Son Dakika..
Yükleniyor...

Recent Post

31 Mayıs 2014 Cumartesi
no image

İHH’den İsrail’i protesto yürüyüşü

İnsan Hak ve Hürriyetleri İnsani Yardım Vakfı (İHH), İsrail'in Mavi Marmara gemisine düzenlediği saldırının 4'üncü yılında "Kudüs ve Mescid-i Aksa Yürüyüşü" düzenledi.


İsrail'in Mavi Marmara gemisine düzenlediği saldırının 4'üncü yılında yurdun çeşitli yerlerinde anma yürüyüşleri düzenlendi. İHH de, Mavi Marmara olayının yıl dönümünde "Kudüs ve Mescid-i Aksa Yürüyüşü" düzenledi. Yürüyüşte Gazze Özgürlük Filosu'nun temsilcileri, olayda hayatını kaybedenlerin aileleri ile geminin yolcuları da hazır bulundu. Grup, Sultanahmet'ten başlayan yürüyüşü Sarayburnu'na kadar sürdürdü. "Özgürlüğe yürüyoruz" yazılı pankart açan grup, tekbir getirerek slogan attı. Burada açıklama yapan bir vatandaş, "Buradan Müslümanlara düşman olan tüm ülkeleri kınıyorum. Bizde ölmeye hazırız, kefenimizi giydik her daim hazırız" dedi.


Kaynak IHA : İHH'den İsrail'i protesto yürüyüşü
Alıntı: İHH'den İsrail'i protesto yürüyüşü

Bursa Güvenlik Sistemleri
no image

Metin Feyzioğlu cumhurbaşkanı adayı olacak mı?

Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu, cumhurbaşkanlığına aday olup olmayacağına ilişkin, "Yurttaşlarımız teveccüh gösteriyor, fakat ne benim böyle bir düşüncem ne planım var ne de böyle bir teklif var" dedi.

Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu, "Gezi'ye sadece siyasi iktidara karşı hareket olarak bakamayız. Gezi aynı zamanda toplumdaki bir hoşnutsuzluğun ifadesidir" dedi.

Feyzioğlu, Süleyman Demirel Üniversitesi (SDÜ) Atatürkçü Düşünce Topluluğu'nun davetlisi olarak Isparta'ya geldi. İlk olarak Belediye Başkanı Yusuf Ziya Günaydın'ı ziyaret eden Feyzioğlu, daha sonra Isparta Barosu Avukat Evi'nde basın toplantısı düzenledi.
Gezi olaylarının birinci yıldönümüne ilişkin soruları yanıtlayan Feyzioğlu, şöyle konuştu: "Geçen sene Haziran ayında Gezi süreci diye adlandırılan bir süreci yaşadık.Gezi sürecinde yurttaşlar hiçbir zorlama olmaksızın, yasa dışı bir yapılanma çerçevesinde hareket etmeksizin, içten bir şekilde toplumsal muhalefetlerini göstermek adına sokağa çıktı. Toplumsal muhalefet yanlış bir olgu değildir. Toplum, siyasi iktidarın yaşam tarzına müdahalesine baskıcı yaklaşımlarına tepki verdi."
Gezi'ye sadece siyasi iktidara karşı hareket olarak bakılamıyacağını anlatan Feyzioğlu, şunları söyledi: "Gezi aynı zamanda toplumdaki bir hoşnutsuzluğun ifadesidir. Bu hoşnutsuzluk siyasi muhalefetin etkisizliğinden kaynaklanan, toplumu kucaklamadaki yetersizliğinden, çözüm önermeme zafiyetinden, alternatif oluşturamamasındaki sıkıntısından kaynaklanan bir tepkidir. Toplumsal muhalefetin, siyasi muhalefet içinde onu yönlendirecek şekilde olması sağlıklıdır. Ama siyasi partilerin kapıları sivil topluma kapalı olduğu için her görüşten kişiler tepkilerini çaresiz sokağa çıkarak gösterdi. Barışçıydı. Silahtan şiddetten uzaktı. Üç milyon kişi sokağa çıktı. Bunların hepsinin cebinde bir çakıl taşı olsaydı. Türkiye'de taş üstünde taş kalmazdı. Gezi'yi şiddet eylemi olarak tanımlayanlar bu gerçeği bir hatırlasın. Üç milyon kişinin şiddete başvurması Türkiye'nin felaketi olurdu"
Türk insanının ne kadar sağduyulu olduğunun ispatlandığını kaydeden Feyzioğlu, sözlerine şöyle devam etti:
"Getirilen yasaklar ve uygulanan şiddet, barışçıl gösteri hakkını kullananların arasına da provokatörlerin sızmasına uygun hale geldi.Çok sayıda gencimiz öldü. Polislerimiz yaralandı. Bunların hepsi bizim acımız. Mısır'da bir gencimiz canı yandığında biz üzülürüz ama İstanbul'da da canı yandığında elbette üzülürüz. Millet olmak böyle bir şeydir. Mısır'da ölen için gözyaşı dökerken, kendi milletinin evladı için içinin sızlamasıdır millet olmak. Bizim bildiğimiz Atatürk milliyetçiliği budur."
Yasakların provokasyonlara uygun iklim hazırladığını anlatan Feyzioğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Anayasamıza göre barışçıl silahsız gösterilerin izin alınmaksızın dilediği yerde yapılması mümkün.Buna siyasi iktidarlar bir türlü alışamayıp afiş pankartlardan rahatsız oldukları, eleştiriyi kabul edemedikleri için polis gücünü yurttaşların üzerinde kullanıyorlar."

"POLİS CAMİASINA HAKSIZLIK YAPILIYOR
Polis camiasına da haksızlık yapıldığını öne süren Feyzioğlu, şunları söyledi: "Bu ülkenin sivil yurttaşlarıyla polis yurttaşları karşı karşıya geliyor. Polisle sivil yurttaş arasına nefret duvarları çekiliyor. İnsanların arasına nefret duvarı örmeye kimsenin hakkı yok.Ailesinde, yakını ve uzakta bir polisi askeri olmayan var mı? Bu camiaları karşı karşı karşıya getirmeye kimin hakkı var? Benim çok konuşmamda Polis Özlük Hakları Kanunu'nun bir an önce çıkarılması ve polislerimizin kendilere verilen gayrimeşru emirlere karşı hayır diyecek güvenceye kavuşturulmaları var. Bir polisi 80 saat çalıştırıp, aç susuz bırakıp yatacak yer vermeyip ondan sonra hadi toplumsal olayı bastır dediğinizde 20 yaşındaki bu gençler hukuk tanımıyor. Polisin insan olduğunu bizim yurttaşımız olduğunu kimse unutmasın. Bunu söylediğimde bir kesimde tepki gelecek. Herkes söylediklerimizin içinden bir kısmını seçiyor ve ona tepki gösteriyor. Birbirimizi dinlemeye halen alışmadık. Olabildiğince tarafsız olabildiğince herkesi kucaklayan bir yaklaşımdır. Belindeki silahıyla kendisine verilen gücü kötüye kullanarak insanlara zarar verenlerin tespit edilerek cezalandırılması gerekir. Keyfi davranan polise gereği yapılmalı. Ama bir camiayı düşman ilan etmeye en önce biz karşıyız."

"ŞIRNAK VALİSİ MAKSADI ZORLAMIŞTIR
Şırnak Valisi Hasan İpek'in "Çözüm sürecini bu aşamaya getiren Başbakanımız Tayyip Erdoğan'a ve bu konuda ciddi gayretleri olan Abdullah Öcalan'ı takdirle karşıladığımı belirtmek istiyorum" sözlerini de eleştirdi. Feyzioğlu, Abdullah Öcalan'ın bir hükümlü olduğunu anlatarak
sözlerine şöyle devam etti: "Silahlı terör örgütünün kurucusu lideri yöneticisi olduğu için ve bu örgütün işlediği sayısız suç sebebiyle müebbet hapse mahkumdur. Verilmiş olan mahkumiyet hüküm kesinleştikten sonra verilen karar AİHM'e gitmiştir. İlk seferde mahkeme bir kısım ihlal bulmuştur. Bunlar Türkiye Cumhuriyeti Devleti tarafından giderilmiş tekrar bireysel başvuru yapıldığında mahkeme Türkiye'yi haklı bulmuş bu iş hukuken bitmiştir. Bundan sonra nasıl bir çözüm getirilir bu siyasi partilerin ortaya koyacağı bir yaklaşım. Siyasi partiler dışında terör örgütünün muhatap alınması bizim doğru diyeceğimiz bir yaklaşım değil. Bu ülkenin Başbakanıyla bir terör örgütünün başının yan yana ve eşit statüde anılmasını doğru bulmayız. Ülkenin Başbakanının kim olduğu da ayrıdır. O Başbakanı takdir edersiniz etmezsiniz ama Başbakanla terör örgütü kurucusunu yan yana eşit saydığınızda bu Türkiye Cumhuriyeti'ni terör örgütüyle eşit statüye getirmek anlamına gelir. Şırnak valisi bu cümleyle maksadı zorlamıştır."

"BU TURLARI ÇÖZEMEDİM"
Cumhurbaşkanlığı adaylığında adının geçtiği sorulan Feyzioğlu, şöyle konuştu: "Muhalefet partilerinin nasıl bir Cumhurbaşkanı istedikleri konusundaki turları bitirmelerini istiyorum. Sokaktan birkaç kişi çağırıp nasıl bir Cumhurbaşkanı istersiniz diye sorsalar aslında sonuca varacaklar. Ama tur yapıyorlar. Ben bu turların anlamını çözemedim. Cumhurbaşkanının Anayasa'da ne yapacağı yetkileri yazıyor. Bir yandan parlamenter hükümet sistemindeyiz. Cumhurbaşkanının yetkilerinin olabildiğince sembolik tutulması gerekiyor.Ama Kenan Evren Yasası 12 Eylül Anayasası Cumhurbaşkanına parlamenter sistemde pek de kabul edilmeyecek yetkileri vermiş. Cumhurbaşkanı siyaseten sorumsuz.İlk kez parlamenter sistemi bulunan bir ülkede halk oylamasıyla Cumhurbaşkanı seçilecek. Hayırlara vesile olsun. 27 milyon oyla Cumhurbaşkanı seçiliyor. 17-18 milyon oyla iktidara geliyorsunuz Başbakan çıkarıyorsunuz.Ben senden 10 milyon fazla oy aldım diyen sorumsuz bir Cumhurbaşkanı ama senden daha az oy aldım yetki bende diyen bir Başbakan. Cumhurbaşkanı ben 28 milyon oy aldım diye çıktığında Anayasanın sembolik yetkilerini dibine kadar kullanırım dediğinde sistem kilitlenecek. Gensoru verip düşüremez, görev süresini değiştiremezsiniz. Her hafta Bakanlar Kurulu'nun başına ben geliyorum dese Kenan Evren için yazılmış hükmü var. Birileri Anayasayı demokratikleştirmekten söz ederken şimdi yetkileri sonuna kadar kullanacağı şeklinde bir ifade duydum. Kullanırım diyen varsa Kenan Evren'e layık görülmüş ama parlamenter sistemde kullanılmaması gerekir"

"ADAYLIK İÇİN TEKLİF ALMADIM"
Cumhurbaşkanlığı adaylığıyla ilgili bir konu olmadığını anlatan Feyzioğlu, "Birileri gündeme getiriyor. Biz tüm Türkiye'yi kucakladık. Cumhurbaşkanının yapması gereken işlev zaten Türkiye'yi kucaklamak, mezheplere, etnik kökenlere göre ayrım yapmamak, devlet organlarının uyumlu şekilde çalışmasını sağlamaktır. Yurttaşlarımız teveccüh gösteriyor, fakat ne benim böyle bir düşüncem ne planım var ne de böyle bir teklif var. Böyle bir teklif olsa da görevim gereği barolara sunarım. Buna hayır evet dememe buraya sorma zorunluluğum var. Dava arkadaşlarımla toplanır meslektaşlarıma danışır, ne karar verirsek birlikte yürürüz. Tek başına davranan kişiler değiliz. Muhalefet partilerinin de Cumhurbaşkanının Ağustos ayında seçileceğini gazeteden yeni okumuş gibi davranmalarını anlamlandıramıyorum. Yıllardır bunu biz biliyorduk. Keşke muhalefet partileri nasıl bir Cumhurbaşkanı arıyoruz sorusunu iki yıl önce sorup isimleri hazır olsaydı. İki ay kala henüz adayların belirlenememiş olmasını oy verecek olan seçmenin nereye oy vereceğini değerlendirebilmesini sağlamak açısından haksızlık olarak görüyorum. Seçmenin iradesine saygısızlık olarak görüyorum. Seçmene düşünme imkanı tanınmıyor."

FERHAT KAYA


Kaynak IHA : Metin Feyzioğlu cumhurbaşkanı adayı olacak mı?
Alıntı: Metin Feyzioğlu cumhurbaşkanı adayı olacak mı?

Bursa Güvenlik Sistemleri
no image

31 Mayıs 2014 İHA WEV TV'de günün özeti

31 Mayıs 2014 İHA WEV TV'de günün özetini

Gezi Parkı ve Taksim Meydanı kapatıldı

***

Erdoğan Gezicileri uyardı

***

İstanbul'da iskele faciası: 3 ölü

***

TİB'e "casusluk" baskını

***

AK Parti cumhurbaşkanı adayını belirledi

***

Ünal Aysal öyle bir iddiada bulundu ki !

***

Bakan'dan flaş "youtube" açıklaması

***

12 yaşındaki çocukla arkadaş olmak istemiş !

***

İstanbul'un göbeğinde soygun


Kaynak IHA : 31 Mayıs 2014 İHA WEV TV'de günün özeti
Alıntı: 31 Mayıs 2014 İHA WEV TV'de günün özeti

Bursa Güvenlik Sistemleri
no image

Sırrı Süreyya Önder, Gezi Parkı’na çiçek bıraktı

HDP İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, Gezi olaylarının yıl dönümü nedeniyle Taksim'e gelerek Gezi Parkı'na çiçek bıraktı.

Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, Gezi Olaylarının yıl dönümünde Taksim'e geldi. Elinde bir buket papatyayla yürüyen Önder, polislerin arasından geçerek Gezi Parkı'na ulaştı. Önder, Gezi Olaylarında hayatını kaybedenler anısına yanında getirdiği papatyayı parka bıraktı. Basın mensuplarının sorularını yanıtsız bırakan Önder, daha sonra Gezi Parkı'ndan ayrıldı.


