Bursa Güncel Haber Merkezi

Ordu'nun Ünye ilçesinde sahur vakti meydana gelen fırtınada çatılar uçtu, ağaçlar yıkıldı. Fırtına tarım arazilerinde de zarara yol açarken, daldaki fındıkları döktü.

Bölgenin geçim kaynağı olan fındık, sahur vakti çıkan fırtınanın azizliğine uğradı. Tarım arazilerinin zarar görmesinin yanı sıra bazı bölgelerde ağaçlar ve elektrik direkleri devrildi. Tarım arazilerin zarar görmesi ve fındığın dökülmesine ilişkin açıklamalarda bulunan Ünye Ziraat Odası Başkanı Osman Sarıkahraman, dökülen fındığın hiçbir şekilde işe yaramadığını belirterek yüzde 50 oranında dökülme olduğunu belirtti.

Sarıkahraman açıklamasında, "200 rakımın üzerinde bu sene fındığı olmayanların daha acısını paylaşamamışken, Ünye sahilinde olacak fındığın rekolteye faydası olacağını düşünürken rüzgara yakalandık. Bunların hepsi afet kapsamında olan şeyler. Fırtına da sigorta kapsamında. Üreticimizin demek ki bu bölgedeki fındığı sigorta yaptırması gerekiyor. Bu bir kez daha görüldü" dedi.

Fındık üreticisi Abdullah Akbaş ise bir buçuk ton yerine 500 kg fındık yapabileceğini belirterek, "Normal şartlarda 1.5 ton fındığım oluyor ancak bu afetten sonra 500 kg fındık olur diye düşünüyorum. Dalda görünen fındık bunu gösteriyor. Bir ton fındık zayi oldu. Elma armut gibi meyvelere de hasar verdi rüzgar. Dalda hiç bir şey kalmadı" diye konuştu.

SELİM GÜREL
ORDU

İzmir'de, kent merkezi ve ana arterlerdeki otobüs sayısını azaltarak aktarmalı sistemi güçlendirmeyi hedefleyen ESHOT Genel Müdürlüğü, Ulaşım Sisteminin Yeniden Tasarımı Projesini hayata geçirdi.

İzmir'de, kent merkezi ve ana arterlerdeki otobüs sayısını azaltarak aktarmalı sistemi güçlendirmeyi hedefleyen ESHOT Genel Müdürlüğü, Ulaşım Sisteminin Yeniden Tasarımı projesini dün hayata geçirdi. Uygulama ile merkez, Karşıyaka, Bornova, Buca ve Teleferik olmak üzere 5 ana bölgeye ait 42 alt bölgenin ulaşım sistemi yeniden tasarlandı. Buna göre, yolcular otobüsler vasıtasıyla İzmir Metro ve İZBAN istasyonlarına, vapur iskelelerine ya da otobüs duraklarına taşınacak. Uygulamanın başladığı günün pazar günü olması nedeniyle karmaşa yaşamayan İzmirliler, haftanın ilk iş gününde uygulamaya isyan etti. Hangi noktadan hangi noktaya nasıl gideceklerini bilemediklerini ve çok fazla aktarma yapmak zorunda kaldıklarını belirten yolcular, "Sabahtan beri işe gitmeye çalışıyoruz. İşe geç kaldık. Kaç aktarma yaptık bilmiyoruz bile. Ramazan'da yapılır mı? İşler ancak Aziz Kocaoğlu gidince rayına oturur. Yaşlılar, engelliler, hastalar bu kadar aktarmayla nasıl yolculuk yapacak?" dediler.

"32 SENEDİR İZMİR'DEYİM AMA NE YAPACAĞIMI ŞAŞIRDIM"

Uygulamanın ilk günü zorluk yaşadığını ve yaşamaya da devam edeceklerini söyleyen Aytaç Kardeş isimli yolcu, "Daha ilk gün ikinci araca transfer olmaya çalışıyoruz. Zor bir dönem olacak. Umarım böyle sürmez. Engelliler ve yaşlılar için elbet daha zor olacak. Bir de bunun kış dönemi var. Burada beklemek bile mümkün olmayacaktır" dedi. Uygulamayı 'rezillik' olarak yorumlayan Serhat Yaşar da, trafik yükünü azaltmak için kulağın tersten tutulduğunu belirterek şunları söyledi: "Aziz Kocaoğlu'nun açıklama yapması lazım. 32 senedir İzmir'deyim ama şuan ne yapacağımı şaşırdım. Konak'a gideceğim ama nasıl gideceğimi bilmiyorum. İzmir'i yeniden tanımaya başlıyoruz."

