eşlik etti.

İSA AKAR

Zonguldak'ın Ereğli ilçesinde parmağını hızarın bıçağına kaptıran lise öğrencisinin kopan dokularının yeniden canlanması için doktorlar parmağı karnına dikti.

Kdz. Ereğli İlçesi Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi Son sınıf öğrencisi Nurettin Tazegül (19) okulun son günü stajdan iyi not almak için girdiği sınav sırasında atölyedeki hızarın bıçağına parmağını kaptırdı. Lise öğrencisi Tazegül'ün sağ baş parmağının üstündeki dokular ve tırnağı kemiğe kadar tamamen koptu. Ameliyata alınan Nurettin Tazegül'ün sağ el baş parmağı dokuların yeniden canlanması için doktorlar tarafından karnına dikildi. Yaklaşık 3 haftadır başparmağı karnına gömülü halde gezen Tazegül önümüzdeki hafta ameliyat olacak.

Yaşadığı olayı gazetecilere anlatan Tazegül, "Okulda son günümüzdü. Sınavı veremezsek stajımız yanacaktı. Ben arkadaşlarımdan rica ettim, kendim yapmak istedim. Parçanın yarısına kadarını ittim. Sol elimin gücü yetmeyince sağ elimle de destek verirken sağ el başparmağımın üst kısmı kesildi. Dokular ve ten donlar zarar görmüş. Özel bir hastanede ameliyat oldum. Parmağımda ki dokular zarar gördüğü için karnıma gömdüler. Deriyi kaldırıp parmağımın üzerine kapattılar. 2-3 haftadır böyle duruyor. Çarşamba günü ameliyat olacağım. Sona bir üç haftada öyle duracak. İçerisindeki iğneyi de alıp parmağım tedavi ile düzeltilmeye çalışılacak. Başka bir sıkıntım yok fakat bu kaza yüzünden iş imkanı bulmakta zorlanacağım. Ameliyata girdiğimde parmağımı karnıma gömmek için bin 500 TL, karnımdan çıkartmak için de 500 TL istediler. Parmak çok zarar görmüş. Kemik yerinde fakat üzerindeki dokular ve tırnak kalmamış" dedi.

"İLİK NAKLİ İÇİN YARDIM BEKLİYORUM"
Aynı zamanda Talesemi Majör (Akdeniz Anemisi) hastası olan Nurettin Tazegül, uygun iliğin bulunması için yardım istedi. Yakın zamanda ilik nakli olamazsa ömür boyu sürekli kan almak zorunda kalacağını ve hep sıkıntı yaşayacağını anlatan Tazegül kendisi için uygun ilik naklinin bir an önce bulunmasını istedi. Tazegül konuşmasında "Ben sadece ilik nakli konusunda yardım istiyorum. Özel Talesemi Major (Akdeniz Anemisi) hastalığım var. İş imkanı bulmak istiyorum. Aileme bakmak istiyorum.

Sigortamın karşılanmasını istiyorum. Nasıl Soma'daki kardeşimize yardım ettiniz, onun için duyarlı oldunuz; bende yardım istiyorum. 4 sefer televizyona çıktım. Sizin de evladınız olabilirdim, sizin de evladınız olabilirdi. 19 yaşıma geldim. Eğer bu yaşta ilik nakli olamazsam bir daha kesinlikle ilik nakli olamayacağım. Şimdi bile riskli. Ben sadece ilik nakli için yardım bekliyorum" dedi.Babası bir süre önce vafet eden Nurettin Tazegül'ün 26 yaşındaki ağabeyi Kemal Down Sendromu, 16 yaşındaki kardeşi Murat Tazegül Mental Bozukluğu hastalığı ile mücadele ediyor.

VEDAT KILIÇ

Limon kesmenin bir çok yolu vardır ama daha önce böylesini hiç görmediniz.

Eline aldığı bıçakla onlarca limonu saniyeler içerisinde kesen şahıs, izleyenleri şaşırtıyor.

İşine ustalık ve hız katan genç adam, ilginç doğrama yöntemi ile de görsel bir şov sunuyor.

Keçiören Belediye Başkanı Mustafa Ak, 'Bosna Hersek bizim kardeşimizdir. Kardeş belediyelerimiz ile işbirliği halindeyiz' dedi.

Bosna Hersek'in Ankara Büyükelçisi Damir Dzanko, Gorajde'de hizmete açılan Fatih Sultan Mehmed İslam Kültür Merkezi'nin yapımına katkılarından dolayı Keçiören Belediye Başkanı Mustafa Ak'a teşekkür ziyaretinde bulundu.Yerel seçimlerdeki başarısından ötürü Başkan Ak'ı kutlayan Büyükelçi Dzanko, "Çalışmalarınızın hayırlara vesile olmasını ve kolay geçmesini temenni ediyorum" dedi. Bosna Hersek'in Soma'da yaşanan maden kazası acısını paylaştığını ifade eden Büyükelçi, Keçiören Belediyesi'nin kardeş belediyecilik uygulamalarına övgüde bulunarak "Bosna Hersek'teki belediyeler ile en iyi işbirliğini sizin sayenizde Keçiören Belediyesi gerçekleştiriyor. Sizin çalışmalarınız ile Bosna Hersek halkı Türkiye'nin yakın dostluğunu görüyor. Bunda sizin şahsi duyarlılığınızın önemi büyüktür" diye konuştu.

Büyükelçinin ziyaretinden duyduğu memnuniyeti dile getiren Mustafa Ak ise "Bosna Hersek bizim kardeşimizdir. Kardeş belediyelerimiz ile işbirliği halindeyiz. Kardeş belediyecilik uygulamalarını sadece biz değil, Türkiye'nin birçok farklı belediyesi de yapıyor" ifadelerini kullandı. Kısa bir süre önce Gorajde'de açılış törenine katıldıkları İslam Kültür Merkezi'nin yapımını, TİKA'nın organizasyonunda kardeş Keçiören ve Şahinbey Belediyelerinin birlikte gerçekleştirdiklerine işaret eden Ak, "Güzel bir açılış oldu, güzel bir misafirperverlik örneği gösterdiler bize. Oradaki memnuniyeti görünce biz de memnun olduk, inşallah işbirliğimiz devam edecek" şeklinde konuştu.
Başkan Ak ziyaretin anısına Dzanko'ya, Gorajde Kayseri Camii ve İslam Kültür Merkezi'nin işlendiği bir bakır tablo hediye etti.

Evlilik arifesinde çiftler arasında yaşanan sorunlara dikkat çeken Psikiyatri Uzmanı Dr. Orhan Karaca, çiftlerin empati yaparak birbirlerini anlamaları sonucunda sorunları aşabileceklerini söyledi.

İyi bir kişiyle evlenmek, iyi bir evlilik yapmak birçok insanın hayali olduğunu ifade eden Psikiyatri Uzmanı Dr. Orhan Karaca, bu hayal hem müstakbel eş için hem de evlilik süreci için kurulacağını belirtti. Evlenmeye karar vermiş çiftlerin evlilik öncesinde birbirlerini çok iyi bir şekilde tanıması gerektiğinin önemli vurgulayan Orhan Karaca, " Kimi düğüne dair her şeyin mükemmel olmasını beklerken kimi de düğüne sadece bir tören olarak bakar." dedi.