Kaynak IHA : Sırrı Süreyya Önder, Gezi Parkı'na çiçek bıraktı
Alıntı: Sırrı Süreyya Önder, Gezi Parkı'na çiçek bıraktı

Bursa Güvenlik Sistemleri
no image

31 Mayıs sigarasız dünya günü

31 Mayıs Sigarasız Dünya Günü nedeniyle Malatya İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencileri örnek bir etkinlik düzenledi.

Malatya Park Alış Veriş Merkezi'nde, sigaranın zararları ile ilgili fotoğraf sergisi açan Tıp Fakültesi öğrencileri, sigara içen vatandaşlarla bire bir görüşüp, anket çalışması da yaptı.
Etkinlikle ilgili bilgi veren Türk Tıp Öğrencileri Uluslararası Birliği (TurkMSIC) Malatya Başkanı Zafer Ekinci, "31 Mayıs Sigarasız Dünya Günü nedeniyle Malatya İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencileri olarak bir etkinlik düzenleyerek, bağımlılar konusunda anket ve afiş gösterimi yapıyoruz. Bugün ve hiç bir zaman kimsenin sigara kullanmamasını istiyoruz. 50 kişilik ekibimiz, bir kişinin sigara bırakması için elinden geleni yapıyor" ifadelerini kullandı.
Bu arada, 31 Mayıs Sigarasız Dünya Günü nedeniyle düzenlenen afiş sergisinde ise, sigaranın zararlarını içeren yazı ve görsellere yer verildi.

NİHAT ABACI
MALATYA


Kaynak IHA : 31 Mayıs sigarasız dünya günü
Alıntı: 31 Mayıs sigarasız dünya günü

Bursa Güvenlik Sistemleri
no image

CNN muhabiri Watson, pasaport kontrolüne takıldı

Taksim'de polis, yabancı uyruklu kişilerin pasaportlarını kontrol etti.

Kontroller sırasında CNN Muhabiri Ivan Watson ve Avustralyalı bir turist, pasaportları incelenmek üzere polis otosuna götürüldü.

Gezi Parkı çevresinde toplanan göstericileri süpürme yöntemiyle İstiklal Caddesi'ne doğru uzaklaştıran polis, yabancı uyruklu şahıslar üzerinde de pasaport kontrolü uygulaması yaptı. Uygulamaya ilk takılan Avustralya uyruklu bir kadın turist oldu. Pasaportunu otelde olduğunu söyleyen turist, şaşkın bakışlar arasında ekip otosuna götürüldü.

CNN Televizyonu'nun muhabiri Ivan Watson da pasaport kontrolüne takıldı. Polis Watson'ı da pasaportunu inceleme üzere Taksim Meydanı'nda bulunan ekip otosuna götürdü.

ERHAN YILMAZ-DOĞAN CAN CESUR
İSTANBUL


Kaynak IHA : CNN muhabiri Watson, pasaport kontrolüne takıldı
Alıntı: CNN muhabiri Watson, pasaport kontrolüne takıldı

Bursa Güvenlik Sistemleri
no image

Vekil hakem oldu, protokol oynadı

Aksaray'da Yaz Spor Okulları'nın açılışına katılan protokol üyeleri, antrenörler ile sahada futbol maçı yaptı. Milletvekilinin hakemlik yaptığı maç, 6-3 protokolün galibiyetiyle tamamlandı.

Aksaray Belediyesi tarafından Yaz Spor Okulları'nın açılışı Yunus Emre Belediye Spor Tesisleri'nde gerçekleştirildi. Programa Vali Şeref Ataklı, Belediye Başkanı Haluk Şahin Yazgı, AK Parti İl Başkanı Fatih Yıldırıcı, Milletvekili İlknur İnceöz, AK Parti Merkez İlçe Başkanı Ömer Gizlenci, belediye başkan yardımcıları, sivil toplum örgütü başkanları, öğrenciler ve çok sayıda antrenör katıldı.

Açılışın ardından formaları giyen Vali Ataklı, Belediye Başkanı Haluk Şahin Yazgı, İl Başkanı Fatih Yıldırıcı ve diğer protokol üyeleri, antrenörlere karşı sahaya indi. İlk önce ısınma çalışmaları yapan protokol üyeleri, bir süre sonra Milletvekili İlknur İnceöz'ün hakem düdüğünü çalması ile maç başladı. Milletvekili İlknur İnceöz'ün hakemliğini yaptığı maç yaklaşık 1 saat sonra protokol üyelerinin 6-3 galibiyeti ile son buldu.

Maçı değerlendiren Vali Şeref Ataklı, güzel bir ter attıklarını belirterek, "Epeydir oynamıyorduk. Futbolu çok severdim. Gençliğimizden beri oynadığımız bir spor. Burada ortamı görünce tekrar oynamak istedik. İyide oldu, bir ter attık. Gençlerle beraber olmak güzel bir şey. Tabi arkadaşlarımız bizi fazla zorlamadılar" dedi.

Belediye Başkanı Haluk Şahin Yazgı ise maçın güzel geçtiğini belirterek, "2 takımda çok dişliydi. Sayın valimle beraber gol krallığına oynuyoruz" şeklinde konuştu.


Kaynak IHA : Vekil hakem oldu, protokol oynadı
Alıntı: Vekil hakem oldu, protokol oynadı

Bursa Güvenlik Sistemleri
no image

Numan Kurtulmuş, Başkan Yılmaz'ı ziyaret etti

Numan Kurtulmuş, Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Ziya Yılmaz'ı makamında ziyaret ederek, 30 Mart seçimlerinde gösterdiği başarıdan dolayı tebrik etti.

AK Parti Ekonomi İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Ziya Yılmaz'ı makamında ziyaret ederek, 30 Mart seçimlerinde gösterdiği başarıdan dolayı tebrik etti.

Numan Kurtulmuş, beraberindeki parti kurmayları ve il yönetimi ile Samsun Büyükşehir Belediyesi'ni ziyaret etti. Burada bir konuşma yapan Başkan Yılmaz, seçim kampanyası döneminde ekip çalışması ruhuyla büyük çaba sarf ettiklerini ve önemli bir başarı öyküsü yazdıklarını ifade ederek, seçim sonrasında da vatandaşlara verilen hizmetleri aynı tempoyla sürdürdüklerini anlattı. Köylerdeki sorunların çözülmesi konusunda çalışmalara başladıklarını dile getiren Başkan Yılmaz, köylerde çözülmesi en acil sorunun su olduğunun altını çizdi. Köylerin su sorununa ilişkin SASKİ Genel Müdürü Coşkun Öncel ile data verisi hazırlamaya başladıklarını anlatan Başkan Yılmaz, operasyonel su sorununu eylem planı içerisinde en kısa zamanda çözebilmek için yoğun çalışma temposuna girdiklerini vurguladı.

Samsun'da alt yapıya ilişkin önemli projelerin büyük oranda bittiğine de değinen Başkan Yılmaz, "Bir şehir içinde olmazsa olmaz özellikteki katı atık yönetimi, ulaşım ve turizm alt yapısı gibi projeler büyük oranda toparlandı. Artık şehir üst yapıya ilişkin sürecin içine girdi. Müzeler, sağlık tesisleri, spor tesisleri, oteller, rekreasyon alanları, turizm potansiyelini yükselten aktiviteler, yeni katılan ilçelerdeki doğal güzelliklerin turizm öğesi haline getirilmesine dönük aktiviteler, ticaretin önündeki engellerin kaldırılmasına dönük gümrük hizmetleriyle ilgili yapılabilecek işler ile Lojistik OSB'nin biran önce tamamlanarak ihracatın önümdeki engellerin kaldırılmasına yönelik aktiviteleri üst yapı faaliyetleri olarak görüyoruz" dedi.

Kentsel dönüşümü de çok önemsediklerinin altını çizen Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Ziya Yılmaz, "Eskiden kalmış kent dokularını iyileştirmeye yönelik bir projeksiyonumuz, yeni dönemde önemli işlerimizden birisi olacak. Ama bu konu biraz ihtisas gerektiriyor. Kentsel dönüşüm halkımızın da çok sıcak bakmadığı bir konu. Halkımızın da mağdur olmaması için biraz TOKİ ile birlikte yürütmemiz vatandaş üzerinde de farklı bir güven oluşturuyor diye düşünüyoruz. Bunun dışında büyük bir sorunumuz yok. Spor alt yapımız gelişiyor. 2017'de İşitme Engelliler Olimpiyatı'na ev sahipliği yapacağız. Bu süreçte spor alt yapısı eksikliklerini gidermiş bir kent olacağız. Spor da turizmin bir parçasıdır. Bunu önemsiyoruz. Bunun dışında kuzey şehirlerimizle ilişki kurmaya gayret ediyoruz. Sağlık hizmetleri vererek bu potansiyeli şehrimize çekebiliriz düşüncesiyle çalışıyoruz" şeklinde konuştu.

ÖNEMLİ BİR SEÇİM ZAFERİ

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Numan Kurtulmuş ise Samsun'da önemli bir seçim zaferi kazanıldığına değindi. 30 Mart Seçimleri'nde Samsun'un ortaya koyduğu irade ile örnek gösterilecek şehirlerden biri olduğunu söyleyen Genel Başkan Yardımcısı Kurtulmuş, "Herkesi tebrik ediyorum. Önümüzdeki 5 yıllık süreçte tecrübeli bir belediye başkanımız olarak Samsun'u daha güzel bir yere getireceksiniz. Biz de Ankara'dan gerekli desteği vererek, projelerinizin tamamlanmasına yardımcısı olacağız. Türkiye'de son 50 yılın en önemli değişimi göçtür. Göç sadece kırsal ve kentsel nüfusun yapısını değiştirmekle kalmamış, siyaset kültürü gibi birçok unsuru da değiştirmiştir.

Türkiye, bu göçün getirdiği etkilerle mücadele etmek zorunda olan bir ülkedir. Bu konuda önemli mesafeler almamıza rağmen yapılacak çok işimiz var. Nüfusun yüzde 75'i şehirlerde yüzde 25'i köylerde yaşayan bir duruma geldik. Şehirlerde yaşayan nüfusun çok büyük bölümü de 30 tane büyük şehirde yaşıyor. Samsun da bunlardan birisi ve maddi kültürel anlamda göç baskısı altında. Bunun en önemli ihtiyaç örneği de konut edinmedir. Büyükşehirlerimizin en önemli çalışması da kentsel dönüşüm olacak. Bu soruna odaklanmamız lazım. Yeni şehirlerin ruhunu çok geciktirmeden oluşturmamız lazım. Buradaki zengin kültürü dünya'da tanıtmamız lazım. Allah kolaylık versin. Biz de gereken desteği vereceğiz" ifadelerini kullandı.

Ziyarette Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Ziya Yılmaz, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Numan Kurtulmuş'a tablo hediye etti. Büyükşehir Belediyesi şeref defterini de imzalayan AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, belediyeden ayrıldı.


Kaynak IHA : Numan Kurtulmuş, Başkan Yılmaz'ı ziyaret etti
Alıntı: Numan Kurtulmuş, Başkan Yılmaz'ı ziyaret etti

Bursa Güvenlik Sistemleri
no image

Sağanak yağışa aldırmayan mehter takımı

Bursa'da öğle saatlerinde başlayan sağanak yağışa hazırlıksız yakalanan vatandaşlar zor anlar yaşadı.

Yeşilay'ın "Dünya Sigarasız Günü" sebebiyle yürüyün öğrenciler ve Mehter Takımı sağanak yağış altında zor anlar yaşadılar. Vatandaşlar ve öğrenciler koştururken, marşlar çalan mehter takımı üyeleri ne yapacağını şaşırdı.

Sağanak yağış ve dolu kentte tarım alanlarına büyük zarar verdi. Dünkü dolu yağışı armut ve şeftali üreticilerini üzdü. Bugün ise öğle saatlerinde aniden başlayan sağanak yağış, sokaktaki vatandaşları hazırlıksız yakaladı. Kimileri duraklara sığındı, bazıları ise binaların altına saklandı.

Sağanak yağıştan en çok etkilenen ise Yeşilay'ın etkinliğindeki Mehter Takımı ve öğrenciler oldu. Dünya Sigarasız Günü için yürüyüş yapan Yeşilay üyeleri ve çocuklar Cumhuriyet Caddesi'nde sağanak yağışa yakalandı. Öğrenciler kaçarken, marş çalan mehter takımı bardaktan boşanırcasına yağan yağmurda çalmaya devam etti. O anlar ise objektiflerde renkli görüntüler oluşturdu.

GÖKHAN SARIKAYA
BURSA


Kaynak IHA : Sağanak yağışa aldırmayan mehter takımı
Alıntı: Sağanak yağışa aldırmayan mehter takımı

Bursa Güvenlik Sistemleri
no image

‘Şiddetin en büyük sorunu yoksulluktan kaynaklanıyor’

Erzurum Girişimci Kadınlar Derneği Başkanı Zekiye Çomaklı, kadına şiddet konusunda en büyük sorununun yoksulluktan kaynaklığını söyledi.

Varlıklı ve zengin ailelerin iç yapısına baktığında kadına şiddet konusunun çok nadir rastlandığını belirten Erzurum Girişimci Kadınlar Derneği Başkanı Zekiye Çomaklı, kadına şiddetin en büyük sorununun yoksulluktan kaynaklığını söyledi.

Ailesine ve karısına şiddet uyguladığı gerekçesiyle devlet tarafından 'evden uzaklaştırma' cezası alan erkeklerin ceza bittikten sonra karısını öldürdüğünü belirten Zekiye Çomaklı, bu uygulamanın yanlış olduğu kaydetti. Çomaklı, şöyle devam etti:

"Devletimiz, kadına şiddet konusunda yanlış bir uygulama yürütüyor. Hiç bir kadın şiddeti hak etmiyor bunu özellikle belirtmek istiyorum. Ama bazı erkekler günümüzde hala kadınlarına şiddet uyguluyor. Şimdi bir erkek, karısına bir tokat attığı zaman 6 ay evden uzaklaştırma cezası alıyor. Bu cezayı alan adam daha çok hırslanıyor ve cezası bittiği zaman evine tekrar geliyor ve bu sefer eşini öldürüyor. İşte ailesine şiddet uyguladığı gerekçesiyle devletin o kişiye 'evden uzaklaştırma' cezası vermesi çözüm değildir.