"İŞE GEÇ KALDIM"

Uygulama hakkında anlaşılır bir tanıtım yapılmadığı için hangi otobüse bineceğini bilmediğini söyleyen Nilgün Apohaner isimli vatandaş ise şöyle konuştu: "İşe gidemiyoruz. 252 yazıyor, Kahramanlar diyor. O nerede bilmiyoruz ki. Normalde evimizin önünden işyerime otobüs vardı. Şimdi metro ile 15 dakika yürümek zorunda kalacağım. İşe geç kaldım iş başı 09.00."

CEREN ATMACA-SERHAT YILDIZ

İstanbul'da yaşayan ancak Kayseri Talasemi ve Lösemililer Derneğinin desteği sonrası Kayseri'ye getirilen Hukuk Fakültesi mezunu Hutuhat Çelebiünlüsoy, ilik kanseri hastalığı ile mücadele ediyor.

3,5 yıl önce ilik kanseri hastalığına yakalanan Hutuhat Çelebiünlüsoy, "Doktorlar bana 4 yıl ömür verdi. 3,5 yılı gitti 6 ayım kaldı" dedi.

İstanbul'da yaşayan Hukuk Fakültesi mezunu Hutuhat Çelebiünlüsoy, 3,5 yıldır ilik kanseri hastalığına karşı mücadele veriyor. Sosyal paylaşım sitesinden Çelebiünlüsoy'un mücadelesini ve çektiği sıkıntıları duyan Kayseri Talasemi ve Lösemililer Derneği, hasta kadını Kayseri'ye davet etti. Kayseri'de bulunan Hutuhat Çelebiünlüsoy, "İlik kanseriyim. 3,5 yıldır bu hastalığa karşı mücadele veriyorum. Aynı zamanda Hukuk Fakültesi mezunuyum. Fakat mesleğimi eşim yaptırmadığı için yapmadım. Kansere yakalandıktan sonra doktorlar bana 4 yıl ömür verdiler. Bu 4 yıllık sürenin 3,5 yılı gitti 6 ayım kaldı" diye konuştu.

Devletten yardım almak istediğini belirten Çelebiünlüsoy, "Eşim vefat ettiği için bana 720 TL bir maaş bağlandı. Bu maaşın 480 TL'si krediye kesiliyor. Bunun dışında kalan parayla 400 TL ev kirası veriyorum ama 6 aydır kiramı ödeyemiyorum, tahliye kararı açtılar. Ev sahibim beni kapının önüne koyuyor. Elektriğim, suyum, doğalgazım kesildi. Tedavim için ayrıca aylık 850 TL vermem gereken bir ilacım var. Bunu sigorta karşılamıyor. Şuanda sokakta kalmış bir insanım. Bana 'bakımlısın' diyorlar. Yırtık mı giyinmem gerekiyor? Kapılarına gidip yalvarmam mı gerekiyordu? Ben bunu yapmayacağım. Kafam dik geziyorum. Bundan sonrasını büyüklerimin vicdanına bırakıyorum" şeklinde konuştu.

Kayseri Talasemi ve Lösemililer Derneği Başkanı Faruk Başdemir ise, "Biz Kayseri Talasemi ve Lösemililer Derneği olarak internet aracılığıyla hasta kardeşimizin sesini duyduk. Telefonla görüştüğümüzde mağduriyet yaşadığını öğrenmiş olduk. Vicdanımız bu kardeşimize yardım etmek istedi. O günden sonra kendisini Kayseri'ye davet ettim. Kayseri'ye geldikten sonra kendisi ile ilgili bilgileri aldık. Emin olun Türkiye'de böyle mağdur olan özellikle ilik kanseri olup da işte bypass ameliyatı geçirmiş, şeker hastası olan, yaşam kalitesi çok iyi olması gereken bir hastanın böyle bir hayat şartları içerisinde olduğunu görünce gerçekten kendisine şimdi neler yapabileceğimizin hazırlığını yapıyoruz. Şu anda ülkemizin çeşitli kurumlarında görev yapan hatta özel kuruluşlarda dahil bu kardeşimize çok kısa sürede sahip çıkılması lazım" ifadelerini kullandı.