Uzman Dr. Orhan Karaca, "Eğer çift birbirinin düşüncelerini yeterince bilmiyorsa ve detaylar konuşulmadan düğüne doğru bir gidiş olduysa düğüne dair aşamalar gerçekleştikçe fikir ayrılıkları başlar. Her iki taraf da başta konuşması gerekenleri son aşamada konuşmak zorunda kaldığı için zaman kısıtlılığının verdiği baskıyla diğerini ikna etmeye çalışır. Bazen ailelerin hayalleri de işe karışır ve çift arasındaki gerilim gittikçe artar. Yeterli iletişim kurulmadığı için bu sürece gelindiği çoğu zaman göz ardı edilir ve çift birbirini değişmekle suçlar. Aslında kişi müstakbel eşinin düşüncelerini öğrenmemiş, varsaymıştır. Varsayımlarının gerçekleşmemesi kişide hayal kırıklığı oluşturur. Eğer ciddi düzeyde harcama da yapıldıysa bu da baskı oluşturur ve iletişim kopma safhasına gelebilir. Bu yaşanan iletişim bozukluğu sadece törene dair yaşanmaz. Benzer şekilde kültürel ve dini unsurlar üzerine fikir ayrılıkları, eşin ailesi ile birlikte yaşamak zorunda kalma, evlilik sonrası rollerde beklentinin karşılanmaması, iş yaşamı ve ekonomik bağımsızlığından vazgeçmek zorunda kalma, eşin kıskançlığı nedeniyle o ana kadar içinde olduğu sosyal çevresinden uzak bir yaşam tarzını onaylamak zorunda kalma da çift arasındaki gerilimi tırmandıran konulara örnek olarak gösterilebilir." şeklinde konuştu.

BUNLAR HANGİ SEBEPLERDEN KAYNAKLANMAKTADIR?
Evlilik öncesinde çiftler arasındaki sorunların sebeplerini tek tek sıralayan Orhan Karaca, sözlerine şöyle devam etti." Evlilik öncesinde çiftin birbirini tanıma fırsatı bulamaması, hayata bakış açısı ve beklentiler arasında ciddi farkların oluşu, alışık oldukları sosyoekonomik ve sosyokültürel düzey farklılığının belirgin oluşu, ebeveynlerin sürece müdahaleci tutumları, bireylerin psikolojik sorunlarının yoğun oluşu ve karşı karşıya kalınan problemleri çözmede problem çözme becerilerinin eksik oluşu çiftin arasında sorun yaşanmasına neden olabilmektedir. Ayrıca tahmin, yaşanan bir olumsuzluğu diğer alanlara da genelleyerek varsayımlarda bulunma, küçümseme, karamsarlık, endişe, yok sayma, asgari saygı düzeyinin korunmayışı, tolerans eksikliği, yaşanan sorunları bir kişiye mal etme, fedakârlık yaptığına ancak buna değer verilmediği yönündeki düşünceler, diğer kişilerin de bu olumsuzluklara sahip olması ve süreçte etkin rol oynamaları da çift arasındaki sorun çıkmasına, eğer varsa derinleşmesine neden olabilir."

ÇİFTLER BU SORUNLARI NASIL ÇÖZEBİLİR?
Çiftlerin arasındaki sorunları öncelikle empati yaparak yani müstakbel eşinin ne yaşadığını hissetmeye çalışmalı, onun düşüncelerini dinlemeli ve kendini onun yerine koyarak aşabileceğini ifade eden Karaca, " Empati karşılıklı yapıldığında iletişim sorunları kısa sürede çözülebilir. Bunun dışında kişiler öz eleştiri de yapabilmeli ve bir takım hatalarında ısrar etmemelidirler. Hatayı fark edip düzeltmenin bir erdem olduğunu unutmamalıdırlar. Müstakbel eşin yaptığı özeleştiriye galibiyet kazanmış edasıyla yaklaşmamalı, kendisini anlamaya çalıştığı ve bunda başarılı olduğunu gördüğü için teşekkür etmelidir. Ailelerin kendileriyle ilgili hayallerini bilen çift bunu müstakbel eşiyle paylaşmalı, bu konuda ondan yardım istemeli, ailelerin karşı karşıya gelmesinin önüne geçilmelidir. Zira bazı ailelerde nezaket konusunda yeteneksiz yıkıcı tutum sergileyen kişiler olabilir."dedi.

EVLİLİK TERAPİSTİNDEN DESTEK ALMAK GEREKİR Mİ?
Karaca, "Evlilik terapistlerinin kendi düşünceleriyle taraflardan birini ikna etmeye çalışacağı ön yargısı maalesef yaygındır. Çiftler iletişim bozukluğu yaşandığında haklı olduklarını, bir başkasının fikrine ihtiyaç duymadığını söyleyerek çoğu zaman terapiste gelmeyi kabul etmezler.Halbuki terapistin görevi çifte ne yapacağını söylemek değildir. Aralarında kendilerinin farkında olmadıkları iletişim sorunlarını tespit etmek, birbirlerini anlamalarını sağlamak, sorunlarını konuşarak çözebilecekleri bir süreç başlatmaktır. Çift terapistine başvurmak için belli bir zaman yoktur. Evli çiftler başvurabildiği gibi evlenmek üzere olanlar da başvurabilirler. Amaç sağlıklı iletişimin sağlanması ve çiftin kendi dinamikleriyle kendi sorunlarını çözebilecekleri noktaya gelmeleridir. Hatta evlenme aşamasında olan kişilerin başvurduğunda daha olumlu sonuçlar alınabilir. Zira yeni başlayan bir ilişkiyi yapılandırmaya çalışmak bozulmuş bir ilişkiyi düzeltmekten daha kolaydır."

E.MEHMET YILMAZ
ERZURUM

Aydın'ın Didim ilçesinde park halindeki aracın motorundan sıkışan kedi yavrusunun çığlıklarına duyarsız kalmayan esnaf aracın altına uzanarak çıkarmaya çalıştı.

Kedinin motor ile radyatör boşluğuna sıkıştığını fark eden İsmail Karagöz, kedinin ön kısmının radyatör boşluğunda olduğuna kısıldığı ve ileri hamle edemediği için de geriye de dönemediğinden sıkıştığını belirterek aracın üst kapağının açılması ile müdahale edilebileceğini belirtti. Aracın tanıdık birine ait olduğunu belirten esnaf araç sahibini cep telefonu ile evinden çağırdılar. Araç sahibi olay yerine gelerek aracın kaporta kapağını açtı. Ancak kaporta kapısının açmasına rağmen kediye ulaşılamadı. Korkudan dolayı hareketsiz kalan kedi yavrusunu esnaf uzaktan takip etmeye başladı. Bir müddet sonra sessizlikten yararlanan kedi yavrusu açık ön kaportadan fırlayarak önce en yakın ağaca tırmandı ve daha sonra bir evin bahçesine atlayarak gözlerden kayboldu.

Balıkesir'in Ayvalık ilçesinde, tanınmış emekli Albay Erdal Sarızeybek, CHP Ayvalık İlçe Başkanlığı'nın davetlisi olarak, 4 yıl sonra bir kez daha Ayvalıklılarla buluştu.

Türk Silahlı Kuvvetleri'nde görev yaptığı dönemde bölücü terör örgütü PKK'ya ağır darbeler vurmasıyla da bilinen Erdal Sarızeybek, kendisi gibi TSK emeklisi Asım Sürer'in başkanlığında faaliyet gösteren CHP Ayvalık İlçe Başkanlığı'nın 'Aydınlanma Konferansları' kapsamında Açık Hava Tiyatrosu'nda verdiği konferansta; Ayvalık Belediye Başkanı Rahmi Gençer, Ayvalık Belediyesi Meclis Üyeleri ve yaklaşık 200 katılımcı katıldı. Konferans öncesinde konuşan CHP Ayvalık İlçe Başkanı Asım Sürer, Erdal Sarızeybek ile Harp Okulu'nda aynı sıralarda eğitim görmekten duyduğu memnuniyeti ifade ederek, "Etrafımızda çok şeyler oluyor. Başta Ortadoğu olmak üzere Ortadoğu'da yaşanılanların Türkiye'deki yansımaları gibi.