Bunu yerine kadınlara karşı bir proje başlatarak kadınların meslek sahibi olmasını ve aileleri destek sağlayacakları bir iş ortamının olmasını oluşturmaları gerekmektedir. Çünkü bu olaylarda çocuklarda mağdur kendileri de mağdur olmaktadır. Şiddetin en büyük sorunu yoksulluktan kaynaklandığı için devlet böyle bir çalışma yürütürse eğer kadına şiddetin önüne az da olsa geçilmiş olur ve hiç bir kadınımız bundan sonra eşi tarafından öldürülmez."

E.MEHMET YILMAZ


Kaynak IHA : 'Şiddetin en büyük sorunu yoksulluktan kaynaklanıyor'
Alıntı: 'Şiddetin en büyük sorunu yoksulluktan kaynaklanıyor'

Bursa Güvenlik Sistemleri
no image

Boyacılıktan fabrikatörlüğe

İş hayatına duvar boyacılığı yaparak başlayan ve daha sonra üniversiteyi bitirip mühendis olan iş adamı, şimdi Osmaniye'nin Kadirli ilçesinde fabrika kurdu.

Yoksul bir ailenin çocuğu olarak hayata başlayan Sait Uzundal, geçimini sağlamak için önce boyacılık yaptı, sonra azmedip okuyarak kimya mühendisi oldu. Mühendis olduktan sonra boyacılıktan boya üretimine geçen Sait Uzundal, işini geliştirerek Kadirli Organize Sanayi Bölgesi'nde konsantre meyve suyu fabrikası kurdu. Patronu olduğu fabrikada meyve suyunun yanı sıra Türkiye'de ilk olarak harnup bitkisinin özünü çıkarıp paketleyen Uzundal, Türkiye'nin değişik illerine bu ürünü gönderiyor.

Boyacılıkla başladığı iş hayatına fabrika patronu olarak devam eden ve hayat basamağını tek tek çıktığını belirten Sait Uzundal, "Bugüne gelinceye kadar farklı işlerde çalıştık. Sitelerde boyacılıkta yaptım. Üniversiteyi kimya mühendisi olarak bitirdim. Daha sonra boya da ürettim. Hedeflerim arasında hep bir şeyler üretmek ve bir fabrika kurup başına geçmek vardı. Allaha şükür yılmadım, azmettim ve şimdi Türkiye'de bir ilk olan harnup özünü konsantre olarak ürettim. Çok mutluyum. Hedefim bu aşamadan sonra işimizi dahada geliştirmek" dedi.

SELÇUK SAVRAN


Kaynak IHA : Boyacılıktan fabrikatörlüğe
Alıntı: Boyacılıktan fabrikatörlüğe

Bursa Güvenlik Sistemleri
no image

Gezi Parkı ve Taksim Meydanı kapatıldı

Gezi Parkı yaya, Taksim Meydanı da araç trafiğine kapatıldı.

Gezi Olaylarının 1'inci yıl dönümü sebebiyle Taksim Dayanışması'nın sosyal medya üzerinden çağrı yapması üzerine Taksim ve çevresine sabahın erken saatlerinde çok sayıda polis ekibi takviye edildi. Gezi Parkı henüz kapatılmazken, Taksim ve civarına polis ekipleri gelmeye devam ediyor.

Gezi Parkı ve Taksim Meydanı kapatıldı

Gezi Parkı yaya, Taksim Meydanı da araç trafiğine kapatıldı.

Gezi Parkı Olaylarının 1'inci yıl dönümünde sosyal medya üzerinden Taksim'e çıkma çağrısı yapılması üzerine polis ekipleri sabahın erken saatlerinde bölgede konuşlandı. İlerleyen saatlerde Gezi Parkı yaya, Taksim Meydanı da araç trafiğine kapatıldı. Duruma bazı vatandaşlar tepki gösterdi. Yaşlı bir kadın, görevini yaptığını söyleyen polise, "Evladım koyun olmayın" diyerek tepki gösterdi.

Metro seferleri de Osmanbey'e kadar yapılıyor. Atatürk Anıtının çevresine ise bariyerler çekildi. Burada bazı vatandaşların selfie çektikleri görüldü.

Polislere "koyun olmayın" tepkisi

Gezi Parkı yaya, Taksim Meydanı da araç trafiğine kapatıldı. Yaşlı bir kadın, görevini yaptığını söyleyen polise, "Evladım koyun olmayın" diye tepki gösterdi.

Gezi Parkı Olaylarının 1'inci yıl dönümünde sosyal medya üzerinden Taksim'e çıkma çağrısı yapılması üzerine polis ekipleri sabahın erken saatlerinde bölgede konuşlandı. İlerleyen saatlerde Gezi Parkı yaya, Taksim Meydanı da araç trafiğine kapatıldı. Duruma bazı vatandaşlar tepki gösterdi. Yaşlı bir kadın, görevini yaptığını söyleyen polise, "Evladım koyun olmayın" diyerek tepki gösterdi.

Metro seferleri de güvenlik sebebiyle Osmanbey'e kadar yapılıyor. Atatürk Anıtının çevresine ise bariyerler çekildi. Burada bazı vatandaşların selfie çektikleri görüldü.

POLİS TAKSİM'DE KUŞ UÇURTMUYOR

Gezi Parkı olaylarının yıl dönümü dolayısıyla Taksim'de güvenlik önlemi alan polis ekipleri bölgede adeta kuş uçurtmuyor.

Gezi Parkı olaylarının yıl dönümü nedeniyle polis Taksim ve çevresinde geniş güvenlik önlemi aldı. Gezi Parkı'nı kapatan polis, girişlere izin vermiyor. Elinde güllerle Taksim'e gelen Mehmet Rıza Camcı isimli bir kişi de, parkın merdivenlerine çıktığında polis engeliyle karşılaştı. Elindeki gülleri parka bırakmak isteyen Camcı, izin verilmeyince duruma tepki gösterdi ve bölgede beklemeye başladı.

ERHAN YILMAZ - DOĞAN CAN CESUR - MURAT HOROZ-YUSUF MELİKOĞLU
İSTANBUL


Kaynak IHA : Gezi Parkı ve Taksim Meydanı kapatıldı
Alıntı: Gezi Parkı ve Taksim Meydanı kapatıldı

Bursa Güvenlik Sistemleri
no image

Misket büyüklüğündeki dolu kuşları telef etti

Yozgat'ta dün akşam saatlerinde 5 dakika süren dolu yağışı, onlarca kuşu telef etti.

Yozgat'ta dün akşam saatlerinde fındık büyüklüğünde 5 dakika süre ile yağan dolu, ağaçlarda tüneyen onlarca sığırcığı telef etti. Yozgat merkezde bir çay bahçesinin ağaçlarında tüneyen yüzlerce sığırcığın onlarcası telef oldu. Kuşların bazıları dolunun etkisi ile ağaçtan yere düşerken çok sayıda kuş da ağaçların üzerinde kaldı.
Öte yandan dolu Yozgat'ın Boğazlıyan ilçesinde binlerce dekar ekili alana da zarar verdi.

ÖMER ERTUĞRUL


Kaynak IHA : Misket büyüklüğündeki dolu kuşları telef etti
Alıntı: Misket büyüklüğündeki dolu kuşları telef etti

Bursa Güvenlik Sistemleri
no image

Boynuzlu engerek yılanı yabancıların tehdidi altında

Artvin'in Hopa, Borçka ve Arhavi ilçelerinde yaşamını sürdüren, eşine çok az rastlanan ve Artvin bölgesinde de nadir görünen boynuzlu engerek yılanı ilaç sanayinde kullanılan zehiri nedeniyle yabancıların tehdidi altında bulunuyor.

Boynuzlu engerek yılanının zehrinin ilaç sanayinde oldukça kıymetli olduğunu ifade eden Artvin Çoruh Üniversitesi Orman Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Temel Göktürk, ülkemizde sadece Artvin-Hopa, Borçka ve Arhavi ilçelerinde yaşamını sürdüren bu endemik sürüngen üzerinde Avrupa ülkelerinde ilaç ve serum şişelerinde kullanılmak üzere ciddi bir çalışma yapıldığını ve bu nedenle bu yılanları kaçırmaya çalışan yabancılara rastladıklarını söyledi. Sırtında koyu kahverengi, baklava deseni benzeri zikzak desenleri bulunan yılanla ilgili bilgiler veren Göktürk "Beneklerinin ortası kenarlara göre daha açık olur. Kuyruğun uç kısımları genç bireylerde sarımsı pembe renkli olur. Başın üst kısmında küçük ve belirgin benekler bulunur. Karın bölgesi sarımsı beyaz ve küçük benekli olur. Hareketleri oldukça yavaştır. Eylül-Ekim'den Mart-Nisan'a kadar kış uykusuna yatarlar. Boyları genel olarak 50-60 cm (erkekler en fazla 90 cm) kadar olur. Zehirleri insan için tehlikeli olabilir. Ancak üzerine basılmadıkça veya rahatsız edilmedikçe insanı ısırmazlar. Eğer sıkıştırılırlarsa başlarını havaya kaldırarak tıslarlar ve kendilerini çok tehlikede hissederlerse saldırabilirler" dedi.
İlaç sanayinde kullanılan zehri ile ilgili olarak Göktürk "Genel olarak yılan zehri sarımsı veya beyazımsı bir sıvı olup içinde az-çok katı cisimler bulunan (ölü hücre parçaları), yapışkan, sudan biraz daha yoğun bir sıvıdır. Açık havada kolayca bozulur. Kurutulursa veya kristalize edilirse karanlık ve serin yerde tutmak şartıyla uzun yıllar tesirini kaybetmez. Kuru zehir saf suda veya tuzlu suda tekrar eritilebilir. Zehrin kimyasal bileşimi henüz tam aydınlanmış değildir. Fakat proteinli maddeler ve çeşitli fermentler ihtiva ettiği öteden beri bilinmektedir. Yılan zahirinin şifasal özelliği çok eski tarihlerden beri bilinmektedir. Yılan zehrindeki toksik unsurları fizyolojik etkileri bakımından iki grup altında toplamak mümkündür. Birinci grup, sinir sistemi ve duyu organları üzerinde etkili olan nörotoksik zehirlerdir. Bunlar soluk alıp vermede görev alan kaslar, özellikle diyafram üzerinde de etkilidir. İkinci grup ise hemolytik (Hematatogen) yani kan parçalayıcı toksinlerdir. Bunlar dolaşım sisteminde bozukluklar meydana getirir ve çeşitleri fazladır. Mesela; kanın pıhtılaşmasına mani olan antifibrinler, veya kırmızı kan hücrelerini tahrip eden hemolysinler gibi. Zehirden yapılan ilaç damar daraltıcı ve kan durdurucu etki yapmaktadır. Kobra yılanlarından elde edilen zehir, sancıları dindirmede faydalı görülmektedir. Bilim adamları yaptıkları araştırmalarla alışkanlık yapmayan bir ağrı kesici üreteceklerini düşünüyorlar. 'Kistin' adlı bir bileşiğin kanın pıhtılaşmasını önlediğini ortaya çıkardılar. Araştırıcıların yapmış olduğu bu keşif kalp hastalıklarının tedavisinde yeni nesil ilaçlara önderlik edebilir. Bunlardan başka bu sahada çalışan bilim adamları sara hastalığı, mafsal iltihabı, nefes darlığı, bronş açıcı, ağrı kesici gibi bazı önemli rahatsızlıklara karşı yılan zehri yolu ile tedavi şekilleri aramaktadırlar. Son yıllarda kobra zehiri kansere karşı kullanılmaktadır. Brezilya başta olmak üzere Hindistan, Almanya ve Azerbaycan'da kurulmuş tesislerde yıllardır ilaç ham maddesi olarak yılan zehiri üretimi yapılmaktadır.Sağılan sıvı zehir 'Liofilize' cihazı ile kristal hale getirilerek ilaç sanayinin kullanımına sunulmaktadır" diye konuştu.
Doç. Dr. Temel Göktürk, çay toplama döneminde bulunulduğunu ve çaylık alanlarda sıkça rastlanabilen yılan türü konusunda vatandaşların dikkatli olması konusunda uyardı.


Kaynak IHA : Boynuzlu engerek yılanı yabancıların tehdidi altında
Alıntı: Boynuzlu engerek yılanı yabancıların tehdidi altında

Bursa Güvenlik Sistemleri
no image

Polis Taksim’de konuşlanmaya başladı

Gezi Parkı yaya, Taksim Meydanı da araç trafiğine kapatıldı.

Gezi Olaylarının 1'inci yıl dönümü sebebiyle Taksim Dayanışması'nın sosyal medya üzerinden çağrı yapması üzerine Taksim ve çevresine sabahın erken saatlerinde çok sayıda polis ekibi takviye edildi. Gezi Parkı henüz kapatılmazken, Taksim ve civarına polis ekipleri gelmeye devam ediyor.

Gezi Parkı ve Taksim Meydanı kapatıldı

Gezi Parkı yaya, Taksim Meydanı da araç trafiğine kapatıldı.

Gezi Parkı Olaylarının 1'inci yıl dönümünde sosyal medya üzerinden Taksim'e çıkma çağrısı yapılması üzerine polis ekipleri sabahın erken saatlerinde bölgede konuşlandı. İlerleyen saatlerde Gezi Parkı yaya, Taksim Meydanı da araç trafiğine kapatıldı. Duruma bazı vatandaşlar tepki gösterdi. Yaşlı bir kadın, görevini yaptığını söyleyen polise, "Evladım koyun olmayın" diyerek tepki gösterdi.

Metro seferleri de Osmanbey'e kadar yapılıyor. Atatürk Anıtının çevresine ise bariyerler çekildi. Burada bazı vatandaşların selfie çektikleri görüldü.

Polislere "koyun olmayın" tepkisi

Gezi Parkı yaya, Taksim Meydanı da araç trafiğine kapatıldı. Yaşlı bir kadın, görevini yaptığını söyleyen polise, "Evladım koyun olmayın" diye tepki gösterdi.

Gezi Parkı Olaylarının 1'inci yıl dönümünde sosyal medya üzerinden Taksim'e çıkma çağrısı yapılması üzerine polis ekipleri sabahın erken saatlerinde bölgede konuşlandı. İlerleyen saatlerde Gezi Parkı yaya, Taksim Meydanı da araç trafiğine kapatıldı. Duruma bazı vatandaşlar tepki gösterdi. Yaşlı bir kadın, görevini yaptığını söyleyen polise, "Evladım koyun olmayın" diyerek tepki gösterdi.

Metro seferleri de güvenlik sebebiyle Osmanbey'e kadar yapılıyor. Atatürk Anıtının çevresine ise bariyerler çekildi. Burada bazı vatandaşların selfie çektikleri görüldü.