İlik kanseri kadının yaşam standartlarının çok zor olduğunu kaydederek, "Evine beyaz peynir 2 yıldır girmemiş, kilo kaybı konusunda çok büyük sıkıntıları var. Tedavilerini aksatıyor. Hutuhat hanım şu anda ilaçlarını temin edemiyor. Aşağı yukarı 2 aydır da ilacını kullanamıyor. Ölümle pençeleşiyor. Böyle bir yaşamın içerisinde olan bir insana bizde dernek olarak sahip çıkmak istedik. Kayseri böyle bir kardeşimize sahip çıkacaktır. Biz kendisini buradan gözü yaşlı değil, güler yüzü ile göndermek istiyoruz" diye konuştu.

OLCAY DÜZGÜN

İslam aleminin Ramazan ayına başladığı şu günlerde, Kocaeli'nin Gölcük ilçesinde yaşayan Osman Ay isimli vatandaş 8 bin 778 gündür oruç tutuyor.

Gölcük ilçesinde 'Oruç tutan adam' lakabıyla tanınan Osman Ay, 25 yıldır oruç tutuyor. Oruçlu olduğu sürenin 8 bin 778 güne tekabül ettiğini söyleyen Ay, bu süre zarfında hiçbir sağlık problemi yaşamadığını belirtti. Sağlıklı ve huzurlu olmasını oruca borçlu olduğunu belirten Osman Ay, "Market içerisinde üç aylar girmişti. Ben de üç aylarda oruç tuttum. Sağlığıma bir zararı olmadığı için madem buradan bir yere çıkmıyorum, beş vakit namazımı da kılıyorum. Bunu oruçlu olarak değerlendireyim düşüncesiyle oruç tutmaya başladım. Herhangi bir amaç için başlamadım. Kesinlikle bir diyet ya da herhangi bir şey için de yapmıyorum. Tamamen yaptığım Allah rızası için" dedi.
Kendisinin 25 yıldır oruç tuttuğunu belirten Ay, insanlara her gün olmasa bile haftanın belirli günlerinde oruç tutmalarını tavsiye etti. Oruç tutamadığını belirten insanlara da tavsiyelerde bulunan Osman Ay, şunları söyledi: "İnsanlar gerçekten Allah-ü Teala'ya güzellikle yaklaşırsa, Allah'ta onlara kolaylıklar veriyor. 25 sene içerisinde ne sıcaklar geçti. Düşünün ben marketimde bu kadar gıdanın içerisindeyim ve onca insanla uğraşıyorum. Ama Allah insana gerçekten kolaylıklar veriyor. Ben her zaman 'Allah'ım maddiyatla değil manevi ruhumla benim vücudumu doyur' demişimdir. Hakikaten şu sıcak günlerde bile ne bir susuzluk ne bir açlık hissetmiyorum. O kadar büyük bir performans var ki anlatamam. Oruç insanı dinç tutuyor sağlıklı yapıyor. Performanslı yapıyor. Zaten oruç tutan insanda negatif hiçbir şey yok, pozitif her şey olan çok."
Ramazan ayında oruç tutan vatandaşlara tavsiyelerde bulunan Osman Ay, sözlerini şöyle tamamladı: "Dokuza çeyrek kala şu an iftar açıyoruz. Gün çok uzun. Bir de sıcaklar çok fazla. Benim tavsiyem bol sıvı tüketmeleridir. Ayrıca tahıllı gıda, bol lifli gıdalar tüketsinler. Kızartma gibi yağlı gıdalardan kaçınsınlar. İftarda bir anda yüklenmek yerine, azar azar yiyerek kalksınlar. Tatlılara fazla ağırlık vermesinler."

Başakşehir Belediyesi tarafından Kayabaşı'nda kurulan sokak iftarında yüzlerce vatandaş aynı sofrada iftarını açtı.