Bu olanları gelecekte hep birlikte yargılayacağız. Tarih kitaplarında okuyacağız. Ama bugün ülkemizin çevresinde neler olup bittiğini bilmemizde de yarar var. Çünkü Türkiye'nin gidişatını değiştirecek birçok gelişmeler yaşanıyor. Bunlarla ilgili biraz sonra Sayın komutanımız Erdal Sarızeybek yeterli bilgiler verecek ama ben şunu söylemek istiyorum. Sizler gibi gönüllü insanlar, Ramazan ayının ilk gününde vaktinizi ayırıp buraya geldiniz. Bu yüzden de hepinize teşekkür ediyorum" diye k

CHP İlçe Başkanı Sürer'in ardından alkışlarla sahneye gelen Emekli Albay Erdal Sarızeybek, CHP İlçe Başkanlığı'nın kendisini Ayvalıklılarla bir kez daha buluşturmasından duyduğu memnuniyeti ifade etti.

Sarızeybek'in etkin konuşması ilgiyle izlendi. Türk Silahlı Kuvvetleri Birinci Derece Gümüş Liyakat Madalyası sahibi Emekli Albay Erdal Sarızeybek, ülkenin stratejik önemine vurgu yaparak Türk devletleri arasında birlik sağlanırsa Türkiye'nin süper güç olacağını söyledi. Türkiye üzerinde baskı kurmaya çalışan güçlerin varlığına da işaret eden Sarızeybek, konferansın ardından kendi yazdığı kitapları imzaladı.

Diyarbakır'da çocukları PKK tarafından kaçırılan ailelerin oturma eylemi aşır sıcak havaya rağmen devam ediyor.

Çocukları çeşitli tarihlerde PKK tarafından kaçırılan yaklaşık 110 aile, çocuklarının geri gelmesi için Diyarbakır'da 19 Mayıs'ta başlattıkları oturma eylemini sürdürüyor. Ramazan ayında oruçlu bir şekilde oturma eylemini sürdürme kararı alan ailelerin, Diyarbakır'da yaşanan sıcak havada ciddi şekilde etkilendikleri görüldü. Çocukları gelene kadar eylemlerinden vazgeçmeyeceklerini belirten aileler, tüm zorluklara rağmen buradan ayrılmayacaklarını dile getirdi.

Dağkapı Meydan'ında kurulun çadırda kalan Ayfer Güneş, evde bıraktığı çocuklara hasret kaldığını ifade ederek, PKK tarafından kaçırılan kızı Leyla Güneş'in dönmesini için her gün dua ettiğini söyledi. Ramazan ayı içerisinde müjdeli bir haber almayı umut ettiklerini dile getiren anne Ayfer Güneş, bayram gününü tüm çocuklarıyla birlikte gidermek istediğini belirtti.

Oturma eyleminde yer alan Zarife Aslan ise Ramazan ayının sıcak geçmesinden dolayı etkilendiklerini ifade ederek, eylemlerinden vazgeçmeyeceklerini söyledi.

AHMET ÜN

Seyhan Belediyesi, Sümer Öğrenci Yurdu karşısındaki boş alanda kurduğu iftar çadırında Ramazan boyunca her gün 1000 kişiye sıcak yemek dağıtacak.

İlk iftarını vatandaşlarla birlikte açan Seyhan Belediye Başkanı Zeydan Karalar yemeğe eşi Nuray Karalar ile birlikte katıldı. Seyhan ilçe Müftüsü Halil Uzun'da geldiği iftar yemeğinde başkan yardımcıları ve meclis üyeleri de hazır bulundu.

Ramazan ayının tüm İslam alemine barış ve huzur getirmesini temenni eden Seyhan Belediye Başkanı Zeydan Karalar, "Ramazan ayımız hayırlı uğurlu olsun. Kardeşliğimiz pekişsin Allah memleketimizin yolunu açık etsin. Ülkemiz de ve dünyada çatışmalar ve kavgalar bitsin. Dinimizin emrettiği gibi kardeşlik hâkim olsun. Bu gün burada sizlerle birlikte iftarımızı açıyoruz. Allah orucumuzu kabul etsin" şeklinde konuştu.

Daha sonra söz alan Seyhan İlçe Müftüsü Halil Uzun Ramazan ayının önemine vurgu yaparak iftar sofrası hazırlayıp binlerce kişiyi buluşturacak olan Seyhan Belediye Başkanı Zeydan Karalar'a teşekkür etti. Uzun, "Mübarek Ramazan ayının girdiği ilk günde herkesi selamlıyorum. Allah'ın rahmeti bereketi hürmeti hepimizin üzerinde olsun. İnşallah bu Ramazan ayı vesilesi ile içimizdeki eksiklikleri gideririz. Gerek halka gerekse hakka karşı eksiklikleri gidermeyi Allah bizlere nasip etsin. Bu anlamda bu iftar sofrası organizasyonunun düzenleyip binlerce kişiyi bir araya getirecek olan Seyhan Belediye Başkanı Zeydan Karalar'a teşekkür ederim" ifadelerini kulandı.

Tekirdağ merkez ilçe Süleymanpaşa Belediyesi tarafından ilçe merkezinde iftar programı düzenlendi.

Süleymanpaşa Beldeyesi tarafından 100. Yıl Mahallesi'nde organize edilen iftar programında vatandaşlar hep birlikte oruç açtılar.Süleymanpaşa Belediye Başkanı Ekrem Eşkinat,"Ramazan ayı boyunca belediye olarak iftar çadırı kurmak yerine her gün bir mahallemize giderek orada iftar vereceğiz. Ramazan ayı bolluk bereket ayıdır.

Bu bolluk bereketin artması için paylaşmak gerekir. Belediye olarak vatandaşımız ile birlikte oruç açmanın mutluluğu içersindeyiz."açıklamasında bulundu.100. Yıl Mahallesi Aile Çay Bahçesinde verilen iftar programına yediden yetmişe tüm mahalle sakinleri katıldı.

ŞAHİN GİN

Trabzon'un Of ilçesinde daha önce kamera karşısına geçmemiş olan esnaflar tarafından 110 dakikalık sıfır bütçeli bir film çekildi.