MURAT HOROZ
İSTANBUL


Kaynak IHA : Polis Taksim'de konuşlanmaya başladı
Alıntı: Polis Taksim'de konuşlanmaya başladı

Bursa Güvenlik Sistemleri
no image

Eskişehir’de indirim izdihamı

Bimeks'in Eskişehir'deki mağazasının 7'nci yıl dönümü nedeniyle uyguladığı indirimleri duyan vatandaşlar izdihama yol açtı.

Türkiye'nin teknoloji perakende zincirlerinden olan Bimeks, Ece Türkiye tarafından yönetilen Espark Alışveriş Merkezi'nde (AVM) 2007 yılından beri hizmet verdiği tek mağazasının açılışının 7'inci yıl dönümü kapsamında cep telefonu, televizyon, tablet bilgisayar, laptop ve bulaşık makinesi gibi pek çok ürününde indirim uyguladı. İndirimi duyan vatandaşlar, kapı açılışından önce AVM önünde uzun kuyruklar oluştururken, mağaza önünde de izdiham yaşandı. Özel güvenlik ekipleri tarafından kontrollü olarak mağazaya alınan vatandaşlar, indirimde olan ürünlerin kısa sürede tükenmesini sağlarken, kampanya ile ilgili olarak açıklamalarda bulunan Bimeks Bölge Yöneticisi Remzi Taşkın, indirimlerin 8 Haziran tarihine kadar süreceğini belirterek, "Eskişehir bizim önem verdiğimiz mağazalarımızdan bir tanesi ve gerçekten potansiyeli yüksek bir mağaza. Bu anlamda AVM olarak Espark'ta bulunmaktan mutluyuz" dedi.

GÜLÇİN ÖZDEN
ESKİŞEHİR


Kaynak IHA : Eskişehir'de indirim izdihamı
Alıntı: Eskişehir'de indirim izdihamı

Bursa Güvenlik Sistemleri
no image

PTT'de kuyruk çilesi

Bursa'da hafta sonu sebebiyle 20 olan gişe memuru sayısı 2'ye düşürülünce PTT'de uzun kuyruklar oluştu.

Normal işlem yapmak, fatura ödemek isteyen vatandaşlara işsizlik maaşını çekmek isteyenler de eklenince kuyruk uzadı.

Atatürk Caddesi önünde PTT kuyruğunu görenler, Türkiye'nin 20 yıl öncesine geri gittiğini düşündü. İşlemlerini yapabilmek için saatlerce bekleyen vatandaşlar, yetkililerin tedbir almamasına isyan etti.
Kuyruktakilerin çoğunluğunu işsizlik maaşını çekmeye gelenler oluşturdu. Vatandaşlar PTT yetkililerini göreve çağırırken, "Hafta sonu hizmet

verilmesi güzel. Ancak personel sayısının arttırılması gerekiyor. Zaten işsizlik yüzünden darbe aldık. Bir de maaşımızı çekmek için eziyet yaşıyoruz" dediler.

BURAK TÜRKER


Kaynak IHA : PTT'de kuyruk çilesi
Alıntı: PTT'de kuyruk çilesi

Bursa Güvenlik Sistemleri
no image

Peygamber Efendimizin deprem ve afetler için tavsiye ettiği dua

Balıkesir Müftüsü Turgut Açari, deprem ve tabii afetler için tedbir almanın Allah'ın emri olduğunu söyleyerek, Peygamber Efendimizin deprem ve afetler için tavsiye ettiği duayı açıkladı.

Balıkesir Müftüsü Turgut Açari, deprem ve diğer afetlerin dinimizdeki yeri ile ilgili İHA'ya özel açıklamalarda bulundu. Müftü Açari, "Deprem, hortum, kasırga, yangın, kuraklık gibi bir takım hadiseler doğal afettir. Kuran'da bu tip afetlere musibet tabiri kullanılıyor. İnsan nasıl ki nefes alıp veriyorsa, toprak da zaman zaman nefes alıp vermek zorundadır. Büyük depremler genelde okyanuslarda meydana geldiği için biz bunu hissetmiyoruz. Karada olduğu zaman ise yıkıcı olabiliyor. Depremlerin ve tüm felaketlerin bir ilahi boyutu var, bir de insani boyutu var" dedi.

Müftü Turgut Açari, Peygamber Efendimizin deprem ve tabii afetler için tavsiye ettiği bir dua olduğunu söyledi. Açari, "Deprem teknolojik olarak önceden bilinemiyor. Bazı insanların çıkıp, 'Ben anladım', 'Farkettim', 'Biliyordum' şeklinde konuştuklarını görüyoruz, bu doğru değil. 1999 depremde bunları diyenler hepsi evlerinde yattı. Bazen şova dönüştürüyorlar. Sevgili Peygamberimizin deprem dahil her felaketten önce söylememizi tavsiye ettiği bir dua var. 'Allah'ım, önümden, arkamdan, sağımdan, solumdan, gökten ve yerden gelecek bütün felaketlerden beni koru' diye dua edebiliriz. Her duanın 2 yönü vardır. Birisi sözlü yönü, diğeri fiili dua dediğimiz, yapmamız gereken şeylerdir. Deprem anında, depremden önce alınacak tedbirler gibi bu konuda yapılması gerekeni yapmaktır. Yüce Rabbim, bize emir ile hatırlatıyor. 'Tedbirinizi alınız' diyor. Peygamber Efendimiz şöyle buyuruyor: 'Tedbir kadar akıllı bir davranış yoktur. Gece olunca yemek ve su kaplarınızın üstüne kapatın. Uyumadan ateşi söndürün, ateşi yanık bırakmayın'. Peygamber Efendimiz Tebük seferinde bir gece fırtına çıkacağını vahiy yolu ile öğrenmiş ve herkes fırtınaya göre hazırlığını yapsın diye uyarmış. Sözünü dinlemeyen 2 kişi ölümden dönmüş. Depremde bana bir şey olmaz gibi bir anlayış yok. Dua ile Allah'a sığınacağız, korumasını isteyeceğiz. Ancak tedbir almadan olmaz, tedbir almak da Allah'ın emri. Bu iki unsuru birlikte yapmamız lazım. Cenabı Allah her şeyi sebep ve sonuçla birbirine bağlamıştır. Dua etmek iyidir, tedbirli olmak daha iyidir" dedi.

BAHADIR DEMİRÇEVİREN


Kaynak IHA : Peygamber Efendimizin deprem ve afetler için tavsiye ettiği dua
Alıntı: Peygamber Efendimizin deprem ve afetler için tavsiye ettiği dua

Bursa Güvenlik Sistemleri
no image

Kars’ta tabyaların durumu içler acısı

Kars'ta bulunan tabyalardan bazıları koruma altına alınırken, bazıları da sahipsizlikten hayvan barınağı olarak kullanılıyor.

Kars Merkez Atatürk Mahallesi'nin üst kısmında bulunun birçok tabyadan bir tanesi olan ve 'Borazanlı Tabya' olarak bilinen Karadağ Tabya, havaların ısınmasıyla birlikte araziye çıkarılan hayvanların sahipleri tarafından ahır olarak kullanılıyor. Kars Kalesi'nin tam karşında bulunan Karadağ Tabyası'nın durumu içler acısı, burayı ziyaret eden vatandaşlar, bu tabyanın biran evvel harabe olmaktan kurtarılması gerektiğini belirtiyor.
Kars'ta 1848-1853 tarihleri arasında Sultan Abdulmecit tarafından yaptırılan 250 kişilik Karadağ Tabyası'nın duvarları yıkılmış, demir kapıları ile pencereleri kesilmiş ve içerisi de hayvan barınağı haline getirilmiş.
1855 Osmanlı Rus Savaşı, 1877-1878 Osmanlı Rus Savaşı ve 1918-1920 Osmanlı - Ermeni Savaşı'nda Kars'ın savunulmasında önemli etken olan Karadağ Tabyası'nın eski halinden eser kalmazken, adete 'kurtarın beni' diye bağırıyor.
Bünyesinde yaklaşık 46 tane tabyayı barındıran Kars, tabyalar şehri olma özelliğiyle dikkat çekerken, bugüne kadar tabyaların birkaçının dışında büyük çoğunluğunun harabeye dönmüş olması buraları ziyaret eden yerli ve yabancı turistlerin de yüreklerini sızlatıyor.
"KARADAĞ TABYASI"
Kars'ta bulunan en büyük tabyalardan biridir. Arap ve İnönü Tabyaları ile birlikte bölgede çepeçevre savunma imkanı sağlamaktadır. Tabyada sığınak, Kışla binası, süvari hendeği, hendeği ateş altına alan mazgallar ve irtibat hendekleri mevcuttur. Tabyada Arap Baba olarak bilinen, Karadağ Muhafız ve Topçu Takım Komutanı M. Haşimi Kanevi'nin mezarı vardır. Tabya 20'nci Yüzyıl başlarında Ermeni hapishanesi olarak kullanılmıştır.
Karadağ Tabyası'nın en önemli özelliği ise düşmanın gece sızmasını önlemek için hiçbir tabyada olmayan bir sisteme sahip olmasıdır. Tabya'nın Kışla binasının tonoz kemerli çatısında dökümden yapılmış 100 cm çapında ve konik biçimli bir dinleme borusu bulunuyor.

IŞIK ÇAPANOĞLU


Kaynak IHA : Kars'ta tabyaların durumu içler acısı
Alıntı: Kars'ta tabyaların durumu içler acısı

Bursa Güvenlik Sistemleri
no image

Huzurevi sakinleri türkülerle keyifli anlar yaşadı

Sanat Tasarım Fakültesi Dekan Yardımcısı ve Müzik Bölümü Başkanı Yrd. Doç. Dr. Müslüm Akdemir yönetiminde Hilmi Çilingir Huzurevi Yaşlı Bakım ve Rehabilitasyon Merkezi'nde kalan huzurevi sakinleri için 'Türkülerimiz ve Bir Tebessüm' adlı Türk Halk Müziği konseri gerçekleştirildi.

Düzce Üniversitesi personeli, öğrencileri ve Haliç Üniversitesi Konservatuvar öğrencilerinden oluşan orkestra, Hilmi Çilingir Huzurevi Yaşlı Bakım ve Rehabilitasyon Merkezi'nde gerçekleştirilen konser ile huzurevi sakinlerine keyifli anlar yaşattı.
Konserden önce konuşan Yrd. Doç. Dr. Müslüm Akdemir konserin adını "Türkülerimizle Bir Tebessüm" olarak seçtiklerini dile getirerek, "Sizler için söyleyeceğimiz türkülerle yüzlerinizde bir tebessüm oluşturabilirsek ne mutlu bize" ifadelerini kullandı.
Söylenen şarkılara eşlik eden huzurevi sakinleri ve çalışanları türküler eşliğinde eğlenerek hoşça vakit geçirdiler.

TUNCAY TÜRKGÜLÜ
DÜZCE


Kaynak IHA : Huzurevi sakinleri türkülerle keyifli anlar yaşadı
Alıntı: Huzurevi sakinleri türkülerle keyifli anlar yaşadı

Bursa Güvenlik Sistemleri
no image

Huzurevi sakinleri türkülerle keyifli anlar yaşadı

Sanat Tasarım Fakültesi Dekan Yardımcısı ve Müzik Bölümü Başkanı Yrd. Doç. Dr. Müslüm Akdemir yönetiminde Hilmi Çilingir Huzurevi Yaşlı Bakım ve Rehabilitasyon Merkezi'nde kalan huzurevi sakinleri için 'Türkülerimiz ve Bir Tebessüm' adlı Türk Halk Müziği konseri gerçekleştirildi.

Düzce Üniversitesi personeli, öğrencileri ve Haliç Üniversitesi Konservatuvar öğrencilerinden oluşan orkestra, Hilmi Çilingir Huzurevi Yaşlı Bakım ve Rehabilitasyon Merkezi'nde gerçekleştirilen konser ile huzurevi sakinlerine keyifli anlar yaşattı.
Konserden önce konuşan Yrd. Doç. Dr. Müslüm Akdemir konserin adını "Türkülerimizle Bir Tebessüm" olarak seçtiklerini dile getirerek, "Sizler için söyleyeceğimiz türkülerle yüzlerinizde bir tebessüm oluşturabilirsek ne mutlu bize" ifadelerini kullandı.
Söylenen şarkılara eşlik eden huzurevi sakinleri ve çalışanları türküler eşliğinde eğlenerek hoşça vakit geçirdiler.

TUNCAY TÜRKGÜLÜ
DÜZCE


Kaynak IHA : Huzurevi sakinleri türkülerle keyifli anlar yaşadı
Alıntı: Huzurevi sakinleri türkülerle keyifli anlar yaşadı

Bursa Güvenlik Sistemleri
no image

Turizmciler Derneği'nden sahil yolu projesine destek

Başkan Dilek Genç, Samsun Büyükşehir Belediyesi'nin Atakum ilçesi ile Bafra ilçesi arasında yapımına başladığı Sahil Yolu projesinin turizme uygun olduğunu söyledi.

Samsun Turizmciler Derneği Başkanı Dilek Genç, Samsun Büyükşehir Belediyesi'nin Atakum ilçesi ile Bafra ilçesi arasında yapımına başladığı Sahil Yolu projesinin turizme uygun olduğunu söyledi.

Projenin turizme uygun olarak ilerlediğini belirten Dilek Genç, "Sahil Yolu projesi son sürat yapılıyor. Bizim de ortak olduğumuz bir projedir. Herkesin kafasında Sahil Yolu ile ilgili bazı problemler var. Şu ana kadar yapılmış olan kısım da turizme uygun. İnsanların kafasında deltanın içersinde yol ile ilgili problem olup olmayacağıdır. Buradaki yol ile ilgili de kurula bilgi soruldu. Kızılırmak Deltası'nda yaşayan ve göç eden hayvanlara uygunluğu ile ilgili bilirkişiler geldi ve inceleme yaptı. Deltadaki yollar asfalt değil, doğal taşlar kullanılacak. Buna göre sahilimiz de güzelleşecek" dedi.

Samsun'un doğu kısmındaki sahilin yok denecek kadar az olduğunu belirten Genç, "Çünkü burada sanayi var. Bana kalsa oradaki sanayiciler kaldırılmalı ama sanayi kalkamayacağına göre, batı tarafındaki sahil bizim için çok güzel olmalı. Oradaki restoranlarımız her geçen gün kendini yeniliyor. Sahile kurulan otellerimiz de var. Otellerimiz ile ilgili de tepki gösterenler oldu. Sonuçta Antalya'daki sahilde de oteller var. Karadeniz'deki sahilde de otellerin olması çok normal. Yani sahili doğal açısından bıraktığında turizm açısından bir sorun olmuyor" diye konuştu.