Başakşehir Belediyesi'nin her sene onbinlerce mahalleliyi aynı sofrada buluşturduğu sokak iftarlarının ilki Kayabaşı Mahallesi Kiptaş Konutları'nda yapıldı. Ramazan'ın bereketinin paylaşılan lokmalarla arttığı iftar için mahalle sakinleri erken saatlerde alanı doldurmaya başladı. Gencin, yaşlısının aynı sofrayı paylaştığı sokak iftarı dualarla açıldı, dualarla tamamlandı. Ev sahipliğini Başakşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal'ın yaptığı iftar yemeğine, Başkan Yardımcıları Hatice Demiralay, Haluk Dikbaş, Murat Şahin, Nurettin Ertemel ve birim müdürleri katıldı.

Başakşehir Belediyesi'nin ambalajlı korunaklı kaplarda sunduğu üç çeşit sıcak yemek, iftariyelik ve tatlıdan oluşan menüsüyle oruçlarını açan vatandaşlar, iftar duasını hep birlikte yaptı.

"NÜFUSU EN HIZLI ARTAN İLÇEYİZ"

İftar öncesinde vatandaşları sofralarında selamlayan Başakşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal, halkın Ramazan'ını tebrik etti. Başkan Uysal yaptığı konuşmada, "30 Mart'ta bizleri büyük bir oy farkıyla seçtiniz. Sizlere teşekkür etmek içinde buradayım. 2009 yılında yüzde 38,5 ile seçilmiştik. Allah'a şükür ki yüzde 50'leri geçtik. Nüfusu en hızlı artan ilçeyiz. Çok çalıştık, vatandaşlarımızda bu çalışmanın karşılığını oyları artırarak verdi. Bulunduğumuz bölgenin pek çok eksikleri vardı, eksiklerin büyük çoğunluğunu giderdiğimizi düşünüyorum. Bu bölgeden Kanal İstanbul'un geçme ihtimali var. Eğer bu proje gerçekleşirse Kayabaşı deniz manzaralı olacak. Bizler her sene mahalle sakinlerimizle iftar açıyoruz. Ramazan'dan sonra da bu dostluk ve birliktelik ruhunu apartmanlarınızda devam ettirin" dedi.

Başkan Uysal, "Çalışmalarımızda Büyükşehir Belediyesi hep arkamızda, hükümetimiz hep yanımızda. 12 senedir ülkemizi bulunduğu noktadan çok yukarılara taşıyan bir başbakanımız var. Ülkemiz ayağa kalktı, yürümeye başladı. İnşallah maratona başlayacak. Ramazan'da ibadetlerinizin ve dualarınızın kabul edilmesini diliyorum" diye konuştu.

VATANDAŞLAR AYNI SOFRADA ORUÇ AÇTI

Mahalle sakinlerinin yoğun ilgi gösterdiği sokak iftarına, ilçe dışından ve yurt dışından yoğun katılım oldu.Suriyeli Rukiye Hasso, "Suriye'den buraya tatile geldik. Başakşehir çok güzel bir yer. Benim ülkemde sokak iftarları oluyor. Zengin iş adamları iftar veriyor ama belediyeler iftar yemeği vermiyor. Burada iftar açmak çok güzel. Herkesin Ramazanını tebrik ediyorum" dedi. Türkiye'ye ilk kez geldiğini ifade eden Özbekistanlı Kuzey Abdullah, "Özbekistan'dan Başakşehir'e tanıdıklarıma geldim. Sokak iftarında olmak çok güzel" diye konuştu.

Muzaffer Bahçeci, "Kızım Başakşehir'de oturuyor, onun yanına geldik. Tüm ailecek katılıyoruz. Ben ilk defa sokak iftarına katılıyorum. Sokak iftarı çok güzel, çok teşekkür ediyorum" derken, Nazife Kurt ise "Bayramtepe'den sadece bu sokak iftarı için geldim. Dört kişi olarak katıldık. Sokak iftarlarında hep birlikte oluyoruz. İftar harika zaten Mevlüt Başkanımız da harika" şeklinde konuştu.

Ramazan ayının yaz ayına denk gelmesi, havanın sıcak olması ve sahur-iftar arasındaki sürenin oldukça uzun olması bu ayı sağlıklı bir şekilde geçirmek için yapılan önerilerin diğer yıllara göre biraz daha farklı olmasına yol açıyor.