Of ilçesinde 6 ay boyunca sadece Pazar günleri çekilen '61. Bölge İntikam' adlı filmde oynayan oyuncuların hepsi sinema ve tiyatro eğitim almadan ilk defa kamera karşına geçti. Yönetmen dahil bütün oyuncular esnaflık yaparken, sıfır bütçeli çekilen film üç il ve bir yurtdışı çekimlerinden oluşuyor. Yaklaşık 110 dakika olan filmde 40 oyuncu bulunuyor. Bütün oyuncuların gerektiğinde mikrofon tuttuğu filmde kurgusundan, senaryoya, kameramanlıktan, yönetmenliğe kadar her şey bir kişi tarafından yapıldı. Sıfır bütçeli olarak çekilen film maddi yetersizlikten dolayı sinemalara gönderilebiliyor.
Maddi ve manevi her türlü desteği beklediklerini belirten filmin yönetmeni Cuma Uğurlu, filmin çok büyük emeklerle çekildiğini söyledi.
Uğurlu, "Filmin konusu özel olarak yetiştirilen bir ajanın Karadeniz Bölgesi'nde bir görevi üstlenmesidir. Trabzon çevresinde görevini tamamlayarak Of bölgesine gönderilmesini anlatıyor. Bu bölgede ortalığı karıştırarak bölgeler arasından sorun çıkartan bir konuyu anlatıyor. Senaryo bir babanın intikamını da anlatıyor. Drama, aşk, aksiyon ve görsellik olarak insanlara çok keyifli bir film sunacağımızı düşünüyoruz. Film hakikaten çok büyük emeklerle çekildi. Filmin ana temasında bizim anlatmak istediğimiz bir Karadenizlinin sıfırdan neler yapabileceğini anlatmak istedik. Sanırım bizde bunu başardık. Fragmanımız çok iyi bir şekilde izlenmeye devam ediyor. İnanıyorum ki filmimizi sinemaya taşıyacağız. Tabi Ofluların ve Karadenizli halkının desteğiyle. Çekimdeki oyuncu arkadaşlarımız 15 kişiden oluşuyor. Ama daha sonra biz bunu 40 kişiye kadar çıkardık. Filmde teknik ekipman olarak çok zorlandık. Oyuncularımız aynı zamanda mikrofonda tuttular. Kameraman olarak ben görev yaptım. Yeri geldi malzemelerin taşınmasında görev payı yaptık. Bir ekip olarak bunu tamamladık" dedi.
Filmi sıfır bütçe ile çektiklerini belirten Uğurlu, "Biz filmi çekerken Trabzon, Rize, Bayburt, Uzungöl ve Gürcistan gibi çok yerde çektik. Oyuncu arkadaşlarımız ilk defa kameranın karşısına geçmesine rağmen neler yapılabildiğini çok iyi gösterdiler. Ben hakikaten gurur duyuyorum" ifadelerini kullandı.
Filmin oyuncularından Reşat Hacıahmetoğlu ise, daha önce hiç kamera karşısına geçmediklerini kaydederek, "Filmi çekmeden önce Cuma abi ile oturup konuştuk. Böyle bir fikrinin olduğunu söyledi. Bizimde daha önceden hiç böyle bir deneyimimiz yoktu. Nasıl yaparız, ne ederiz diye düşündük. Sonra toplandık bir araya geldik. Kamera Pazar günü itibariyle start dedi. Pazar, Pazar Pazar birikti bir emek ortaya çıktı. Bizden fazlasını beklemesinler. Amatörüz ama amatöründe en iyi amatörüyüz. O şekilde düşünüyorum" diye konuştu.

ERSEN KÜÇÜK - OZAN KÖSE

Konak Belediyesi, Aliağa 4 No'lu T Tipi Cezaevi'nde kalan tutuklu ve hükümlüleri tiyatroyla buluşturdu.

Cezaevinde sahnelenen Düdüklüde Kıymalı Bamya adlı komedi oyunu sayesinde tutuklu ve hükümlüler kısa süreli de olsa çektikleri sıkıntıları unutup, keyifli anlar yaşadı.Haziran ayı başında Mehmet Ulusoy Sokakta Tiyatro Festivali'nin 4'üncüsünü düzenleyen Konak Belediyesi, sokağın ardından tiyatroyu bu kez cezaevine taşıdı.

Aliağa 4 Nolu T Tipi Cezaevi'ne misafir olan Konak Belediyesi tiyatro topluluğu kursiyerleri, Güney Toprak yönetmenliğinde Düdüklüde Kıymalı Bamya adlı oyunu sahneledi. Cezaevinin gösteri salonunda kurulan sahneden oyunu izleyen 150 hükümlü ve tutuklu kısa süreli de olsa çektikleri sıkıntıları unutup, keyifli anlar yaşadı. Eğlenceli diyaloglarıyla öne çıkan oyunu izlemenin mutluluğunu paylaşan hükümlü ve tutuklular oyun sonunda sanatçıları uzun süre alkışladı.

KEYİFLE İZLEDİLER
1990'lı yıllarda çalışmayan ev kadınlarının zamansızlıktan yakınmalarını komik bir dille yansıtan oyun, kadınlar üzerinden toplumsal çatışmanın yanı sıra kaybolan eski değerlerin güzel yanlarını da gözler önüne seriyor. Oyun için 7 aylık bir hazırlık süreci geçirdiklerini belirten yönetmen Günay Toprak, "Konak Belediyesi'nin ilk tiyatro kursu ve kursiyerleri olmasına rağmen arkadaşlarımız çok başarılı. Kısa sürede böyle oyunumuzu çıkardık.

Oyuncularım ve ben burada bulunmaktan dolayı çok mutluyuz. Oyunumuzu izleyen tutuklu ve hükümlü kardeşlerimiz de çok keyif aldı. İstedikleri sürece biz her zaman oyunlarımızı burada sergilemeye hazırız" dedi. Oyunu izleyenler arasında yer alan Cezaevi ikinci Müdürü İsmail Durmaz ise, desteklerinden ötürü Konak Belediye Başkanı Sema Pekdaş'a teşekkür etti.

Şanlıurfa'dan Eskişehir'e gelen mevsimlik tarım işçilerinin küçük çocukları, kurulan çadırlarda tüm gün çalışmak için tarlalara giden ailelerinin gelmesini bekliyor.

Her yıl Nisan ayından Eylül ayına kadar Şanlıurfa'daki evlerinden ve kentlerinden uzaklaşarak para kazanmak için Eskişehir'e gelen mevsimlik tarım işçilerinin çocukları, tüm gün boyunca ailelerinin çadırlara uzak bölgedeki gittikleri tarlalardan dönmesini bekliyorlar. Eskişehir-Alpu yolu Yassıhöyük Mahallesi yakınlarına kurulan yaklaşık 30 çadırda yaşayan 130 tarım işçisinin 47 çocuğu, her sabah 06.00'da anne ve babalarını işe göndererek akşam 19.00'a onların gelmesini bekliyor. Şanlıurfa'da eğitim-öğretimine devam eden ve aileleri Nisan ayında Eskişehir'e gelen çocuklar, okullarının yaz tatiline girmesinin ardından Haziran ayında gelerek aile bireylerine yardımda bulunuyorlar.

İşçi çocuklarının gün içerisinde çamaşırları yıkadığını ve çadır bölgesindeki su kuyusundan gün aldıkları suyu anne babalarının banyo ihtiyacını karşılamak için taşıdıklarından bahseden 14 yaşındaki Salih Esmer, "Biz sulamaya gidiyoruz. Bazen de pancar ve ayçiçeği çapasına gidiyoruz. Ayçiçeği kesimi de yapıyoruz. Burada küçük çocuklar parka gidiyorlar, çamaşırları yıkıyorlar ve gelince anne ve babaları banyo yapması için su taşıyorlar" dedi.

11 yaşına gelen çocuklar ise büyükleri ile birlikte tarla işlerini sürdürüyorlar.

GÜLÇİN ÖZDEN

Şanlıurfa'nın Akçakale ilçesi Süleyman Şah konaklama tesislerinde barınan Suriyeli mülteciler, Ramazan ayının ilk günlerinde sıcakların kırk dereceyi bulmasının ardından, sıcaklardan korunmak için özel yöntemlere başvurmaya başladılar.