Sahilde daha önceden yapılmış olanların bundan sonra yapılacak olanın aynısı olduğunun altını çizen Genç, "Ama yapılacak olan kötü bir şey çıkarsa hepimiz itiraz ederiz. Daha öncesinde denizin ortasında 'T'ler var. Onlara niye kimse itiraz etmedi? Turizm bitiyorsa denizin ortasındaki 'T' ile bitmişti. Sahil Yolu için fikir alınmadan yapılıyor gibi bir düşünce olmasın. Sahil Yolu ile ilgili turizmcilerden fikirler alındı. Samsun Turizmciler Derneği olarak da fikirlerimiz alındı. Bizim açımızdan yapılmış olanlar gibi yapılırsa bir sorun olmayacak" şeklinde konuştu.

GÖKHAN İÇKİLLİ


Kaynak IHA : Turizmciler Derneği'nden sahil yolu projesine destek
Alıntı: Turizmciler Derneği'nden sahil yolu projesine destek

Bursa Güvenlik Sistemleri
no image

Evini müzeye dönüştürdü

Tekirdağlı Gülseren Gürkanlar çocukları gibi baktığı 'kitre bebekleri' evini müzeye dönüştürerek sergiliyor.

Tekirdağ merkez ilçe Süleymanpaşa Yeniköy Mahallesi'nde hobi olarak başladığı kitre bebek yapımını daha sonra evini müzeye dönüştürerek sergileyen Gülseren Gürkanlar, "Ben onlara çocuğum gibi bakıyorum. Bebeklerime dokunacaklar zarar verecekler diye çok korkuyorum" dedi.

İş-Kur'un açtığı kurslara giderek kitre bebek yapmayı öğrendiğini ifade eden Gürkanlar, kitre bebek yapımının zahmetli, meşakkatli ve sabır isteyen bir hobi olduğunu, zamanı geldiğinde bir bebek için 10 gün uğraştığını söyledi.

Kitre bebeğin ilk olarak telden iskeletini oluşturduğunu belirten Gürkanlar, "Baştan teli kıvırıyoruz. Parmaklarını, yüzünü ve ayaklarını yapıyoruz. Tele bebeğin iskeletini yaptıktan sonra pamukla dolduruyoruz. Bazen bir bebeğin yapılışı 1 hafta 10 gün sürebiliyor. Kitre dediğinizde çoğu kişi bilmiyor. Yapışkan diye bakıyor. Yapışkan kitre ağaçtan yapılan bir tutkal. Onu ıslatıyorsunuz bir ay sonra yapışkanlarını tazeliyor" dedi.

"MERAKLA BAŞLADIM MÜZE OLUŞTURDUM"

Kitre bebek yapımına merakla başladığını daha sonra yaptığı bebekleri müzeye dönüştürdüğü evinde sergilediğini dile getiren Gürkanlar, sözlerini şöyle tamamladı: "Bebeklere merak saldım, sürekli yaparak onları çoğalttım. Bebeklerimi yaptıkça daha çok el becerim çoğaldı. Allah izin verirse Tekirdağ'a bir maket köy müzesi yapacağız. Benim en büyük korkum bebeklerin ellenip bozulması. Ama öyle bir şey olmadı. Gerçekten Türkiye'de emeğe saygı çok büyük. Bebeklerin ana maddesi tel, pamuk, kitre ve kumaştır. Kumaş giysileri için kullanılıyor."

ŞAHİN GİN


Kaynak IHA : Evini müzeye dönüştürdü
Alıntı: Evini müzeye dönüştürdü

Bursa Güvenlik Sistemleri
no image

31 Mayıs 2014 İHA WEB TV’de günün önemli gelişmeleri-1

31 Mayıs 2014 İHA WEB TV'de günün önemli gelişmelerini sizler için derledik-1

Finalin adı: Galatasaray - Fenerbahçe

İstanbul - Galatasaray Liv Hospital, Beko Basketbol Ligi Play-off yarı final 4. maçında Banvit'i 73-66 mağlup ederek seride durumu 3-1 yaptı ve finalde F.Bahçe Ülker'in rakibi oldu.

'Gezi'ciler fikri olmayanlardır'

İstanbul - Başbakan Erdoğan, "Düşüncenin yetersiz kaldığı, fikirlerin konuşamadığı yerde silahlar, taşlar, sopalar konuşur. İşte bu Geziciler var ya Geziciler, onlar fikri olmayanlardır. Onlar düşüncesi olmayanlardır" dedi.

IŞİD katliam görüntülerini yayınladı

Bağdat - Irak'ta faaliyet gösteren Irak ve Şam İslam Devleti (IŞİD) militanlarının Anbar kentinde gerçekleştirdikleri tüyler ürperten katliamı gösteren görüntüler yayınlandı.


Kaynak IHA : 31 Mayıs 2014 İHA WEB TV'de günün önemli gelişmeleri-1
Alıntı: 31 Mayıs 2014 İHA WEB TV'de günün önemli gelişmeleri-1

Bursa Güvenlik Sistemleri
no image

Dolu 250 bin dekar ekili alana zarar verdi

Yozgat'ta bugün düşen dolu yaklaşık 250 bin dekar ekili alana zarar verdi.

Yozgat'ın Boğazlıyan ilçesine bağlı Sırçalı ve Yamaçlı Beldesi ile birlikte yaklaşık 20 köye dolu düştü. Saat 15:30 sıralarında başlayan ve 20 dakika süren dolu başta hububat olmak üzere, pancar , meyve ve sebze bahçelerine yüzdü yüze varan oranda zarar verdi. Dolu ayrıca evlerin camlarını kırdı.

Sırçalı Beldesi Çiftçilerden Erhan Akbaba, öğleden sonra yaklaşık yumurta büyüklüğünde dolu düştüğünü belirterek, "Dolu bütün ürünlerimizi bitirmiştir. Tohumluk dahi kalmadı. Bu yılın harmanın hasat yapmadan bitirdik. Hayvanlarımıza saman yapacak sap dahi kalmadı. Tarlaların büyük bir kısmını icara ektiğimiz için sigorta yapamıyoruz. Benim 300 dekar yerim var sigorta yaptıramadım. Devletten bu konuda bir çözüm getirmek istiyoruz. Kooperatif borçları, banka borçları geldi ne yapacağımızı şaşırdık, devletimizden yardım bekliyoruz" dedi.

Cuma Büyük isimli çiftçi de şuanda dolu mağduru olduklarını belirterek, "Ekinlerimizin tam bitti, ağlayacak durumdayız. Benim 850 dekar yerim vardı hepsi bitti. 150 hayvanım var ona saman bulamayacağız. Dolu sadece ekili alanlara değil evlerimize de zarar verdi camlar, kiremitler kırıldı. Mağdur durumdayız, devletimizden destek bekliyoruz" diye konuştu. Boğazlıyan Ziraat Odası Başkan Vekili Sefa Kolat, dolunun sadece Sırçalı beldesi değil birçok yerde ekili alanlara zarar zarar verdiğini belirterek, "Yaklaşık 250 bin dekar yer zarar gördü. Bu yıl fazla yağmur olmamıştı, birde dolu düşünce durumumuz daha da kötü oldu" dedi.

Yozgat Ziraat Odası Başkanı İsmail Açıkgöz, saat 15:30 sıralarında 20 dakika dolu düştüğünü ve ekili alanların zarar gördüğünü belirterek, "Ekinlerin tamamı bitmiş biçilemez hale gelmiştir. Çiftçimiz hayvanına dahi saman yapamaz duruma geldi. Evlerin camları kırılmış, büyük bir afet olmuş. Sadece Sırçalı'da 60 bin dekar arazinin tamamında dolu vurdu. Diğer belde ve köylerimizde de büyük zarar var" ifadelerini kullandı.

Sırçalı Belediye Başkanı Tamer Gümüş üzücü bir olay yaşadıklarını vurgulayarak, " Çiftçimiz açısından çok önemli bir kayıp. Konuyu hükümet yetkililerine ilettik. Bölge insanını geçim kaynağı çiftçilik, bu yüzden devletten yardım bekliyoruz. Hasar tespit çalışmaları sürüyor" şeklinde konuştu.

ÖMER ERTUĞRUL


Kaynak IHA : Dolu 250 bin dekar ekili alana zarar verdi
Alıntı: Dolu 250 bin dekar ekili alana zarar verdi

Bursa Güvenlik Sistemleri
no image

Ayasofya Camii’nin ibadete açılması için namaz kıldılar

Anadolu Gençlik Derneği öncülüğünde on binlerce vatandaş Ayasofya Camii'nin ibadete açılması için sabah namazı kıldı.

Sultanahmet Meydanı'nda toplanan on binlerce kişi Ayasofya Camii'nin ibadete açılması için sabah namazı kıldı. " Zincirler kırılsın, Ayasofya Açılsın" sloganları atan vatandaşlar Ayasofya Camii'nin ibadete açılması için dua etti. Kuran tilavetinin ardından vatandaşlar saf tutarak sabah namazını kıldı. Namazın ardından vatandaşlar sessiz bir şekilde Sultanahmet Meydanı'ndan dağıldı.

Sabah namazını kılan bir vatandaş," İnşallah dualarımız kabul olur. Her kesimden insanlar buradaydı. Ortak bir amaç vardı. İnşallah en kısa zamanda Ayasofya ibadete açılır" ifadelerini kullandı.

OĞUZCAN YAZAR


Kaynak IHA : Ayasofya Camii'nin ibadete açılması için namaz kıldılar
Alıntı: Ayasofya Camii'nin ibadete açılması için namaz kıldılar

Bursa Güvenlik Sistemleri
no image

Başkent’i vuran fırtına cami minaresini yıktı

Ankara'da akşam saatlerinde çıkan fırtına bir cami minaresinin yıkılmasına ve çok sayıda evin çatısının uçmasına neden oldu

Ankara'nın Mamak İlçesi Kutludüğün Mahallesi'nde akşam saatlerinde çıkan fırtına bir cami minaresinin yıkılmasına ve çok sayıda evin çatısının uçmasına neden oldu. Yıkılan cami minaresi bir evin üzerine düştü. Şans eseri evde kimsenin olmaması mahalle sakinlerine derin bir oh çektirdi. Olayda can kaybı ve yaralanma meydana gelmezken maddi hasar oluştu. Mahallede etkili olan fırtına ağaçları devirirken, evlerin çatısında bulunan kiremitlerin de uçmasına neden oldu. Evlerin çatısında hasar oluşan vatandaşlar ise çatılara çıkarak kiremitleri tamir etti.
Minarenin yıkıldığını gören bir vatandaş, "Minare bunların üstüne gelince bağırdım. Dışarı attım kendimi. Bunlar altında kaldı sandım. Çok şükür kimse kalmamış. Minarenin direk üstüme indiğini gördüm. Hortum geldi. Bunların evine üstüne indirdi. Bunlar hep öldü diye korktum" diye konuştu.
Olay yerine gelen Mamak Müftüsü Muharrem Genç ise mahalle muhtarından bilgi aldı. Minareyi tekrar yapacaklarını söyleyen Genç, olaydan etkilenen vatandaşlara geçmiş olsun dileklerini iletti.


Kaynak IHA : Başkent'i vuran fırtına cami minaresini yıktı
Alıntı: Başkent'i vuran fırtına cami minaresini yıktı

Bursa Güvenlik Sistemleri
no image

Başkent’i vuran fırtına cami minareini yıktı

Ankara'da akşam saatlerinde çıkan fırtına bir cami minaresinin yıkılmasına ve çok sayıda evin çatısının uçmasına neden oldu

Ankara'nın Mamak İlçesi Kutludüğün Mahallesi'nde akşam saatlerinde çıkan fırtına bir cami minaresinin yıkılmasına ve çok sayıda evin çatısının uçmasına neden oldu. Yıkılan cami minaresi bir evin üzerine düştü. Şans eseri evde kimsenin olmaması mahalle sakinlerine derin bir oh çektirdi. Olayda can kaybı ve yaralanma meydana gelmezken maddi hasar oluştu. Mahallede etkili olan fırtına ağaçları devirirken, evlerin çatısında bulunan kiremitlerin de uçmasına neden oldu. Evlerin çatısında hasar oluşan vatandaşlar ise çatılara çıkarak kiremitleri tamir etti.
Minarenin yıkıldığını gören bir vatandaş, "Minare bunların üstüne gelince bağırdım. Dışarı attım kendimi. Bunlar altında kaldı sandım. Çok şükür kimse kalmamış. Minarenin direk üstüme indiğini gördüm. Hortum geldi. Bunların evine üstüne indirdi. Bunlar hep öldü diye korktum" diye konuştu.
Olay yerine gelen Mamak Müftüsü Muharrem Genç ise mahalle muhtarından bilgi aldı. Minareyi tekrar yapacaklarını söyleyen Genç, olaydan etkilenen vatandaşlara geçmiş olsun dileklerini iletti.


Kaynak IHA : Başkent'i vuran fırtına cami minareini yıktı
Alıntı: Başkent'i vuran fırtına cami minareini yıktı

Bursa Güvenlik Sistemleri
no image

Uluslararası festival başladı

Bu yıl 13.'sü düzenlenen Mersin Uluslararası Müzik Festivali, Çukurova Devlet Senfoni Orkestrası'nın İngiliz keman virtüözü Charlie Siem'e eşlik ettiği konserle başladı.

Mersin Kültür Merkezi'nde düzenlenen festivalin açılış törenine CHP Mersin milletvekilleri İsa Gök, Vahap Seçer, Toroslar Belediye Başkanı Hamit Tuna ve Mezitli Belediye Başkanı Neşet Tarhan da katıldı. Açılış töreninde, Soma'daki maden faciasında hayatını kaybedenler anısına saygı duruşunda bulunuldu. Festival Yürütme Kurulu Başkanı Selma Yağcı yaptığı konuşmada, maden faciasının yüreklere büyük bir acı düşürdüğünü belirterek, bu acının yıllar sonra bile geçmeyeceğini söyledi. Bu olay nedeniyle festivalin başlangıcını bir süre ertelediklerini dile getiren Yağcı, tüm etkinlikleri Soma'da hayatını kaybedenlere adadıklarını ifade etti.