Yaz aylarında sıcaklardan dolayı sıvı kaybının arttığına işaret eden Dr. Raziye Uyguç, bu durumun su ihtiyacını artırdığını, sahur ve iftar arasındaki uzun sürenin de göz önünde bulundurulduğunda en çok dikkat edilmesi gereken noktaların başında sıvı alımının geldiğini söyledi. Uzun Ramazan günlerinde vücudun sıvı dengesini sağlayabilmek için yapılması gerekenler hakkında bilgiler veren Uyguç, "Sahur ve iftar süreçlerinde mümkün olduğunca su içmeye özen gösterin. Elektrolit dengesini sağlamak için daha çok ayran ve taze sıkılmış meyve suları için.

Daha çok sebze ve meyve tüketin. Mideyi terk etme hızı yüksek olduğundan soğuk tüketimlerden kaçının. İftarda ağır, yağlı, kızartma gibi gıdalardan mümkün olduğunca uzak durun. İftara çorbayla başlayın. İftar öğününde mutlaka sebze yemeğine yer vermek ve mümkün olduğunca iyi çiğneyerek yavaş tüketmeye özen göstermek gerekiyor. Susuzluğa karşı karpuz yiyin" dedi.

Ramazanda öğün tüketimin sıklığındaki azalmayla birlikte görülen kabızlık şikayetini önlemek amacıyla ise iftardan bir-iki saat sonra yaz ayında olmanın avantajını da kullanarak meyve tüketimine özen gösterilmesi tavsiyesinde bulunan Uyguç, "Özellikle yaz meyvesi olan karpuz bol su içeriği ile iyi bir seçimdir. Sıcaklar da göz önünde bulundurarak ağır egzersizlerden kaçınmak gerekir. İftardan iki saat sonra hafif yürüyüşlerle destekleyerek daha rahat bir sindirim ve daha rahat bir uyku uyumayı sağlanabilir.

Özellikle yüksek tansiyon, diyabet, böbrek hastaları gibi ve düzenli ilaç kullanması gereken kişiler oruç tutmaktan kaçınmalıdır. Sahura kalkmadan oruç tutmaya çalışmamalı, mutlaka kahvaltı niteliğinde meyve, sebze, yeşillik ve bol suyla desteklenmiş bir sahur öğünü yapılmalıdır. Sahur yapmadan oruç tutmak iftar ve sahur arasındaki açlık ve susuzluk göz önünde bulundurulursa ciddi kan şekeri düşüklükleri, tansiyon düşmelerine bağlı baş ağrısı, uyku hali, baş dönmesi, tahammülsüzlük gibi sıkıntılara neden olabilmektedir" diye konuştu.

Oruç tutacakların mutlaka sahura kalkması uyarısında bulunan Uyguç, sahurla ilgili beslenme önerilerini şu şekilde sıraladı: "Bol sıvı alımına dikkat edilmeli. Sebze ve meyve tüketimine öncelik verilmeli. Et grubunda tercih sırasında tavuk, hindi, balık, dana eti olacak şekilde yapılmalı. Yemekler iyi çiğneyip, yavaş tüketmeli. Ağır, kızartma, yağlı, hamur işleri şeklindeki besinlerden uzak durmalıdır"

MEHMET BARLAS

30 Haziran 2014 İHA WEB TV'de günün önemli gelişmelerini sizin için derledik-1

''Farklı bir Türkiye'nin temelleri atıldı''

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Farklı bir Türkiye'nin temelleri atıldı. Şu anda bunun inşası başladı. Bunu milletle beraber inşa edeceğiz. Şunu çok rahat söylüyorum, artık dünya da farklı bir Türkiye'nin olduğunu kabul ediyor" dedi.

*

İstanbul'da göçük: 2 ölü, 1 yaralı

Sultangazi'de bir taş ocağında meydana gelen göçükte toprak altında kalan 2 işçi hayatını kaybetti. Olayda bir işçi de hafif yaralandı.

*

Seyir halindeki arabaya tekme attı

Seyir halindeki araca tekme atan motosikleti şahıs, ölümden döndü.