Ülkelerinde çıkan iç karışıklıktan dolayı Türkiye'ye sığınan ve Akçakale Süleyman Şah konaklama tesislerinde barınan Suriyeli mülteciler vantilatörleri klimaya çevirdiler. Ramazan ayında sıcakların kırk dereceyi bulduğu Şanlıurfa'da, insanlar sıcaklardan korunmak için ya evde klima karşısında serinlemeye çalışıyor ya da yeşil ve gölgelik alanlarda dinleniyor. Çadır kentlerde yaşayan mülteciler ise sıcaktan korunmak için kendilerine dağıtılan vantilatörleri kendi özel yöntemleriyle klimaya dönüştürerek çadırlarını serin tutmaya çalışıyorlar.

Mülteciler öncelikle vantilatörün başlık kısmına dört köşeli bir sandık yapıyor. Daha sonra üç tarafını pamuk hararıyla çeviriyor. Bu işlemden sonra klimayı oturtacak bir sehpa monte ediyor. Ardından üst tarafına bir damacana monte ediyor. Damacananın ucuna bağladığı hortumu iki santim aralıklarla deldirerek çepe çevre sardırıyor. Damacananın suyunu açınca eşit aralıklarla sular pamuk çuvalına damlamaya başlıyor. Vantilatör çalışmaya başlayınca ıslanan pamuk çuvalının ıslaklığı içeriye serin bir hava gelmesini sağlıyor. Çadır kentin neredeyse tamamında yapılan bu icat ile Suriyeli mülteciler serinlemeye çalışıyor.

7 nolu mahalle sakinlerinden Ahmet Buro adlı mülteci aşırı sıcaklardan bu şekilde korunduklarını dile getirerek şu ifadelerde bulundu."Gördüğünüz gibi vantilatöre önce bir sandık yaparak yerleştirdik. Daha sonra üzerine yaptığımız sandığın çevresini telis çuvalı ile kapatıyoruz. Daha sonra damacana bağlayarak ucuna bir hortum yerleştirerek, üsten aşağıya doğru suyun süzülmesini sağlıyoruz.

Bu şekle aşağıya sızan su vantilatörün havayı içeriye çekmesiyle içeriye serin havanın gelmesini sağlıyor. Kırk derecelik sıcaklığı 15-20 dereceyi kadar düşürüyor. Ne yapalım hava sıcak ve çocuklar dayanmıyor. Bu şekille sıcakların etkisinden korunmaya çalışıyoruz."dedi. Çadır kentte birçok Suriyeli mülteci sıcaklardan korunmak için çadırlarındaki vantilatörleri bu şekil sulu klimaya çevirerek sıcaklardan korunmaya çalışıyor.

MEHMET DİKEÇ

Kayseri'de, zemzem satışı yapan Musa Diyaribekirlio, Ramazan ayının başlaması ile birlikte zemzem satışlarında artış olduğunu söyledi.

Zemzem satışı yapan Musa Diyaribekirlio, Ramazan ayının gelmesi ile birlikte iftar sofralarının vazgeçilmezi olan zemzeme vatandaşların büyük l gösterdiğini belirtti. Diyaribekirlio, "Zem zem satışlarımız iyi gitmeye başladı. Yavaş yavaş insanlarımız alıyor. Zemzemi gören insanlar alıp içmek istiyor. Zemzemi kilogram ile satıyoruz. Vatandaşlarımız alıp içiyorlar. 5 litrelik zemzemi 20 TL'ye satıyoruz. 250 gramlık zemzemi de 2 TL'ye satıyoruz. Her türlü siparişleri karşılıyoruz" dedi.

OLCAY DÜZGÜN

KAYSERİ

Antalya'nın Kumluca İlçesine bağlı Adrasan Mahallesinde meydana gelen orman yangını için Orman Genel Müdürü İsmail Üzmez gece 00.30 sıralarında Adrasan'a geldi.

Antalya'nın Kumluca İlçesine bağlı Adrasan Mahallesinde meydana gelen orman yangınını incelemek için Orman Genel Müdürü İsmail Üzmez bölgeye geldi. Orman genel Müdürü Üzmez'i Antalya Orman Bölge Müdürü Mustafa Türk karşıladı. Üzmez yangın ile ilgili Mustafa Türk'ten bilgi aldı. Yangın alanını dolaştıktan sonra basın açıklaması yapan İsmail Üzmez; " Bu gün 13.30 da aldığımız Adrasan yangınına ilk etapta Mavikent, Manavgat, Milas ve Antalya helikopterlerimizi havalandırdık. Yangına Bir Amfi Tipi Uçak, 6 helikopter, iki dozer, 25 arazöz, 10 yangınlara ilk müdahale aracı, 40 yangın iş makineleri, 23 Orman Mühendisi ve yaklaşık 250 yangın söndürme ekipleri katıldı. Yangını tam kontrol ettiğimiz anda bir terslik oldu. Rüzgâr tersten esti. Yangın yeniden büyüdü. Bir pansiyon iki kahvehane, bir restoranımız yandı. Toplam 200 dekar kırmızı çam ormanımız zarar gördü."dedi.
Üzmez yangının etrafının çevrildiğini belirtti. Ancak bölgede sabah 05.00 den sonra bölgede kuvvetli rüzgâr beklediklerini söyleyerek ekiplerin, rüzgâr etkisini göstermeden yangının tamamen söndürmek için çalışmalarını sürdürdüklerini söyledi.

Türkiye'de ve dünyada yaşanan önemli gelişmeleri gazeteler manşetlerinde nasıl gördü?

Türkiye'de ve dünyada yaşanan önemli gelişmeleri gazeteler manşetlerinde nasıl gördü?

GAZETELERİ OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ...

Ramazan ayının ilk iftarına yetişemeyen ve Boğaziçi Köprüsü üzerinde trafiğe takılan sürücülerin imdadına İstanbul Büyükşehir Belediyesi yetişti. Sürücüler, belediye ekiplerinin dağıttığı kumanyalarla iftar açtı.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi, her yıl olduğu gibi bu sene de trafikte kalan sürücüleri unutmadı. Çeşitli sebeplerden dolayı iftara yetişemeyen ve trafik nedeniyle evlerine ulaşamayan vatandaşlar için ekip kuran İBB, sürücülere kumanya dağıttı. Uygulamadan memnun kalan sürücüler, yetkililere teşekkür etti.

Boğaziçi Köprüsü'nün gişelerine gelen İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne ait Mobil Büfe, araç sürücüleri ile metrobüs yolcularına sandviç ve meye suyu dağıttı. Vatandaşlar, ikramdan ve uygulamadan memnun kaldıklarını dile getirdiler.

Farklı dinlerin temsilcileri, Ramazan'ın ilk günü Şişli'de buluştu.

Şişli Belediyesi tarafından kurulan iftar çadırı, Ramazan'ın ilk gününde ilçedeki farklı dinlerin temsilcilerini ağırladı. Şişli Belediye Başkanı Hayri İnönü'nün ev sahipliğinde Rum Cemaati'nden rahip Hrisantos Dimitriyadis, Süryani Kadim Cemaati Yönetim Kurulu üyesi Tuncay Altunışık, Süryani Katolik Patrik Vekili Yusuf Sağ, Şişli Müftüsü Ahmet Tüccar, Ermeni Patrikhanesi Episkoposu Sahag Maşalyan, Süryani Ortodoks Cemaati ruhanisi P. Melki Akyüz, Şişli Kaymakamı Salih Işık ve Şişli Emniyet Müdürü Fatih Sarıyıldız, iftar yemeğinde bir araya geldi.