Konuşmanın ardından festival kapsamında 'Mersin Üç Güzellere Müzik Arıyor' sloganıyla düzenlenen beste yarışmasında birinci olan Melis Öztoprak'a plaketi verildi. Öztoprak, ödülünü Soma'da hayatını kaybedenlere adadığını söyledi. Törende ayrıca 'Prof. Nevit Kodallı Genç Yetenekler Özel Ödülü' keman sanatçısı Veriko Tchumbridze'ye, 'Festival Kent Ödülü' Tufan ailesi adına gazeteci Tankut Tufan'a, 'Festival Sanat Ödülü' ise Barış İçin Müzik Vakfı'na verildi.

Program, Çukurova Devlet Senfoni Orkestrası'nın şef İbrahim Yazıcı yönetimindeki konseriyle sürdü. Ardından orkestraya İngiliz keman virtüözü Charlie Siem de katıldı. Çukurova Devlet Senfoni Orkestrası'nın eşlik ettiği Charlie Siem, festivalin açılış konserinde dinleyenlere unutulmaz bir akşam yaşattı.


Kaynak IHA : Uluslararası festival başladı
Alıntı: Uluslararası festival başladı

Bursa Güvenlik Sistemleri
30 Mayıs 2014 Cuma
no image

Meteorolojiden şiddetli yağış uyarısı

Meteoroloji Genel Müdürlüğü, İstanbul ve çevresi için şiddetli yağış uyarısı yaptı.

Açıklamada su baskını, dolu, yıldırım ve kuvvetli rüzgarın beklendiği belirtilerek tedbirli olunması istendi.
Meteoroloji'den yapılan açıklamada, "İstanbul ve çevresinde bu gece saatlerinden başlayarak yarın (Cumartesi) öğle saatlerine kadar kuvvetli (21-50 mm) yağış beklendiğinden yaşanabilecek olumsuzluklara (su baskını, dolu, yıldırım, kuvvetli rüzgar vb) karşı dikkatli ve tedbirli olunması gerekmektedir." denildi.
Açıklamada ayrıca ulaşımda aksamaların olabileceğine dikkat çekildi.


Kaynak IHA : Meteorolojiden şiddetli yağış uyarısı
Alıntı: Meteorolojiden şiddetli yağış uyarısı

Bursa Güvenlik Sistemleri
no image

Şiddetli yağmur sonrası bazı evleri su bastı

İstanbul'da akşam saatlerinde etkisini arttıran sağanak yağış nedeniyle bazı evleri bu bastı.

Ev ve eşyaları sular altında kalan vatandaşlar, yetkililerin ilgisizliğinden yakındı.

Meteoroloji yetkililerinin yaptığı uyarıların ardından bugün gün içerisinde etkisini gösteren yağış, akşam saatlerinde de etkisini gösterdi. Akşam saatlerinde etkisini arttıran şiddetli yağmur sonrasında bazı cadde ve sokaklar göle dönerken, bazı evleri de su bastı. Evlerine yağmur suyu dolan vatandaşlar, yetkilileri duyarsızlıkla suçlarken, evlerinde oluşan maddi zarara dikkat çekerek mağdur olduklarını söylediler. Sultançiftliği Mahallesi Ordu Caddesi 198. Sokak'ta oturan Yılmaz ailesinin de evini su bastı. Yağmur sonrası tıkanan kanalizasyon suları banyo ve mutfaktan evin içine dolarken, su altında kalan eşyalar kullanılamaz hale geldi.

Evini su basan ve yetkililerin ilgisizliğinden yakınan Cemal Yılmaz, "Şu saate kadar hiç kimse gelmedi. Bizler mahalleliyle birlikte belediyeden vidanjörü buraya zorla getirdik ve tıkanan kanalizasyonları açtırmaya çalışıyoruz. Burada yaklaşık 30 tane ev sular altında. Ben yetkili yerlere defalarca telefon açmama rağmen ne mahalle muhtarımız ne de belediyeden yetkili birisi bu sokağa gelmedi" diyerek yaşadıkları mağduriyete dikkat çekti.

Aynı sokakta oturan ve evini su basan Selma Ceyhan ise, "Bizler bu hallere düştük. Burası yarı belimize kadar suydu. Belediyeye, muhtara gittik ancak bizimle ilgilenen kimse olmadı. Bir hasta bayan olarak muhtara da, belediyeye de ben gittim ama sonuç bu" dedi.

ORHAN METE


Kaynak IHA : Şiddetli yağmur sonrası bazı evleri su bastı
Alıntı: Şiddetli yağmur sonrası bazı evleri su bastı

Bursa Güvenlik Sistemleri
no image

Mülteciler vantilatörü klimaya çevirdi

Şanlıurfa'nın Akçakale ilçesindeki Süleyman Şah Konaklama Tesisleri'nde barınan Suriyeli mülteciler, vantilatörü klimaya çevirdiler.

Ülkelerinde çıkan iç karışıklıktan dolayı Türkiye'ye sığınan ve Akçakale Süleyman Şah Konaklama Tesisleri'nde barınan Suriyeli mülteciler, vantilatörleri klimaya çevirdiler. Sıcakların 40 dereceyi bulduğu Şanlıurfa'da çadır kentlerde yaşayan mülteciler, sıcaktan korunmak için kendilerine dağıtılan vantilatörleri klimaya dönüştürerek çadırlarını serin tutmaya çalışıyorlar. Mülteciler, öncelikle vantilatörün başlık kısmına dört köşeli bir sandık yapıyor, daha sonra üç tarafını pamuk hararıyla çeviriyor. Bu işlemden sonra klimayı oturtacak bir sehpa ve cihaza da bir damacana monte ediliyor. Damacananın ucuna bağlanan hortum iki santim aralıklarla delinerek çepeçevre cihaza sarılıyor. Damacananın suyunu açınca eşit aralıklarla sular pamuk çuvalına damlamaya başlıyor. Vantilatör çalışmaya başlayınca ıslanan pamuk çuvalının ıslaklığı içeriye serin bir hava gelmesini sağlıyor. Çadır kentin nerdeyse tamamında yapılan bu icat ile Suriyeli mülteciler serinlemeye çalışıyor.

Çadır kentteki 9 nolu mahalle sakinlerinden 5 çocuk babası İsmail el İbrahim, aşırı sıcaklardan bu şekilde korunduklarını dile getirerek, "Gördüğünüz gibi vantilatöre önce bir sandık yaparak yerleştirdik. Daha sonra üzerine bir damacana yerleştirdik. Damacana ucuna bir hortum yerleştirerek, üsten aşağıya doğru suyun süzülmesini sağladık. Bu şekilde aşağıya sızan su vantilatörün havayı içeriye çekmesiyle içeriye serin havanın gelmesini sağladık. 40 derecelik sıcaklığı 15-20 dereceye kadar düşürdük. Ne yapalım hava sıcak ve çocuklar dayanmıyor. Bu şekille çocuklarımızı serinleterek rahatlattık" dedi.


Kaynak IHA : Mülteciler vantilatörü klimaya çevirdi
Alıntı: Mülteciler vantilatörü klimaya çevirdi

Bursa Güvenlik Sistemleri
no image

Kırkağaç'ta fırtına ağaçları devirdi

Manisa'nın Kırkağaç ilçesinde fırtına ağaçları devirirken, bazı iş yerleri de hasar gördü.

Kırkağaç'ın küçük çamlık piknik alanındaki ağaçlar fırtına nedeniyle devrildi. İş yerlerinin reklam panoları ve levhaları da zarar görürken, birçok ağaç piknik alanında bulunan demir masaların üzerine düştü. Kırkağaçlılar fırtına nedeniyle büyük korku yaşadılar. Vatandaşlar, fırtınanın gece olmasının olası bir tehlikeyi engellediğini söylediler.

HAKAN DEMİR


Kaynak IHA : Kırkağaç'ta fırtına ağaçları devirdi
Alıntı: Kırkağaç'ta fırtına ağaçları devirdi

Bursa Güvenlik Sistemleri
no image

'Benim' dediği yolu hafriyat dökerek kapattı

Samsun'un Havza ilçesinde kendisine ait arsa üzerine kamulaştırmasız yol yapıldığını iddia eden bir aile, yolu hafriyat dökerek kapattı.

Samsun'un Havza ilçesinde kendisine ait arsa üzerine kamulaştırmasız yol yapıldığını iddia eden bir aile, karayolu üzerindeki arsasını dün dikenli teller ile kapatırken, bugün ise hafriyat dökerek yolu ulaşıma kapattı.

Aile bireylerinden Aydın Köseoğlu konuyla ilgili yaptığı açıklamada, "Köseoğlu ailesi olarak Karayolları tarafından usulsüz bir şekilde daha önceki mevcut projenin 200 metre Samsun tarafına kaydırılarak, 15 ailenin arazisi kullanılamaz hale gelmiştir. Bizim bu eylemi yaparkenki amacımız kamuyu veya vatandaşları sıkıntıya sokmak değil, buradaki yapılan usulsüzlüğü ön plana çıkartmaktadır. Yaklaşık üç yıldır arazimiz üzerinden yol geçirilmiş olup, herhangi bir kamulaştırma yapılmamıştır. Arazi bizim ailemiz üzerindedir. Mevcutta hazır menfez var iken yeni bir menfez açılarak hem insanlar topraklarından olmuş hem de devletimiz ve milletimiz zarara uğratılmıştır. Projenin 200 metre kaymasından herhangi bir kamu yararının olup olmadığının tarafımıza bildirilmesini istiyoruz" diye konuştu.

AZİZ SÜRMELİ


Kaynak IHA : 'Benim' dediği yolu hafriyat dökerek kapattı
Alıntı: 'Benim' dediği yolu hafriyat dökerek kapattı

Bursa Güvenlik Sistemleri
no image

Başkent’te sağanak yağmur ve dolu trafiği felç etti

Başkent'te sağanak yağmur ve dolu yağışı trafiğin aksamasına neden oldu.

Aniden bastıran yağış nedeniyle yollarda su birikintileri oluştu. Çankaya Libya Caddesi üzerinde su birikintileri oluştu. Bazı araçlar yolda mahsur kalırken, yükselen su nedeniyle araçların güçlükle ilerlediği görüldü. Ankara'daki yağış nedeniyle birçok yerde trafikte sıkıntılar yaşandı.

ÖMER ÇETİN


Kaynak IHA : Başkent'te sağanak yağmur ve dolu trafiği felç etti
Alıntı: Başkent'te sağanak yağmur ve dolu trafiği felç etti

Bursa Güvenlik Sistemleri
no image

Türkiye’yi ağlatan maden işçisi Şanlıurfa’ya geliyor

"Çizmelerimi çıkarayım mı?" sözleriyle tüm ülkeyi ağlatan maden işçisi Murat Yalçın, umreye gitmek üzere Şanlıurfa'ya geliyor.

Manisa'nın Soma ilçesinde meydana gelen maden faciasından sağ kurtulan ve ambulansa bindirilirken "Çizmelerimi çıkarayım mı?" sözleriyle tüm ülkeyi ağlatan maden işçisi Murat Yalçın, umreye gitmek üzere Şanlıurfa'ya geliyor.

Soma'da meydana gelen maden faciasında kurtarıldıktan sonra ambulansa bindirilirken "Çizmelerimi çıkarayım mı?" sözleriyle gündeme oturan maden işçisi Murat Yalçın, umreye gönderilmek üzere ailesiyle birlikte Şanlıurfa'ya geliyor. Yalçın ve ailesinin Şanlıurfa'da 2 gün misafir edileceğini belirten Şanlıurfa Müftüsü İhsan Açık, Yalçın'ı Kutlu Doğum Haftası etkinlikleri kapsamında çekilen kura ile umreye gitme hakkı kazanan 10 kişi ile birlikte yolcu edeceklerini ifade etti. Müftü Açık, "Türkiye'yi ağlatan maden işçisi Murat Yalçın ile telefonda görüşmüştük ve kendisini umreye göndereceğimizi söylemiştik. Kutlu Doğum Haftası etkinlikleri kapsamında çekilen kura sonucunda 10 kişi umreye gitme hakkı kazandı. Bu işçi kardeşimizi de göndermek istedik. Kendisiyle telefonla görüştükten sonra bu teklifimizi kabul etti. Perşembe günü Şanlıurfa'ya geliyor. 2 gün misafir ettikten sonra Allah'ın izniyle umreye göndereceğiz" dedi.

SERHAT DEMİR


Kaynak IHA : Türkiye'yi ağlatan maden işçisi Şanlıurfa'ya geliyor
Alıntı: Türkiye'yi ağlatan maden işçisi Şanlıurfa'ya geliyor

Bursa Güvenlik Sistemleri
no image

Gezi karikatüristine 6 bin TL para cezası

Didim ilçesinde, Gezi Parkı olaylarını konu alan karikatüründe Başbakan Erdoğan'a hakaret ettiği iddiasıyla yargılanan avukat Mehmet Gölebatmaz, 6 bin 80 TL adli para cezasına çarptırıldı.

Didim'de 1 Eylül Dünya Barış Günü etkinlikleri sürerken; reklam panolarına asılan Gezi Parkı Direnişi konulu karikatürlerde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a hakaret ettiği ileri sürülen Avukat Karikatürist Mehmet Gölebatmaz hakkındaki dava karara bağlandı.
Didim Sulh Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın beşinci duruşmasına, davayı protesto eden Mehmet Gölebatmaz katılmadı. Duruşmada Gölebatmaz'ın avukatları Havva Beyhan Gölebatmaz, Nurten Kozan, Çiğdem Demir, Benson Dündar ve Ali İhsan Aktimur hazır bulundu.
Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 125/1'nci maddesi gereğince "Kamu görevlisine hakaret" suçlamasıyla hakkında 1 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açılan Gölebatmaz'ın avukatları, davada bilirkişi incelemesi talebinde bulundu.
Bilirkişi talebini ret eden mahkeme heyeti, davayı karara bağladı. Mahkeme heyeti, avukat Mehmet Gölebatmaz'ı suçlu bularak 365 birim gün karşılığında 6 bin 80 TL adli para cezası ile cezalandırılması ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verdi. Didim Asliye Ceza Mahkemesi nezdinde karara itiraz yolunun açık olduğu belirtildi.

OLAYIN GEÇMİŞİ
AK Parti Didim İlçe Teşkilatı, Didim Yalı Caddesi'ndeki reklam panolarına 1 Eylül Dünya Barış Günü nedeniyle asılan Gezi Parkı direnişini konu alan karikatürlerin 'Başbakan'a hakaret' içerdiği gerekçesiyle suç duyurusunda bulundu. Polis, savcılığın talimatı üzerine 31 Ağustos gecesi, karikatürleri toplatıp Mehmet Gölebatmaz hakkında soruşturma başlattı.

HÜSEYİN ÇALIŞKAN


Kaynak IHA : Gezi karikatüristine 6 bin TL para cezası
Alıntı: Gezi karikatüristine 6 bin TL para cezası

Bursa Güvenlik Sistemleri
no image

Mavi Marmara Yürüyüşü’ne Aksaray’dan destek

İnsan Hak ve Hürriyetleri İnsani Yardım Vakfı Aksaray Şubesi, İstanbul'da yapılacak olan 'Mavi Marmara Yürüyüşü'ne katılmak için 200 kişiyle İstanbul'a hareket etti.

Dört otobüsle yola çıkan gönüllü üyeler, yarın İstanbul'da yapılacak olan yürüyüşe destek verecek. İstanbul'a hareket öncesi Hükümet Meydanı'nda bir açıklama yapan İHH Aksaray Şube Başkanı Önder Özkan, amaçlarının İstanbul'daki yürüyüşe destek olmak olduğunu belirterek, "İstanbul'da gerçekleştirilecek olan 'Mavi Marmara Özgürlüğe Yürüyoruz' etkinliğine Aksaray'dan 200 kişilik bir ekiple destek vermek için buradayız. 2 gün önce resim sergisi yaptık. Bu hususta kamuoyu oluşturduk. Arkasından 200 kişilik bir gönüllü listesi ile İstanbul'a destek programı düzenledik. Şimdi arkadaşlarımızı İstanbul'a uğurlayacağız" dedi.

YASİN CAN


Kaynak IHA : Mavi Marmara Yürüyüşü'ne Aksaray'dan destek
Alıntı: Mavi Marmara Yürüyüşü'ne Aksaray'dan destek

Bursa Güvenlik Sistemleri
no image

Neslişah Abdülkadir Osmanoğlu Sultan vefat etti

Sultan İkinci Abdülhamid Han'ın torunu Neslişah Abdülkadir Osmanoğlu, vefat etti.

Merhume Sultan, hayattaki 13 şehzade kızından en yaşlısı ve tek ikinci kuşak padişah torunu idi.
Dolaşım bozukluğu ve damar tıkanıklığı şikayetleriyle bir müddet önce Marmara Üniversitesi Pendik Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne yatırılan 89 yaşındaki Neslişah Sultan, bugün öğleden sonra saat 16.00'da vefat etti. İki sene önce vefat eden Fatma Neslişah Sultan'dan ayırdetmek için "Küçük" Neslişah Sultan olarak anılan Neslişah Abdülkadir Osmanoğlu, Osmanlı hanedan üyelerinin yurt dışına gönderilmesinden 10 ay kadar sonra 25 Aralık 1925 tarihinde Budapeşte'de doğdu. Babası, Sultan İkinci Abdülhamid Han'ın oğullarından Şehzade Mehmed Abdülkadir Efendi idi. Salih ve Ömer adında iki oğlu ile Meziyet Dilara ve Neslişah adında iki torunu bulunan Osmanoğlu, 1 Haziran 2014 Pazar günü Fatih Camii'nde öğle namazını müteakiben kılınacak cenaze namazından sonra Karacaahmet Kabristanı'nda annesi Fatma Meziyet Hanımefendi'nin yanına defnedilecek.


Kaynak IHA : Neslişah Abdülkadir Osmanoğlu Sultan vefat etti
Alıntı: Neslişah Abdülkadir Osmanoğlu Sultan vefat etti

Bursa Güvenlik Sistemleri
no image

Tıkanan rögarı açmak için suya daldı

İstanbul'da etkili olan şiddetli yağışla birlikte Basın Ekspres yan yol göle döndü. Dizlerine kadar suya dalan bir vatandaş, tıkanan rögar kapaklarını açmaya çalıştı.

İstanbul'da etkili olan şiddetli yağış ve fırtına yolları göle çevirdi. Basın Ekspres yan yol suyla dolarken, ayakkabılarını çıkartıp suya giren bir vatandaş tıkanan rögar kapağını eliyle açmaya çalıştı. Yolun karşısına geçmeye çalışan bazı vatandaşlar da biriken su nedeniyle zor anlar yaşadı.


Kaynak IHA : Tıkanan rögarı açmak için suya daldı
Alıntı: Tıkanan rögarı açmak için suya daldı

Bursa Güvenlik Sistemleri
no image

Dünyaca ünlü kriminal uzmanı Türkiye’de

Amerikan Adli Bilimler Akademisi Üyesi Prof. Dr. Reena Roy, Türkiye'de katıldığı 'Katil Kim?' başlıklı konferansta olay yeri inceleme tekniklerini ve cinayetlerin perde arkası konusunda bilgi verdi.

Amerikan Adli Bilimler Akademisi Üyesi Prof. Dr. Reena Roy, Türkiye'de katıldığı 'Katil Kim?" başlıklı konferansta olay yeri inceleme tekniklerini ve cinayetlerin perde arkası konusunda bilgi verdi. Prof. Dr. Reena Roy suç profillerinde cinsiyet değerlendirmesi yaparak, "Erkekler vahşi cinayetlerde daha çok görüldü" dedi.

Üsküdar Üniversitesi Şiddet Mücadele Araştırma Uygulama Merkezi (ŞİDAM) şiddet ve suçla mücadeleyi önleme faaliyetleri kapsamında ünlü Amerikan Adli Bilimler Akademisi Üyesi Prof. Dr. Reena Roy'u konuk etti. 1983 yılından bu yana biyolojik delil içeren sayısız adli vakada görev almış, 150'den fazla davada tanıklık eden Prof. Dr. Reena Roy adli bilimler alanında çalışan uzman katılımcılarla ve öğrencilerle deneyimlerini paylaştı. Olay yeri incelemesi sırasında kullanılabilecek teknikler hakkında konuşan Prof. Roy, " Cinayet çözerken biz de 'katil kim?' diye sorarak yola çıkıyoruz. Üniversitede olay yeri canlandırma çalışmalarımızı hem teorik hem de uygulamalı olarak yapıyoruz. Özellikle birçok öğrenci dizilerden ve filmlerden etkilenerek bu alana ilgi duyuyorlar. Hedefimiz profesyonel adli bilimciler yetiştirmek" diye konuştu.

Amerikan Adli Bilimler Akademisi Üyesi Prof. Dr. Reena Roy konferans öncesi yaptığı açıklamada özellikle suç profillerinde cinsiyet dağılımında erkeklerin ön plana çıktığını belirtti. Prof. Roy, "Kadın mı? erkek mi?Benim incelediğim vakalarda genelde suçlular erkeklerdi. Çünkü ben daha çok vahşi cinayetler üzerinde çalışmalarımı sürdürdüm ender olarak şüpheli kadınların olduğu vakalarda vardı. Aslında erkekler vahşi cinayetlerde daha çok görüldü" dedi. Prof. Roy DNA bankalarının suç tespiti sırasında önemine dikkat çekerek şunları söyledi: " DNA Bankaları özellikle seri cinayetlerin, seri suçların seri tecavüz hatta seri hırsızlık gibi seri işlenen suçların teşhisinde çok önemli rol oynar. Çünkü siz olay mahallinden aldığınız örneklerle şüpheliyi teşhis edebilirsiniz. Bunları aynı kişinin bu suçu işlediğini tespit edebilirsiniz. Bu nedenle çok önemlidir. Örneğin seri tecavüz vakasında aldığınız sperm örneğinden DNA'dan bunu tespit ettiğinizde eşleştirmeyle aynı suçun aynı kişi tarafından işlendiğini ispatlamış olursunuz. Bu nedenle çok güçlü bir araçtır DNA Bankları. Olay yerindeki en önemli konu kanıtın düzgün toplanmasıdır. Bu nedenle kanıt toplama delil toplamak çok önemlidir."

OLAY YERİNDE NASIL DELİL TOPLANIR?
Bir vakaya ilişkin olay yeri konusunda izlenebilecek yöntemler hakkında konuşan Roy, " İki kişi biraraya geliyorsa mutlaka temas ve kanıt olur. Olay yerinde konu eğer silahlı yaralama ise merminin geldiği nokta, kanın sıçrama şekli, birden fazla mermi izi var ise önce hangisinin ateş edildiği gibi konular bizi çözüme götürebiliyor" dedi.
Konferansa gelen öğrencilerden bazıları Türkiye'nin suç profiline ilişkin, "Özellikle cinayet nasıl çözülür? Diye merak ettiğim için geldim. Bence bugün Türkiye'de en çok boşanma davaları ön planda" sözleri ile görüşlerini aktardılar.

"AKAN KAN YERDE KALMAZ"
Rektör Danışmanı Prof.Dr. Sevil Atasay da özellikle Türkiye'de DNA bankasının kurulma çalışmalarına ilişkin şunları söyledi:"Bizim güzel bir deyimimizle akan kanın yerden kalmaması için adalete hizmet etmeke için bir kişiden bahsediyoruz. Bu arada DNA bankalarının Türkiye'de olmayışı bizi geriye düşürmüştür diye düşünüyorum. Dünyanın herhangi bir yerinde nasıl bir suç tipi işleniyorsa Türkiye'de de onu görmek doğaldır. Bazı suç tipleri öne çıkabilir. Şimdilerde çocuklara yönelik olan sorunların öne çıkıyor. Aslında bu duyarlılığın arttığını gösteren bir şeydir. Yoksa sayıca arttığından ziyade çünkü istatistiksel olarak güvenilir veriler yok.Bu da sadece çocuklarla ilgili kaçma,kaçırılma, tecavüz,taciz çok can yakan istemediğimiz olayların engellenmesinde sadece polis sorumlu değildir toplumun tüm öğeleri sorumludur."

KATİL NE DEMEK?
Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü Prof.Dr. Nevzat Tarhan da 'katil' kelimesinin anlamına dikkat çekerek, " Ben katil kelimesinin iki anlamının olduğunu biliyorum. Bir tanesi öldüren ikinci anlamı ise çekici kadın anlamına geliyor. Bakalım hangi katili bulacağız?" diye konuştu.


PROF. DR. REENA ROY KİMDİR?
Amerikan Adli Bilimler Akademisi Üyesi Prof. Dr. Reena Roy, 30 yıldır adli bilimler uzmanı olarak çalışmaktadır. 1983'den beri biyolojik delil içeren sayısız adli vakada görev almış Prof. Dr. Reena Roy, 150'den fazla davada tanıklık etmiştir. "Erkekler Ağlamaz" adlı filme de konu olan 3'lü cinayet vakasındaki gibi birçok vakada analizleri ve tanıklığı kritik rol oynamış olan Roy, Amerika Birleşik Devletleri polis kriminal laboratuvarlarında DNA delillerinin kullanılmasını sağlayan önderlerdendir. Karmaşık bilimsel konuları jüriye kolaylıkla açıklaması da "All She Wanted" adlı bir kitaba konu olmuştur. Amerikan Adli Bilimler Akademisi Üyesi'dir. Aynı zamanda Amerikan Kriminal Labaratuvar Direktörleri Derneği üyeliğini sürdürmektedir. Ek olarak Ulusal Adalet Enstitüsü'nün sponsorluğunda kurulan DNA Adli Teknik Çalışma Grubu'na da aktif olarak katılmıştır.

ALEV HAMİTOĞULLARI
İSTANBUL


Kaynak IHA : Dünyaca ünlü kriminal uzmanı Türkiye'de
Alıntı: Dünyaca ünlü kriminal uzmanı Türkiye'de

Bursa Güvenlik Sistemleri
no image

Uyanık öğrenci yağmuru fırsat bildi

Nazilli'de öğle saatlerinde etkili olan dolu ve sağanak yağış sonrası derelere dönen sokaklardan geçmek zorlaşınca girişimciliğini kullanan üniversiteli genç sokaktan sokağa geçişi fırsata çevirdi.

İstanbul Boğaziçi ve Fatih Sultan Mehmet Köprüsünden geçiş ücreti 4,25 TL iken, Nazilli'de iki sokak arasından kucakta geçiş 5 TL'ye yapıldı.Yaklaşık 15 dakika aralıksız devam eden sağanak yağış sonrası cadde ve sokakların dereye döndüğü Nazilli'de yağmuru fırsat bilen ADÜ Uluslararası İlişkiler Bölümü 2. Sınıf öğrencisi Mehmet Yetişir, karşıdan karşıya geçmek isteyenleri kucağına alarak suyla temas etmemesini sağladı. Sokağın yağmur nedeniyle kapandığını ve karşıdan karşıya geçmek isteyenlere yardımcı olduğunu söyleyen Mehmet Yetişir, işlerin iyi gittiğini belirterek; "Amcalarımızın duasını alıp hem sevap işledik hem de maddi gelir sağladık" dedi.

ÜMİT ÖZMEN


Kaynak IHA : Uyanık öğrenci yağmuru fırsat bildi
Alıntı: Uyanık öğrenci yağmuru fırsat bildi

Bursa Güvenlik Sistemleri
no image

'Barışı getirenlerin ayakkabılarından...'

Aileler adına açıklama yapan Fırat Aydın Eren'in babası Selami Eren, 'Biz barışı getirenlerin ayakkabılarından su içmeye hazırız' dedi.

Diyarbakır'da PKK'nın dağa götürdüğü çocuklarının bırakılması için 19 Mayıs gününden itibaren oturma eylemi yapan ailelerden bazıları eylemlerine ara verdiklerini açıkladı. Aileler adına açıklama yapan Fırat Aydın Eren'in babası Selami Eren, "Biz barışı getirenlerin ayakkabılarından su içmeye hazırız" dedi.

Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanlığı önünde oturma eylemini yapan ve son katılımlarla birlikte 72'ye ulaşan ailelerden bazıları bugün eylemlerine ara verdiklerini açıkladı. Aralarında toplantı yapan bazı aileler yaşanabilecek bazı gelişmelere fırsat vermek adına eylemlerine ara verme kararı aldıklarını dile getirdi. Aileler adına açıklama yapan PKK tarafından kaçırılan Fırat Aydın Eren'in babası Selami Eren, "19 Mayıs tarihinde 2 aile ile başlattığımız eylem 72 aileye ulaşmış durumda. Eylemimizi 1 Haziran Dünya Çocuk Günü'nde bitireceğimizi söylemiştik. Bugün Selahattin Demirtaş ve Pervin Buldan'ın açıklaması bize olumlu gelişmeler olduğunu gösterdi. Çünkü bu barış sürecinde çocukların dağdan indirme talimatı verecek kişilerden birinin Abdullah Öcalan olduğunu biliyoruz. Onun bu şekilde bir açıklama yapmasını bekliyoruz. Barış sürecinin hızlanması için bu eyleme ara veriyoruz" dedi.