Şişli Meydanı'nda kurulan ve Ramazan ayı boyunca her akşam 3 bin kişinin orucunu açacağı çadırın ilk gününde yemekten önce Kur'an-ı Kerim ve ilahiler okundu. Şişli Belediye Başkanı Hayri İnönü, iftar yemeğine katılan vatandaşlarla yakından ilgilendi. Başkan İnönü, hoşgörü ayı olarak bilinen Ramazan ayının bütün İslam alemine barış ve huzur getirmesini dileyerek, "On bir aylar içerisinde en mübarek ay olarak bilinen bu ayda nefsimizi eğitip, bedenimizi dinlendirip bütün aç kalan canlıların duygularını hissedeceğiz. Mübarek Ramazan ayına 'hoşgeldin' derken tutulan oruçların, edilen duaların ve bütün ibadetlerin kabul görmesini dilerim" dedi.

Süryani Katolik Patrik Vekili Yusuf Sağ da, barış mesajları vererek Ramazan ayının birliğe ve beraberliğe vesile olmasını diledi.

Ermeni Patrikhanesi Episkoposu Sahag Maşalyan ise, "Buradaki tablo dinlerin savaşı değil, barışını gösteren bir tablo. Umarız bu Ramazan'da tutulan oruçlar, edilen rüyalar dünya barışını sağlar" şeklinde konuştu.

İftar yemeğine katılan Anadolu Sağırlar Derneği üyeleri adına konuşan Dernek Danışmanı Şebnem Şen, "Şişli Belediyesi'nin bize yapmış olduğu çok kıymetli ziyafet için çok teşekkür ediyoruz" dedi.

Şişli Belediyesi tarafından kurulan iftar çadırı, aynı zamanda yüzlerce kişinin orucunu açması için kumanyaların dağıtılacağı bir merkez olarak da hizmet verecek. Şişli Belediyesi ayrıca her akşam ilçenin ekonomik düzeyi düşük mahallelerinde ve okul yurtlarına kumanya ve erzak yardımında bulunacak. Yemek dağıtım sayısıyla birlikte erzak yardımı yapılan kişi sayısının toplam 25 bini bulması hedefleniyor.

Karaman Emniyet Müdürlüğü, Ramazan ayı dolayısıyla iftar saatinde yolda olan sürücülere iftar yemeği verdi.

Karaman-Konya Karayolu üzerindeki Bölge Trafik Şube Müdürlüğü önünde iftar saatinde yolda olan sürücüler polisler tarafından durdurularak, iftar yemeğine davet edildi. Emniyet Müdürlüğü'nün yaptığı bu uygulamayı ilk defa gören sürücüler şaşkınlıklarını gizleyemezken, görevlilere teşekkür etti. Bölge Trafik Şube Müdürlüğü'nde verilen iftar yemeğine katılan İl Emniyet Müdürü Mehmet Şahne, iftara yetişme telaşıyla kazaya veya başka bir olumsuzluğa sebebiyet vermemek için polis-vatandaş kaynaşması sağlamak adına uygulamayı her yıl yaptıklarını söyledi. Emniyet Müdürü Şahne, "Kapımız açıktır girene, lokmamız helaldir yiyene" düsturu ile bu faaliyeti geleneksel hale getirdiklerini ifade ederek, "İnsanlarımıza hoş bir vakit geçirmek, ihtiyaçlarını giderebilmek için güzel ortamlar hazırlamak niyetindeyiz. Uygulamayı geçtiğimiz yıllarda yaptığımız gibi bu yıl da hayata geçirdik. Bizimle birlikte olan, bizimle birlikte olmak isteyen vatandaşlarımızla Ramazan boyunca iftarı birlikte yapıp bir çay içebilirsek mutlu olacağız. Onlara hem polisimizin, hem ülkemizin, hem de devletimizin güler yüzünü gösterirsek kendimizi mutlu hissedeceğiz" diye konuştu.
Şahne, sürücüleri trafik kurallarına uyma noktasında da uyararak, Ramazan'ı her açıdan iyi geçirebilmeyi temenni ettiklerini belirtti. Şahne, iftarını sürücülerle birlikte aynı masaya oturarak açtı.
Böyle bir uygulamayla ilk defa karşılaştıklarını ve şaşırdıklarını söyleyen sürücüler ise, uygulamanın polis-halk yakınlaşmasına katkı sağlayacağını ifade etti.

MEHMET DAĞLI

Türkiye'de denizin altında açılan ilk iftar Marmaray'da gerçekleşti. İftar saatinde Boğaz'ın 60 metre altındaki Marmaray'da olanlar oruçlarını su içerek açtı.

Ramazan Ayı'nın gelmesiyle birlikte Türkiye'de bir ilk yaşandı. İstanbul Boğazı'nın altından geçen Marmaray'da vatandaşlar oruçlarını açtılar. Marmaray'da orucunu açanlar, aynı zamanda Boğazın altında iftar yapan ilk insanlar olarak tarihe geçtiler.

ABDULLAH COŞKUN - İSMAİL COŞKUN

Onbir ayın sultanı olan Ramazan ayı bu gece kılınan ilk teravih namazıyla başladı.

FOTOGALERİ İÇİN TIKLAYINIZ

İlk teravih namazında vatandaşlar camilere akın etti.

ADANA'DA İLK TERAVİH NAMAZI KILINDI
Adanalılar, Ramazan ayının ilk teravih namazını kıldı.
Sabancı Merkez Camii'ne gelen vatandaşlar, saf tutarak ilk teravih namazını kıldı. İslam dünyasının kutsal ayı olarak kabul edilen Ramazan ayı, bugün kılınan teravih namazı sonrası gece kalkılacak sahur ile başlayacak.

ERZURUM'DA İLK TERAVİH NAMAZI KILINDI
Erzurum'da ilk teravih namazı kılındı.
Ramazan ayının ilk teravih namazı ile Erzurum'da camiler doldu taştı. Namaz öncesinde din görevlileri, ramazan ayının önemi hakkında vaaz verdi. Okunan Kur'an-ı Kerim'in ardından ramazan ayının ilk teravih namazı kılındı. Lala Paşa Camii'nde bu senenin ilk teravih namazını kılan cemaat arasında yer alan Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen, "Bugün ilk teravih namazını kılıyoruz. 11 ayın sultanı ramazan ayı ülkemize, halkımıza hayırlar getirsin" dedi.

İZMİR'DE İLK TERAVİH NAMAZI KILINDI
İzmir'de Ramazan ayının ilk teravih namazını kılmak isteyen vatandaşlar camilere akın etti.
İzmir'de on bir ayın sultanı Ramazan ayını karşılayan vatandaşlar, ilk teravih namazını kılmak için camileri doldurdu. Sıcak havaya rağmen camilere koşan genç yaşlı, kadın erkek her yaş grubundan vatandaş, huşu içinde namazlarını kıldı. Teravih namazını eda eden vatandaşlar, Ramazan ayını dualarla karşıladılar.

MALATYA'DA İLK TERAVİH NAMAZI KILINDI
Malatya'da Ramazan ayının başlaması ile birlikte ilk teravih namazına vatandaşlar yoğun ilgi gösterince cami bahçeleri de dolup taştı.
Malatya'da Ramazan ayının ilk teravih namazı nedeniyle Yeni Camii'ne akın eden vatandaşlar camiye sığmadı. İçeride yer bulamayan vatandaşlar, namazlarını caminin bahçesinde kılabildi.
İl genelinde havaların sıcak olması nedeniyle ise vatandaşların büyük çoğunluğu teravih namazlarını cami bahçelerinde eda ettiler.