"BİZLER BALDIRAN ŞERBETİNİ SİZİN ADINIZA İÇMEYE HAZIRIZ"

Açıklamasında zaman zaman duygulu anlar yaşayan Selami Eren, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a seslenerek, barış için kendilerinin baldıran şerbeti içmeye hazır olduklarını söyledi. Eren, "Sayın Başbakanım barış için baldıran şerbeti içmeye hazır olduğunuzu söylemiştiniz. Bizler baldıran şerbetini sizin adınıza içmeye hazırız, yeter ki ülkemize barış gelsin. Bunun için ne yapılması gerekiyorsa biz hazırız. Demirtaş'tan da beklentimiz daha fazla bu işe katkı sağlamasıdır. Tüm toplumsal kesimlerin harekete geçirilmesini istiyoruz. Kamuoyunda barış tartışılıyorsa 2 ailenin başlattığı eylemden dolayıdır. Eylemimize şuan ara veriyoruz, oluşacak gelişmelere göre belki tekrar eylem yapma kararı alabiliriz. Kan akmasını istemiyoruz. Çocuğumun sağ salim dağdan inip aramıza gelmesini istiyoruz. Amacımız barışın gelmesi için tarafların daha rahat rol oynamasına fırsat vermekti. Biz aileler canımızı taşın altına koymaya hazırız. Biz barışı getirenlerin ayakkabılarından su içmeye hazırız" ifadelerini kullandı.


Kaynak IHA : 'Barışı getirenlerin ayakkabılarından...'
Alıntı: 'Barışı getirenlerin ayakkabılarından...'

Bursa Güvenlik Sistemleri
no image

İstanbul'da yağış hayatı felç etti

İstanbul'da şiddetli yağışla birlikte dolu etkili oldu.

Yağmura hazırlıksız yakalanan vatandaşlar ve sürücüler zor anlar yaşadı.İstanbul'da gece başlayan sağanak yağış gün boyu etkisini sürdürdü. Anadolu Yakası'nda misket büyüklüğünde dolu yağarken, şiddetli yağış etkili oldu. Zaman zaman şiddetini artıran yağışlar araç sürücülerinin görüş mesafesini azalttı. Yağmur nedeniyle sürücüler D-100 karayolunda güçlükle ilerlerken, bazı vatandaşlar da ellerindeki poşetlerle yağmurdan korunmaya çalıştı. Bazı vatandaşlarda çareyi koşmakta buldu.


Kaynak IHA : İstanbul'da yağış hayatı felç etti
Alıntı: İstanbul'da yağış hayatı felç etti

Bursa Güvenlik Sistemleri
no image

İstanbul'da yağış hayatı felç etti

İstanbul'da şiddetli yağışla birlikte dolu etkili oldu.

Yağmura hazırlıksız yakalanan vatandaşlar ve sürücüler zor anlar yaşadı.İstanbul'da gece başlayan sağanak yağış gün boyu etkisini sürdürdü. Anadolu Yakası'nda misket büyüklüğünde dolu yağarken, şiddetli yağış etkili oldu. Zaman zaman şiddetini artıran yağışlar araç sürücülerinin görüş mesafesini azalttı. Yağmur nedeniyle sürücüler D-100 karayolunda güçlükle ilerlerken, bazı vatandaşlar da ellerindeki poşetlerle yağmurdan korunmaya çalıştı. Bazı vatandaşlarda çareyi koşmakta buldu.


Kaynak IHA : İstanbul'da yağış hayatı felç etti
Alıntı: İstanbul'da yağış hayatı felç etti

Bursa Güvenlik Sistemleri
no image

‘Aileler, sadece kendi çocukları için değil...’

İdris Baluken, 'Aileler, kendi çocukları için değil, bütün dağdaki gençler için barış istiyorlar, bölgede görev yapan askerler için barış istediklerini haykırıyorlar' dedi.

Baluken, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında, "Ortadoğu'nun her tarafı yangın yerine dönerken Rojava'da tüm Ortadoğu barışı ve demokrasisine kaynaklık edecek demokratik sistemin inşa süreci yaşanmaktadır. Kürtlerin, Arapların, Ermenilerin, Süryanilerin, Türkmenlerin bütün halkların demokratik özgür geleceğini güvence altına alan özerk yönetim süreci Rojava'daki halklar açısından büyük bir umut yarattığı gibi aynı zamanda Ortadoğu'nun demokratik dönüşümüne de temel teşkil etmektedir" ifadelerini kullandı.

PKK tarafından kaçırılan çocukların ailelerinin Kandil'e götürüleceği iddialarıyla ilgili soru üzerine Baluken, "Bu konuda herhangi bir bilgim yok. Ailelerin Kandil'e gitme yönünde bir talebi olursa, bu konuda bir engelin çıkacağını tahmin etmiyorum. Oradaki alilerin haykırışlarını doğru değerlendirmek gerekiyor. Aileler, sadece kendi çocukları için değil, bütün dağdaki gençler için barış istiyorlar. Yine bölgede görev yapan askerler için barış istediklerini haykırıyorlar. Türkiye'de yeniden savaşın olmaması, anaların gözyaşı dökmemesi için o eylemi yaptıklarını ifade ediyorlar. Bu mesajları doğru şekilde anlamak ve yansıtmak önemlidir. Biz ailelerimizin göstermiş oldukları duyarlılıkla, kamuoyuna aktarmış oldukları taleplerin siyaset kurumu tarafından farklı şekilde ele alındığını, hiç bu meselede çözüm kaygısı taşımayan çevreler tarafından istismar edildiğini düşünüyoruz. Ailelerin oturma eylemine ara verme kararının doğru olduğunu düşünüyoruz. Süreçte aileler kendi duygularını istismar eden partilerden çözüm ve barış konusunda talep edecek pozisyonda olmalıdırlar" cevabını verdi.


Kaynak IHA : 'Aileler, sadece kendi çocukları için değil...'
Alıntı: 'Aileler, sadece kendi çocukları için değil...'

Bursa Güvenlik Sistemleri
no image

Erzurum’da AK Parti’den 6 ilçe yönetimi istifa etti

AK Parti Tekman, Karayazı, Karaçoban, Hınıs, Aziziye ve Olur ilçe yönetimleri istifa etti.

İstifalarla ilgili açıklama yapılmazken AK Parti Genel Merkezi talebi doğrultusunda istifaların gerçekleştiği öğrenildi.Karayazı, Karaçoban, Tekman ve Hınıs belediyeleri 30 Mart Mahalli İdareler seçiminde AK Parti'den BDP'ye geçmişti. İstifaların bu ilçelerde başarısızlık yaşanması nedeniyle AK Parti Genel Merkezi tarafından istendiği öne sürüldü.


Kaynak IHA : Erzurum'da AK Parti'den 6 ilçe yönetimi istifa etti
Alıntı: Erzurum'da AK Parti'den 6 ilçe yönetimi istifa etti

Bursa Güvenlik Sistemleri
no image

Mavi Marmara'ya şehitlerinin fotoğrafları asıldı

Filistin'e yardım malzemesi götürürken, İsrail ordusunun saldırısına maruz kalarak, Mavi Marmara Gemisi'nde şehit olanların fotoğrafları, geminin üzerine asıldı.

İHH İnsani Yardım Vakfı, yarın saat 17.00'de Mavi Marmara olayının 4'üncü yılında Sultanahmet'ten Sarayburnu'na "Kudüs ve Mescid-i Aksa Yürüyüşü" gerçekleştirecek. Sarayburnu'nda bekletilen Mavi Marmara gemisinin üzerine de 31 Mayıs 2010 tarihinde gerçekleşen saldırıda hayatını kaybeden 10 insani yardım gönüllüsünün fotoğrafları asıldı.

İSMAİL COŞKUN


Kaynak IHA : Mavi Marmara'ya şehitlerinin fotoğrafları asıldı
Alıntı: Mavi Marmara'ya şehitlerinin fotoğrafları asıldı

Bursa Güvenlik Sistemleri
no image

Mehmet Özcan:'Saygısızlık aklımın ucundan geçmedi'

Vali yardımcısı Mehmet Özcan, bu mekanlara saygısızlık etmeyi asla aklının ucundan dahi geçirmediğini belirtti.

Bursa'da 6 yaşındaki oğlu Mehmet Özcan'a Sultan 1. Murat Külliyesi'nde şehzade gibi sünnet cemiyeti tertipleyen Vali yardımcısı Mehmet Özcan (65) bu mekanlara saygısızlık etmeyi asla aklının ucundan dahi geçirmediğini belirterek, "Bu organizasyon için gerekli izin alınmıştır. Camiler ve külliyeler halkın ve sosyal hayatın hizmetindedir. Gönül ister ki bu tür mekanlarda bu tür organizasyonların sayısı artsın" dedi. 2 Haziran tarihiyle yaş haddinden emekli olacağını anlatan Mehmet Özcan, eşinin kanser hastalığı kendisinin de yaşı sebebiyle başka mürüvet görme şansı olmadığını da ifade etti.

"SAYGISIZLIK AKLIMIZIN UCUNDAN GEÇMEDİ"
Hilton Oteli'nde oğlunun bugün yapılacak ikinci sünnet merasimi öncesi basın mensuplarının karşısına çıkan Mehmet Özcan, yaş haddinden emekli olacağını açıkladı.Dün sünnet cemiyeti yaptığı yerin bir külliye olduğunu kaydeden Özcan, "Öne çıkarılmak istenen saygısız tutum, davranış ve sözlerin hiç birisi tarafımızdan gerçekleştirilmemiştir. Biz caminin de namazın da sünnetin de oradaki abdest alınan mekanların da ne demek olduğunu çok iyi biliriz. Böyle bir etkinliği yaparken bunlara saygısızlık etmeyi aklımızın ucundan dahi geçirmeyiz. Bu manada hiç bir engel, durum, davranış ve söz asla olmamıştır.

Kim bunları hangi amaçla öne çıkarmaya çalışıyor, bunu bilmiyorum. Ama orada yapılan işlerin tamamı CD'lere kaydedilmiştir. İzinleri alınmıştır. Burası bir kısmı vakıflara, bir kısmı belediyeye ait yol olarak kullanılar, bir miktar da hazineye ait parça olan mekandır. Tarihi mekanlara, dini duygulara saygısızlık etmeyi aklımızın ucundan dahi geçirmeyiz. Hangi davranışımız saygısızlığın ifadesidir. Mehter çaldı, kılıç kalkan oynadı. Sonra da yemek ikram edilmiştir. Huzurevinden yaşlılar davet edilmiş, çocuk esirgeme kurumundan çocuklar getirilmiş. Onlara yemek ikram edilmiştir. Mahallenin sakinleri gelip orada yemek yemiştir. Biz 600 kişiye yemek ikramında bulunduk. Bu arada mevlüt okundu, ilahiler söylendi. Tasavvuf müziği icra edildi" diye konuştu.

"YAŞ HADDİNDEN EMEKLİ OLUYORUM"
Yapılan organizasyonun, "çalgı çengi" diye nitelendirilmesinin üzücü olduğunu savunan Özcan, "Biz mağdur olduk. Bu söylediklerimin hangisi ne zamandan beri çalgı, çengi olarak nitelendiriliyor. Bu gece Hilton Oteli'nde kendi aramızda düzenlediğimiz aile efradımız ve yakın arkadaşlarımızın iştirak edeceği özel eğlence vardır, o mekanda asla böyle bir şey yapılmamıştır. Orada hayır yapılmış ikramlarda bulunmuştur.
Ben yaş haddinden emekli oluyorum. 40 yıldır şerefle haysiyetle sürdürdüğüm mesleğimin sonunda arkadaşlarıma bir veda yemeği vermiş olayım. Saygı duyduğumuz mekanda, oranın sakinleriyle birlikte veda yemeği vermek istedim. Eşimin kanser hastalığı ve benim yaşım sebebiyle başka mürüvet görme şansımız varmıdır. Biz şahsi durumları saklarken, birilerinin bunları hiç görmeyip sadece oğlumun şehzade olduğu yaftaları yapıştırması yakışıksız şeylerdir. Ben inanıyorum ki, bütün ailelerin çocukları onların şehzadeleridir. Zaman zaman burada yaşayanlar bilirler, 1. Murat Türbesi'ne gelerek sünnet olacak çocuklarını şehzade gibi giydirip dua ederler" şeklinde konuştu.

"İZİN ALINACAK MERCİ BELLİDİR"
7 sene önce ilk eşinden ayrıldığının hatırlatılması üzerine Mehmet Özcan, "Benim için 7 sene önce biten hikayeyi tazelemenin anlamı yok. Birileri çıksın desin ki, burada ilahi okuyamaz, tasavvuf müziği yapamaz, mevlüt okuyamazsınız. Dini hayatın içinde, sosyal hayatın içinde neden olmasın. Herhangi bir aile müracat edebilir, bu tür mekanlarda bu tür organizasyonlar yapılabilir. Biz bunları niye kapatalım. Bütün resmi organizasyonların tabi olduğu husus bellidir. Normalde merci, valilik, kaymakamlıklar, belediyeler, ilgili kurumlardır. Valiliğe yapılacak herhangi bir kurumla ilgili kurum tespit edilir, oraya yönlendirilir. Oradan izinler alınabilir. Camiler müftülüklerin tasarruflarında olduğu için bu tür mekanları kullanmak için müftülüğün ve onla ilgili valiliğin görevli, yetkili olduğunu söyleyebilirim. Camilerimiz sosyal hayatın halkımızın hizmetindedir. İnsan ve Güzel bir etkinlik yapıldı. Hakkını yemeyin, oradaki insanların gözlerine bakın. Orada kötü bir şey mi yapılmış, yoksa gerçekten herkesin övünüp sevineceği mutluluk duyacağı bir şeyler mi yapılmış" şeklinde konuştu.
Özcan, basın mensuplarının ısrarlı sorusu üzerine bu etkinlik için nereden izin aldığını ise açıklamadı.

BURAK TÜRKER


Kaynak IHA : Mehmet Özcan:'Saygısızlık aklımın ucundan geçmedi'
Alıntı: Mehmet Özcan:'Saygısızlık aklımın ucundan geçmedi'

Bursa Güvenlik Sistemleri
Quick Message
Press Esc to close
Copyright © 2013 Bursa Güncel Haber Merkezi All Right Reserved