Yerel seçim sürecinde oynadığı CHP reklamlarında "Oyum Sarıgül'e" diyen Zeynep Çakır, Edirne ziyaretinde de Mustafa Sarıgül'ü yalnız bırakmadı.

CHP'li Mustafa Sarıgül, bugün yaptığı Edirne ziyaretinde Selimiye Camii'nde cuma namazı kıldı. Yerel seçim sürecinde oynadığı CHP reklamlarında "Oyum Sarıgül'e" diyen Zeynep Çakır, Edirne ziyaretinde de Mustafa Sarıgül'e eşlik etti. Cuma namazı sonrası Sarıgül ile birlikte kameraların karşısına çıkan Çakır, reklamlardaki gibi "Oyum Sarıgül'e" diye bağırdı.

Şişli'de ikamet eden ve tam bir Sarıgül hayranı olan Zeynep Çakır, Mustafa Sarıgül'ün Şişli Belediye Başkanlığı döneminde birçok hizmetlerinden faydalandıklarını söyledi. 77 yaşındaki Çakır, basın mensuplarını kırmayarak, "Oyum Sarıgül'e" diye bağırarak kameralara poz verdi.

TAMER YAVUZ

Cumhurbaşkanlığı Basın Merkezi, bir gazetede yer alan Türk Silahlı Kuvvetleri'ne (TSK) ilişkin haberle ilgili açıklama yaptı.

Cumhurbaşkanlığı Basın Merkezi tarafından bir gazetede yer alan "Karargahta 40 Paralel Paşa" başlıklı haberle ilgili yazılı açıklama yapıldı. Açıklamada, "Bugün bir gazetede Türk Silahlı Kuvvetleri'nin komuta kademesi ve üst rütbeli subaylarıyla ilgili yapılan yayını Sayın Cumhurbaşkanımız büyük bir sorumsuzluk örneği olarak görmüş ve bundan derin üzüntü duymuştur. Sayın Cumhurbaşkanımız, bölgemizde olağanüstü gelişmelerin yaşandığı bir dönemde milli menfaatlerimizin teminatı olan Türk Silahlı Kuvvetleri ile ilgili yayınlarda her zamankinden daha fazla titizlik gösterilmesi gerektiğini hatırlatmıştır" denildi.

Trakya Gümrük ve Ticaret Bölge Müdürlüğü'ne bağlı Kapıkule Sınır Kapısı başta olmak üzere sınır kapılarında gurbetçilerin gelişi nedeniyle yaşanması beklenen yoğunluğa karşı hazırlıklar tamamlandı.

Kapıkule'de düzenlenen toplantıda, gurbetçilerin yoğunluğunu hafifletmek ve geçişleri hızlandırmak adına yapılan hazırlıklar anlatıldı. Sürücülerin hızlı bir şekilde sınırlardan geçmelerine yönelik tüm çalışmaların yapıldığını kaydeden Trakya Gümrük ve Ticaret Bölge Müdürü Müslüm Yalçın, yapılan çalışmalar konusunda Edirne Valisi Dursun Ali Şahin'i bilgilendirdi. Vali Şahin, Avrupa'da yaşayan soydaşlardan Türkiye'ye gelecek olanların zamanlarını çalmadan rahatlıkla sınır kapılarından geçmelerinin son derece önemli olduğunu belirterek, "Avrupa'da yaşayan 3 milyona yakın nüfusumuzdan sanıyorum 6'da biri, yani 500 bin kişisi mutlaka bu kapılarımızdan geçerek çoluk çocuklarına, annesine ve babasına mülake olacaklardır. Böyle kapıların önemi beklemeden, onların zamanlarını çalmadan işlemlerinin yapılarak gitmesi bizim için son derece önemlidir. Türkiye Cumhuriyeti'nin gelişmesinin bir göstergesi olan Kapıkule ve diğer sınır kapılarımız, Edirne'mizde hizmet gören 6 kapımızın da bu şekilde hizmet sergilemesi vatandaşın onların taktirlerine mazhar olması güzel bir olaydır" dedi.

Trakya Gümrük ve Ticaret Bölge Müdürü Yalçın ise, hazırlıkların yapıldığını ve endişeye gerek olmadığını belirtti. Yola çıkacak gurbetçilerin internet üzerinden istatistik ve kamera görüntülerini takip edebileceklerini söyleyen Yalçın, hangi sınır kapısını tercih edeceklerse oradan geçmeleri gerektiğini söyledi. Yalçın, geçmiş yıllara yönelik istatistikler hakkında da bilgi verdi.

Kapıkule'de gümrük sahasına yerleştirilen kameralar ile internet üzerinden canlı yayın yapılacak. Gurbetçiler, yola çıkmadan önce sınır kapılarındaki araç yoğunluğunu bu kameralardan takip edebilecek.

28 Şubat Davası'nda savcı, 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in dinlenmesini talep etti.

28 Şubat Davası'nda savcı, 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in dinlenmesini talep etti.

AYRINTIALR BİRAZDANN..

Bursa'nın Mudanya ilçesinde, balıkçı barınağı yanındaki özel plaj kaldırıldı.

Ruhsatsız olduğu öne sürülen balıkçı barınağı yanındaki özel plaj, emniyet güçlerinin nezaretinde Mudanya Belediyesi ekiplerince kaldırıldı. Belediye Başkanı Hayri Türkyılmaz, Hazine'ye ait alanı plaj ve çay bahçesi olarak kullanan işletmeciler hakkında kendisine hakaret ettikleri iddiasıyla suç duyurusunda bulunmuştu. Bugün özel plaja ait şezlong, şemsiye, büfe ve malzemeleri belediyeye ait kamyonlara doldurularak Park ve Bahçeler Müdürlüğü deposuna kaldırıldı.
Kendilerine yöneltilen hakaret ve tehdit ithamlarının tamamen yalan olduğunu beyan eden işletmecilerden Ahmet Genç, "Şu anda işletmecisi bulunduğumuz plajın malları gasp edilmektedir. Dün itibariyle belediye başkanımıza ruhsat için başvurduk, fakat kendilerinden olumlu ya da olumsuz bir cevap alamadık. Bize bir cevap vermesi gerekirken, zabıta ekipleri ile malımızı gasp ediyor. Kanunun 32. maddesinde tebligat tarihinden itibaren bir ay mühlet verilir, bu süre içerisinde uygun hale getirirseniz devam edersiniz, getirmezseniz kaldırırsınız. Fakat sayın başkanımız bir şeyleri kaçırır gibi her şeyimizi alıp götürüyor. Bize vereceği bir cevap olmalı. idare mahkemesine dava açacağız. Bütün kanuni haklarımızı kullanarak maddi ve manevi tazminat davasını açacağız. Kendi ellerimizle taşını toprağını temizlediğimiz yeri bize çok gördü. Güzelyalı'dan bu yana olan plajların hepsi aynı statüde olmasına rağmen burayı kafasına takmış" diye konuştu.

Üsküdar ilçesinin en yaşlı kişisi olarak kayda geçen 106 yaşındaki Mürsel Gedik, hayatını kaybetti.

Nüfus kayıtlarına göre Hicri 1333 tarihinde Erzurum'da dünyaya gelen Mürsel dede, Erzurum halk şairlerinden Bardızlı Aşık Nihani'nin oğluydu. Her sabah ezanıyla uyanan ve soğuk suyla abdest alan Mürsel Gedik, 100 yaşında üçüncü kez hac vazifesini yerine getirmişti. Babalar Günü dolayısıyla Mürsel dedeyi ziyaret eden Üsküdar Belediye Başkanı Hilmi Türkmen, yaşlı çınarın ellerinden öperek sağlıklı ve uzun bir ömür dileklerinde bulunmuştu.

Mürsel dedenin emekli tarih öğretmeni olan oğlu Zekeriya Gedik, babasının sağlıklı ve uzun ömürlü olmasının erken kalkması, namazlarını düzenli olarak kılması ve gıdasına dikkat etmesine bağlı olduğunu söyledi. İlerlemiş yaşına rağmen çevresiyle şakalaşarak aynı zamanda mutluluk kaynağı olarak ömrünü sürdüren Mürsel Gedik'in vefat haberi Üsküdar'da derin bir üzüntüye sebep oldu. Ferah Mahallesi Yeni Camii'de kalabalık bir cemaat tarafından namazı kılınan Mürsel Gedik, son yolculuğuna uğurlandı.

İmdat Sütlüoğlu, 1986 yılında yaşanan Çernobil kazasında iddia edilenin aksine radyoaktivite taşıyan bulutların Karadeniz Bölgesi'ne hiç uğramadığını söyledi.

Yaş çay alım sezonunu değerlendiren Çaykur Genel Müdürü İmdat Sütlüoğlu, 1986 yılında yaşanan Çernobil kazasında iddia edilenin aksine radyoaktivite taşıyan bulutların Karadeniz Bölgesi'ne hiç uğramadığını söyledi.

Sütlüoğlu, yaş çay alımları, ödemeler ve personel durumu ile ilgili yaptığı açıklamada "1. sürgünde 209 bin 920 ton çay aldık. 2. sürgün dönemi 16 Haziran başladı. Toplamda ise 230 bin ton çay aldık. Beyaz çayda toplamda 536 kilogram tomurcuk aldık. Nisan ayında aldığımız çayın karşılığı olarak 12 milyon TL ödeme yaptık. Mayıs ayında alınan çayın bedeli olarak ise 257 milyon TL'nin ödemesi gerçekleşti. Beyaz çay üretimi için Mayıs döneminde aldığımız 260 kilo gram çayın karşılığı olarak 74 bin TL ödeme yaptık. Mayıs ayı işçilik bedelleri olarak 19 Milyon TL ödedik. Budama tazminatlarını ödeme çalışmalarımız sürüyor. Erken ödenmesi için gayret sarf ediyoruz. Bilindiği gibi budama tazminatları hazine tarafından ödeniyor. Önümüzdeki hafta bu paranın hesaplarımıza aktarılacağı söylendi. Önümüzdeki hafta budama bedellerinin ödenmesini bekliyoruz. Personel durumumuz ise bin 380 memur, 2 bin 461'u kadrolu 9 bin işçimiz bulunmaktadır. 2013 yılında emekli olan personelimize 11 Milyon TL kıdem tazminatı ödedik" dedi.

Sütlüoğlu, Didi satışlarının hızla artarak devam ettiğini ifade ederek, "Didi satışlarımız geçtiğimiz yıl 80 milyon adetti. Şuan itibariyle 50 milyon adettir. Didi satışlarımız gayet güzel bir şekilde devam ediyor. Geçen yıla oranla yüzle yüzlük bir artış hedefliyoruz" diye konuştu.

RADYASYON BULUTLARI DOĞU KARADENİZ'E HİÇ UĞRAMAMIŞ

Sütlüoğlu, 1986 yılında yaşanan Çernobil faciası sonrası Türk çayı ile ilgili ortaya atılan asılsız iddiaların Türk çay sektörüne büyük zararlar verdiğini ifade ederek "Bir yanlış anlama var. Türk çayının radyasyonlu olduğu söylendi. Güneydoğu bizim çayımızı korkarak içmedi. O boşlukta yabancı menşeli çaylar o bölgeye girdi. Kiev'de bir Çernobil müzesi var. Çernobil olayı Ukrayna'yı derinden etkiledi. Buna çok önem veriyorlar. Müzelerinde yaşanan kazayı canlandırarak gelecek nesillerine aktarıyorlar. Bu müzeyi ziyaret ettik. Burada radyasyon bulutların ne tarafa gittiğini gösteren video var. Bu radyasyon bulutları kesinlikle bu tarafa hiç gelmediği görülüyor. Sadece ilk bulutlar İskandinav bölgesini etkiledi. İkinci patlamada ülkemizde Ege ve Marmara bölgesinde etkili oldu. Bulutlar bölgemize hiç gelmedi. Maalesef bu kabul ettik başkaları da kabul etti. İhracatımız olumsuz etkilendi. Bunu en iyi bilen Ukrayna'dır. Bunu Ukraynalı yetkililer belirtiyor. Bu bölgeye radyasyon bulutları hiç gelmemiştir. Çayımızda radyasyon olmamıştır. Bunu o dönemin yetkililerinin neden kabul ettiğini anlamak mümkün değil" dedi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın çalışma ofisinde bulunan dinleme cihazıyla ilgili yürütülen soruşturmada Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi, 5 polis için verilen yakalama kararını kaldırdı.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın çalışma ofisinde bulunan dinleme cihazıyla ilgili yürütülen soruşturmada savcılık, tutuklama talebiyle mahkemeye gönderilen polis memurlarının serbest bırakılmalarına itiraz etmişti. İtirazı değerlendiren Ankara 10. Ağır Ceza Mahkemesi emniyet mensupları hakkında yakalama kararı vermişti. Bunun üzerine 5 emniyet mensubunun avukatı Mehmet Sürer, yakalama kararına itiraz etmişti.Avukat Sürer'in itirazını değerlendiren Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi, 5 polis için verilen yakalama kararını kaldırdı.

Türk Hava Kurumu Üniversitesi, Ankara Havacılık Meslek Yüksek Okulu ilk mezunlarını verdi.

2011 yılında eğitim hayatına başlayan Türk Hava Kurumu Üniversitesi Ankara Havacılık Meslek Yüksek Okulu ilk mezunlarını verdi. Türk Hava Kurumu Üniversitesi Türkkuşu Kampüsünde düzenlenen törene Mütevelli Heyet Başkanı Osman Yıldırım, THK Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ünsal Ban, öğretim üyeleri, öğrenciler ve aileleri katıldı.

Mütevelli Heyet Başkanı Osman Yıldırım, mezuniyet töreninde konuşma gerçekleşti. Yıldırım, ilk mezun vermenin mutluluğunu yaşadığını söyleyerek, "Yapılan işin meyvelerini almaktan mutluluk duymaktan büyük mutluluk duyuyorum. 2009 yılında biz bu yola çıktığımız zaman gerçekten Atatürk'ün söylediği gibi havacılığı Türk insanın işi yapmak için büyük uğraş verdik. Çalıştık ve sonunda 3 Mart 2011 yılında Türk Hava Kurumu üniversitesi kuruldu. Bu üniversitenin kurulmasına destek veren herkese çok teşekkür ediyorum. Bu üniversitenin kurulması Türk havacılığı için çok önemliydi. Bizim bir hayalimiz vardı. Bulunduğumuz bu kampüste bir mezuniyet töreni yaparak THK yetiştirdiği Türk gençlerini mezun etmek onları havacılık sektörüne göndermekti" dedi.

Konuşmaların ardından Türk Hava Kurumu Üniversitesi, Ankara Havacılık Meslek Yüksek Okulu öğrencileri büyük bir coşkuyla hep birlikte keplerini atarak mezuniyetlerini kutladılar.

ÖMER ÇETİN